Çanakkale Savaşı milletimizin dirilişinin ve bağımsızlığa olan inancının tüm dünyaya ilanıdır. 215 kiloluk mermiyi tek başına kaldırarak topa süren Seyit Onbaşının ruhudur Çanakkale. Bıyığı terlememiş 15’inde kınalı kuzularını şahadete yollayan anaların ruhudur Çanakkale. Metrekareye 6 bin merminin düştüğü yerde süngüyle hücuma kalkan Mehmetçiğin ruhudur Çanakkale. Dirilişten kurtuluşa giden yolda istiklal ateşiyle yanan bir milletin ruhudur Çanakkale. Bu milletin dirildiği, ayağa kalktığı ve yedi düvele karşı “Çanakkale Geçilmez!” diye haykırdığı bir duruştur Çanakkale. İstanbul’dan, Balıkesir’den, Karaman’dan, Kastamonu’dan, Tokat’tan, Mersin’den, Van’dan, Diyarbakır’dan, Şam’dan, Halep’ten, Beyrut’tan, Trablus’tan, İdlib’den, Hicaz’dan, Kudüs’ten, Kâbil’den, Bağdat’tan, Musul’dan, Kırım’dan, Bosna’dan, Üsküp’ten, Bakü’den, Filibe’den… Osmanlı coğrafyasının her köşesinden geri dönmemek üzere cepheye koşan yiğitlerin kanlarıyla yazdığı bir destandır Çanakkale.
Bizler, 106 yıl önce neyin niçin yaşandığını anlayamazsak ve tarihi sadece kronolojik olarak dile getirirsek, işin özünü idrak etmemiz mümkün olmayacaktır. Tarihi bilinç düzeyine kazımak, yaşanan bu zorlu mücadeleyi, kanla yazılan bu büyük destanı anlamak ve yeni nesillere anlatmak zorundayız. Bu duygu ve düşüncelerle, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları başta olmak üzere, tüm şehitlerimiz ile kahraman gazilerimizi şükran ve minnetle anıyor, “18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Zaferi”mizin 106. Yıldönümünü kutluyorum.
Prof. Dr. Süleyman Özdemir
Rektör
