Tarih: 24.10.2024 14:01

Sağlık örgütlerin “Yenidoğan” tepkisi!

Facebook Twitter Linked-in

Ülke gündemine oturan “yenidoğan bebek çetesi” çeşitli siyasi ve meslek örgütleri tarafından gündeme taşınarak protesto ve kınamalara Bandırma'da faaliyet gösteren Sağlık Meslek örgütleri de katıldı.

Bandırma Eğitim ve Araştırma Hastanesi bahçesinde düzenlenen etkinlikte okunan basın açıklamasında, “gözlerini para hırsı bürümüş, insanlıktan nasibini almamış mahlukları, onlara destek olup göz yuman, kanat geren diğer mahlukları kınıyoruz” denildi.

Etkinlikte, TUSAŞ’a yapılan terör saldırısı da kınandı.

"Bandırma Eğitim ve araştırma hastanesi kapısında gerçekleştirilen basın açıklamasında; "Halkımızı, basın mensuplarımızı, sağlık emekçisi kardeşlerimizi selamlıyoruz.

Dün öğleden sonra 15 30 saatlerinde Ankara da TUSAŞ’a yapılan haince ve kalleşçe  saldırı sonucunda şehit olanlarımıza rahmet, yaralılarımıza  acil şifa  diliyoruz. 

Bu saldırıyı yapanları, yaptıranları lanetliyoruz.

İşte tam da burada lanetlememiz bitmiyor.

Bir lanette adını yeni doğan yoğun bakım cinayet şebekesi koyduğumuz 

Özel hastanelerin bebek yoğun bakımlarındaki  ölümlerin sebebi olan, buradan rant  elde etmek için insafsızca, vicdansızca, gözlerini para bürümüş insanlıktan nasibini almamış mahlukları, bunlara destek olan, göz yuman, kol kanat geren diğer mahlukları da  lanetliyoruz.

İnsanoğlunun doğumundan, hayatta son nefesini verene kadar geçen zaman diliminde yaşama hakkını koruyan, aynı zamanda gözeten, ruhunda insan sevgisini ve merhametini barındıran, kutsal tababet mesleğinin icrası ve ifası esnasında tıbbi deontolojiye, etik ve kültürel değerlere sahip, anayasayla hak ve sorumluluklara, insan haklarına, adalete ve hukukun üstünlüğü ilkesine inanan sağlık emekçileri olarak;

Sağlıkta dönüşüm ölüm demektir!’’ diye yıllardır söylüyoruz!

“yaşanan olay sağlıkta dönüşümün bir sonucudur diyoruz. 

Aynı zamanda sağlıkta dönüşüm ile piyasalaşan sağlık sisteminin de çürüdüğünün göstergesidir diyoruz. 

Burada sadece sistemin çürümediğini insanın da ne denli çürüdüğünü gördük. 

Paranın girdiği her şey bozulur ama sağlık daha fazla bozulur. 

Annenize, eşinize ya da kardeşinize kanser teşhisi konulmuş. Tetkiklerin ve müdahalenin hızlı yapılması hayati önem taşıyor. Devlet hastaneleri bu gibi hızlı müdahale gerektiren hastalıklar konusunda, sağlığı özelleştirerek paralı hale getiren politikalarla ihtiyaca hızlı yanıt verecek durumdan çıkarıldığı için, insanlar bir yolunu bulup özel hastaneye gitmeye koşullandırılıyor. Çürümenin ilk ayağı buradan başlıyor.

Özel hastanelere gidemeyen,

Buna imkânı olmayanlar ise devlet hastanesinde çalışan bir yakınını arayarak işlemlerini hızlandırmak için yardım istiyor. 

Bu da çürümenin ikinci ayağını oluşturuyor 

2022 sağlık istatistik Yıllığı’na göre yenidoğan yoğun bakım yatak sayısında özel hastaneler birinci. Toplam yoğun bakım yatak sayısının 1/3’ünden fazlası özel hastanelerin elinde.” 

Yani vatandaşlar, iktidar tarafından 22 yıldır uygulanan özelleştirme politikalarıyla aslında yenidoğan çetesinin kucağına itiliyor.

Bu da çürümenin 3.ayagı

Biz sağlık meslek mensubu sendikalar olarak bugün burada yaşadığımız bu kentte ve ülkede hem sağlık hizmeti alan hem de sağlık hizmeti veren tarafta olduğumuzu hatırlatarak en az sizler kadar bu gözünü para bürümüş canilerin, kendilerine sağlıkçı diyenlerin  meslektaşı olmaktan utandığımızı, lanetlediğimizi bir kez daha ifade etmek istiyoruz. 

Sizlere; beraber yaşadığımız, aynı havayı soluduğumuz, aynı suyu içtiğimiz yurttaşlarımıza  sağlık emekçilerine güvendiniz, güvenmeye devam edin diyoruz. bizce insanı ticari meta gibi gören bu sağlık sisteminin boşluğundan nemalanan  şeref yoksunu insanımsı varlıkların en ağır cezayı almalarını sizler kadar istiyoruz  .. 

Hükümetin sağlık politikasından kaynaklanan sorunlar nedeniyle, hastanelerde hasta yakınlarıyla sağlık çalışanlarını karşı karşıya geldiği ve sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin ölümlere yol açtığı bir ortamda, yenidoğan çetesinin kurduğu tezgâha olan öfkenin sağlık emekçilerine yönelmesi çıkarılabilecek en yanlış sonuç olur. Bunların önüne geçirmesinin yolu taleplerinizin yerine getirilmesi ile mümkün olur. 

Biz diyoruz ki:

Hasta müşteri değildir, hastaneler de ticarethane değildir..

Sağlık hizmeti devletin vatandaşına parayla sattığı hizmet olmamalıdır.

Vatandaşının sağlığını korumak devletin aslı görevidir. 

1.Basamak sağlık hizmeti ve sevk zinciri derhal hayata geçirilmelidir. 

2.ve 3. basamak hastanelere gidiş mutlaka alanında uzman hekimin kontrolü ve sevk zinciri ile olmalıdır. 

Özel hastaneler sıkı denetime tabi tutulmalı, insan sağlığı üzerinden kar elde edecek uygulamalar asla yapılmamalıdır. 

Sağlıkta dönüşüm politikalarına derhal son verilmelidir. 

Herkese eşit, ücretsiz, ulaşabilir  bir sağlık hizmeti için doğru teşhisle, doğru tedavi şarttır. 

"Beni Türk hekimlerine emanet edin" diyor.

Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —