RAMAZÂN AYINDA KUR´ÂN NAZİL OLMAYA BAŞLAMIŞ, BU AY BOYUNCA ORUÇ TUTMAK FARZ KILINMIŞTIR?

RAMAZÂN AYINDA KUR´ÂN NAZİL OLMAYA BAŞLAMIŞ, BU AY BOYUNCA ORUÇ TUTMAK FARZ KILINMIŞTIR?

Muhtâç olduğunuz iki haslet de Allâh´tan cenneti istemeniz ve cehennemden ona sığınmanızdır.

/resimler/2019-5/13/2321192769751.jpg

Ramazân Ayı?

                On bir ayın sultanı ve ayların en faziletlisidir. Zira bu ayda Kur´ân nazil olmaya başlamış ve ay boyunca oruç tutmak farz kılınmıştır.

                Kur´ân´ın indirilmeye başlandığı bu ay içinde Kur´ân-ı Kerim´deki ifadesiyle bin aydan daha hayırlı olan ?KADİR GECESİ? vardır. Bu gece Allah´ın mü´minlere bahşettiği çok yüce bir ikramdır.

                Ramazân´ın her gecesinin dolu dolu geçirilmesi için bu gecenin zamanı gizlenmiştir. Ancak Kadir Gecesinin Ramazân´ın son on günü içinde olduğuna dair güçlü işaretler vardır. Nitekim Allah Rasulü Efendimiz de (s.a.v.) bu son on güne ayrı bir önem atfetmiş ve aile fertlerini de uyandırarak onların ibadetle meşgul olmalarını istemişlerdir.

                Allah Rasulü´nün (s.a.v.) şu hadisi ise bu gecenin ehemmiyetini şöyle dile getirmektedir:

?KİM (FAZİLETİNE) İNANARAK VE (ALLAH´IN RIZASINI) UMARAK KADİR GECESİNDE (İBADET İÇİN) KALKARSA GEÇMİŞ GÜNAHLARI BAĞIŞLANIR.?

                Ramazân-ı Şerîf´in Fazîleti?

                Ashâb-ı Kiram´dan İbn-i Huzeyme (r.a.), Selmân-ı Pâk´dan (r.a.) naklediyor:

Resûlullâh (s.a.v.) Şâbân ayının son günündeki hutbelerinde şöyle buyurdular:

                ?Ey insanlar! Büyük, mübârek bir ay size geliyor. Öyle bir ay ki; onda bin aydan hayırlı bir gece vardır. Allah o ayın orucunu farz kılmıştır. Gece sahura kalkmayı da sünnet kılmıştır.

                Kim o ayda iyilikten bir hasletle (Allâh´a) yaklaşırsa Ramazân´ın dışında farzı yerine getiren kimse gibi olur. Kim Ramazân ayında bir farz edâ ederse, Ramazân´ın dışında yetmiş farz edâ eden gibi olur.

                O, sabır ayıdır. Sabrın sevâbı cennettir. Yardımlaşma ayıdır. Onda mü´minlerin rızkı artar.

Kim bir oruçluya iftar ettirirse, günahlarını affettirir, boynunu ateşten kurtarır. Onun sevâbından bir şey eksilmeksizin kendisi de aynı sevâbı alır.?

                Dediler ki: ?Ya Resûlallâh! Hepimiz oruçluya iftar ettirecek bir şey bulamıyoruz.?

                Bunun üzerine Resûlullâh (s.a.v.) şöyle buyurdu:

                ?Hz. Allah bu sevâbı, bir hurma ile veya bir yudum su ile veya bir tadımlık sütle oruçluya iftar ettirene de verir.

                O öyle bir aydır ki, başı rahmet, ortası mağfiret, sonu da cehennemden âzâd olmaktır.

Kim bu ayda köle veya câriyesinin (veya işçisinin) işini hafifletirse, Allâhü Teâlâ onu affeder ve cehennemden âzâd eder.

                Şu dört hasleti mümkün olduğunca çoklaştırın: Bunlardan iki hasletle Rabb´inizi hoşnut edersiniz, iki haslete de siz muhtaçsınız.

                Rabb´inizi hoşnut kıldığınız iki haslet: Allâh´tan başka ilâh olmadığına şehâdet etmeniz ve ondan bağışlanma dilemenizdir.

                Muhtâç olduğunuz iki haslet de Allâh´tan cenneti istemeniz ve cehennemden ona sığınmanızdır.

                Kim oruçlu birine su içirirse; Allâh da ona benim havzımdan içirir ki o, cennete girinceye kadar susamaz.?

                İmam-ı Rabbani hazretleri de buyuruyor ki:

                Mübarek Ramazan ayı, çok şereflidir. Bu ayda yapılan ibadetlerden, nafile namaz, zikir, sadaka ve bütün nafile ibadetlere verilen sevâp, başka aylarda yapılan farzlar gibidir. Bu ayda yapılan bir farz, başka aylarda yapılan yetmiş farz gibidir. Bu ayda bir oruçluya iftar verenin günahları affolur. Cehennemden âzât olur. O oruçlunun sevâbı kadar, ayrıca buna da sevâp verilir. O oruçlunun sevâbı hiç azalmaz.

                Bu ayda, emri altında bulunanların, işlerini hafifleten, onların ibadet etmelerine kolaylık gösteren âmirler de affolur, Cehennemden âzât olur. Ramazan-ı şerif ayında, Rasulüllâh, esirleri âzât eder, her istenilen şeyi verirdi. Bu ayda ibadet ve iyi iş yapabilenlere, bütün sene bu işleri yapmak nasip olur.

                Bu aya saygısızlık edenin, günah işleyenin bütün senesi, günah işlemekle geçer.

                Bu ayı fırsat bilmeli, elden geldiği kadar ibadet etmelidir. Allahü teâlânın razı olduğu işleri yapmalıdır. Bu ayı, ahireti kazanmak için fırsat bilmelidir.

                Kur´ân-ı kerim Ramazanda indi. Kadir Gecesi bu aydadır. Ramazan-ı şerifte iftarı erken yapmak, sahuru geç yapmak sünnettir. Rasulûllah bu iki sünneti yapmaya çok önem verirdi.

                İftarda acele etmek ve sahuru geciktirmek, belki insanın aczini, yiyip içmeye ve dolayısıyla her şeye muhtaç olduğunu göstermektedir. İbadet etmek de zaten bu demektir.

                Bu ayda, her gece, Cehenneme girmesi gereken, binlerce Müslüman affolur, azât olur.