Basın tarihimizde düşünce ve ifade özgürlüğü adına atılmış önemli adımlardan biri olan Basında Sansürün Kaldırılmasının 105.Yıldönümünde hala ülkemizde basın özgürlüğünün tartışılması acı bir gerçektir.
Düşüncelerin özgürce, korkusuzca ifade edilmesinin önünde büyük bir engel olan sansür, basında özgürlüğü kısıtlayarak basının haber alma ve aldığı haberleri yayma adına ciddi bir engel olduğu gibi, demokrasinin sağlıklı işlemesine de engeldir.
Toplumsal sorumluluklarıyla dördüncü güç olarak tanımladığımız basın, günümüzde iktidarın baskıcı ve dayatmacı politikalarıyla tarafsızlık ilkesini tamamıyla yitirmiş, her alanda iktidar adına toplumu yönlendirerek güvenilmez bir güç haline dönüşmüştür.
Bunun bir sonucu olarak çeşitli yollarla gazete ve televizyonlara el koyan, medya patronlarını baskı altına alarak yayın politikalarını değiştiren, boyun eğmeyen birçok gazeteciyi ve yazarı işinden eden bu anlayış Türk Basınının üzerine her geçen gün bir karabulut gibi yayılıyor.
Özelikle son on yıllık sürece bakıldığında hukuk dışı yapılan uygulamalarla ortaya çıkan tutuklamalar ve bu nedenle haksızlığa uğrayarak yıllarca hapis yatan gazetecilerimiz ve yazarlarımız, ülkemizdeki baskıcı ve sansürcü anlayışın ne boyutlara ulaştığını gözler önüne seriyor.
Bu baskıların sonucunda ne acıdır ki kendi ülkesinde anayasal hakkını kullanma amacıyla meydanları dolduran bir Ulusun tepkisini dahi kamuoyuna aktaramayan bir basın ve yayıncılık anlayışını üzülerek görmekteyiz.
Gazetecilere yapılan baskı ve yandaş bir medya oluşturma çabaları elbette hedefine hiçbir zaman ulaşamayacaktır.
Basının özgür bir şekilde görevini yerine getirdiği, bu özgürlük ortamı içersinde meslek ilkelerinden ödün vermeden toplumun aydınlanmasına destek olan bir basın hepimizin en büyük temennisidir. Bu düşüncelerle tüm basın emekçilerinin 24 Temmuz Basın Bayramını kutlarım.
SEDAT PEKEL
BANDIRMA BELEDİYE BAŞKANI