Saadet Partisi Seçime Hazır…

Saadet Partisi Seçime Hazır…

Saadet partisi milletvekili adaylarını belirlemek üzere temayül yoklaması yaptı.

Saadet Partisi Balıkesir İl teşkilatı 7 Haziran'da yapılacak olan 25. dönem milletvekili seçimlerine katılacak adayları belirlemek maksadıyla Pazar günü Salih Tozan Kültür merkezinde ‘Temayül Yoklaması' yaptı.

Tüm ilçelerden 312 delegenin katıldığı yoklama sonucunda 18 isim, aday adayı olarak belirlendi.

İkisi hariç, hepsi Yüksek Okul Mezunu olan adaylardan İkisinin Avukat, Üçünün Mühendis, Beşinin İlahiyatçı, Beşinin Eğitimci, Üçünün Ticaret Erbabı oldukları görüldü.

Saadet Partisi İl Başkanı Ömer TAŞKIN toplantının açılışında yaptığı konuşmada:

Değerli arkadaşlarım, yıllar, ömürler su gibi akıyor. İşte bir dört yıl daha geride kaldı ve 7 Haziran Pazar günü bir kere daha sandık başına gidecek ve Meclis'in yeni üyelerini, dolayısıyla da yeni Hükümeti seçeceğiz.

Esasen hayat seçmekten ibarettir.

Kimi zaman bilinçsizce, ama çoğu zaman bilinçli bir seçim eylemi içinde bulunuruz. Hep seçeriz…

Seçim deyince, çoğunlukla oy kullanmak gelir akla. Oysa oy kullanmak bir seçim sonucundaki eylemdir. Asıl olan ise seçmektir. Çünkü insanoğlu, yaptığı bu seçimin sonucuna katlanmak zorundadır.

Muhatap olduğumuz her muamele, yaptığımız bu seçime göre, iyi yada kötü olarak karşımıza çıkan bir sonuçtur. Hayatımız boyunca ihtiyacımız olan her şeyin  bize kaça mal olacağını, asgari ücretin kaç lira olacağını, emekliye kaç lira zam verileceğini, hangi mal ve hizmetten ne oranda vergi alınacağını, ne oranda zam yapılacağını, kanunlar/kararnameler çıkarmayı iç ve dış güvenliğimizi, eğitim-sağlık politikalarımızı, aile ve toplumsal olgular ve benzeri her şeyi, oylarımızla işbaşına getirdiğimiz siyasi kadrolar belirlemektedir.  O halde idrak sahibi vatandaşlar olarak görevimizin ne olduğunun ve emaneti ehline vermenin bilincinde olmalıyız.

Şurası iyi bilinmelidir ki, her topluluk lâyık olduğu şekilde idare olunacaktır. Bizler kendi hakkımızdaki hükmü değiştirmedikçe, Allah bizim hakkımızdaki hükmünü değiştirecek değildir. Eğer insanlar kendilerine zalimleri velî ve vekil seçeceklerse ve Allah'a harp ilân edeceklerse, onları kim durdurabilir ki…

Bizim, kalpleri çevirmek gibi bir gücümüz yok. Bize düşen vazife, emir olunduğumuz gibi dosdoğru olmak ve tebliğ ve davet görevimizi takatımızın sonuna kadar yapmaktır.

Yaşadıkları dünyada bütün insanlar, eğer kafalarını kiraya vermemişlerse ve sorumluluk şuuru ile hareket ediyorlarsa, dünyada olup bitenleri bilmemezlikten, duymamazlıktan, görmemezlikten gelme hakkına sahip değillerdir. Bu gün dünya üzerindeki 8 Milyara yakın insandan bir milyarının her gece yatağına aç olarak girdiğini, 6 saniyede bir çocuğun açlıktan öldüğünü, 2 milyar insanın yoksul, 1,5 milyar insanın ise sağlıklı su bulamadığını, savaşlar yüzünden 4 saniyede bir kişinin mülteci durumuna düştüğünü, her gün 30 bin çocuğun ilaç bulamadığı için öldüğünü görüyoruz. Bu korkunç bir tablodur.

Oysa, dünyadaki bütün açların doyurulması için yıllık 100 milyar dolar yeterli iken,  sadece futbol sektörüne 500 milyar doların üzerinde kaynak aktarılıyor.

Dünyada en fakir 20 ülkenin toplam borcu 10 milyar dolar civarında iken, dünyanın en zengin 5 kişisinin serveti 280 Milyar dolar.

Görülüyor ki, dünyada herkese yetecek kadar yer de var, nimette var. Ama adil bir düzen olmadığı için insanlar açlıktan, ilaçsızlıktan, haksız savaşlardan ölüyor. Bu böyle gidemez, gitmemeli. Çünkü bu bir kader değil, bir tercihtir. Tercihimizi haktan/adaletten yana kullanmasını öğrendiğimiz ve gerçekleştirdiğimizde, neticenin de değişeceği mutlaktır. Buda bir oy ile mümkündür. Ama görmek istemeyen kadar kör, duymak istemeyen kadar sağır, hissetmek istemeyen kadar kalpsiz kim olabilir.

İnsanlar, söyledikleri her sözün, yaptıkları her işin, kullandıkları her oyun hesabını verecekleri gibi, söylemeleri gerekirken söylemedikleri, yapmaları gerekirken yapmadıkları her fiilin de hesabını vereceklerdir.

Biz kurtarıcıcı değiliz. Biz insanlara yeryüzünde bir Cennet ve çilesiz bir mutlak rahat da vaad etmiyoruz. Ama yeryüzünde barış içinde, özgür ve mutlu bir hayat yaşamak, insanlığın onurunu kurtarmak, sömürmemek ve sömürülmemek için insanları birlikte mücadele etmeye, çaba göstermeye davet ediyoruz. İşte seçim buradadır. Ya haksızlığa, zorbalığa, sömürüye, talana karşı direneceğiz ve aziz olacağız, ya da zillete düşeceğiz.

Yalnız ülkemiz insanının, yalnız Müslümanların değil, bütün insanlığın emniyette olabilmesi için, huzur ve refah içinde yaşayabilmesi için, Irkçı Emperyalizmin sebep olduğu fitneye meydan okumalıyız ve bu iş bizlere düşüyor.

‘Yegâne güç-kuvvet sahibi yüce Allah'tır' bilinci ile ve o'na tevekkül ederek fitneye meydan okursak, fitneciler ya sinecekler yada ıslah olacaklardır. Çünkü onlar, korkaktırlar.

Bizim ecdadımız bu inançla ve bu uğrunda malıyla/canıyla çalıştı ve 600 yıl boyunca dünyaya ve insanlığa huzur, refah, adalet ve saadet getirdi. O ecdadın torunları olarak bugün sıra ve görev bizlerde.

Ancak bilmeliyiz ki; yukarıda belirtilen gayelerin gerçekleşebilmesi ve arzu ettiğimiz sonuca ulaşılabilmesi GENEL MERKEZ, İL, İLÇE TEŞKİLÂTLARI, KADIN VE GENÇLİK KOLLARI üyeleriyle, Saadet davasının isimsiz kahramanlarının bir bütün olarak teşkilâtlı bir şekilde, model çalışma esaslarına uygun olarak yapacağımız gayretli, disiplinli ve fedakârca çalışmalarla mümkündür. Bu seçimler vesilesiyle, var olan performansımızı arttıracak ve Haziran seçimlerinde Saadet Partisinden Milletvekili Adayı olacak kardeşlerimizin de, dava şuuruyla ve fedakârca yapacakları gayretli çalışmalarla bütün seçmene ulaşacak, bu seçimin niçin çok önemli olduğunu ve niçin Saadet Partisi'nin Meclis'e girmesi gerektiğini milletimize anlatacağız.

Bu seçimlerde Meclis'e giremezsek Türkiye'nin parçalanacağını anlatacağız. Mevcut sıkıntıları anlatıp bunun çözümünün ancak Milli Görüş ile mümkün olduğunu anlatacağız. İnsanları kırmadan incitmeden ve sadece gerçekleri anlatacağız. Meclis'e girmek için mücadele ederken inancımızdan taviz vermeyeceğiz. 45 yıllık davamızın çizgisinden milim sapmayacağız. Biz bu şekilde çalışırsak Rabbim bize zafer nasip eder ve bu seçimlerden sonra Meclis'te Hakk'ın savunucusu oluruz. Bu seçimlerin, gerginliklerden-kutuplaşmalardan uzak huzurlu bir ortamda gerçekleşmesini ve Hakkın üstünlüğüne vesile olmasını temenni ediyor ve aday adayı arkadaşlarıma başarılar diliyorum.” şeklinde konuştu.