Tarih: 03.06.2019 01:35

SALEVÂT-I ŞERÎFE´NİN FAZİLETİ...

Facebook Twitter Linked-in

Allâhü Teâlâ kullarının ahirette azâbdan kurtulmalarına bir vesîle olması için Peygamberlerin efendisi Hazret-i Muhammed Mustafâ´ya (s.a.v.) salevât-ı şerife getirmeyi emretmiştir.

                Resûlulllah Efendimiz (s.a.v.) buyurdular ki:

                ?Ey insanlar! Kıyâmet gününün korkunç hâllerinden ve zorlu geçitlerinden ilk önce kurtulacak olanınız bana dünyâda en çok salevât getirenizdir.?

                Allâhü Teâlâ peygamberini şereflendirmek için salevât eder. Melekler fazîletini ikrâr ve hürmet için, bizde cennette yüce makâmlara ermek için salât ve selâm okuruz. Allâhü Teâlâ -meâlen- ?Muhakkak ki Allah ve melekleri peygambere hep salevât ile tekrim (ikrâm) ederler. Ey îmân edenler! Haydin ona teslîmiyetle salevât ve selâm getirin.? (33. Ahzâb Sûresi, Âyet . 56) buyurmuştur.

                Bir zât ki onu Hak Teâlâ medhetmiştir (övmüştür); bütün yaradılmışlar onu hakkıyla medhetmekten elbette âcizdir. Allâhü Teâlâ biz kullarının Resûlullah Efendimizin (s.a.v.) hakkını ödemekten âciz kalacağımızı bildiği için bize salevât ve selâm okumamızı emir buyurmuştur. Ümmeti olarak ona salevât ve selâmı, gücümüz yettiğince çok getirelim ki kıyâmet gününde şefâatçimiz olsun.

                Resûlullah Efendimiz (s.a.v.) buyurdular ki: ?Muhakkak Allâhü Teâlâ istiğfâr ettiğinizde günahlarımızı bağışlar. Kim sâdık bir niyetle Allâhü Teâlâ´ya istiğfâr ederse elbette onu affeder. Kim LÂ İLÂHE İLLALLÂH derse mîzânında hasenatı (iyiliklerinin sevâbı) ağır gelir. Kimde bana salevât okursa kıyâmet gününde ona şefâatçi olurum.?

                Ensâr-ı Kirâm´dan bir genç Resûllah Efendimizin (s.a.v.) huzûruna geldi. Peygamberimiz (s.a.v.) ona yer açıp Hazret-i Ebûbekir´le arasına oturttu. Sonra Hazret-i Ebûbekir´e: ?Aramıza şu genci oturtmam sana güç gelmiş olabilir.? buyurdu. Hazret-i Ebûbekir (r.a.):

?Vallâhi öyle Yâ Resûlallah, aramızda başka birinin olması bana güç geldi.? dedi. Peygamberimiz (s.a.v.) buyurdular ki:

                ?Ey Ebûbekir! Bu genç bana ümmetimden hiç kimsenin getirmediği gibi salevât getiriyor.?

                Salevât-ı Şerîfeye devam eden Şefâate Kavuşur?

                Her zaman ve bilhassa Cuma Günü ve geceleri, çok salevât getirmek, Peygamber Efendimizin (sallallâhü aleyhi ve selem) şefâatini cennette komşuluğunu ve dostluğunu kazandırır.

                Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurdular:

                * ?Kıyâmet gününde insanların bana en yakını, bana en çok salevât getirendir.?

                * ?Her Cuma günü bana çok salevât okuyunuz. Çünkü ümmetimin salevâtı bana Cuma günü arz olunur. Derecesi, mertebesi bana en yakın olan, bana en çok salevât okuyandır.?

                * ?Cuma günü bana çok salevât okuyunuz. Çünkü melekler buna şâhitlik eder. Bana salevât getiren kimsenin salevâtı -salevât getirir getirmez- muhakkak bana arz olunur.?

                * ?Allâhü Teâlâ muhakkak bana selâm eden kimsenin selâmını bana bildirir ve bende ona selâm ederim.?

                Bir Müslüman, ne zaman Peygamber Efendimizin (s.a.v.) ismi zikredilse veya Peygamber Efendimiz´i (s.a.v.) hatırlasa selâm ile beraber salevât getirir, ?ALEYHİ´S-SALÂTÜ VE´S- SELÂM´ der. Nasıl ki Allah ismini işiten kimsenin SÜBHÂNALLÂH, TEBÂREKALLÂH veya TEÂLÂ diyerek tâzim (hürmet) etmesi lâzım ise Peygamber Efendimizin (s.a.v.) ismi zikredildiği zaman salevât getirmek de vâcibtir.

                İmâm Tahâvi´ye göre, Peygamber Efendimizin (s.a.v.) ismi her anıldığında salevât getirmek icab eder.

                İmâm-ı Kerhî´ye (r.h.) göre, bir kimsenin ömründe bir defa salevât getirmesi vâcibtir.

                Bazı âlimler, bir mecliste bir defa salevât getirilmesi kâfîdir, demişlerdir.

                Peygamber Efendimizle (s.a.v.) beraber diğer peygamberlere de salevât getirilir. Ancak Peygamber Efendimiz (s.a.v.) diğer peygamberlerden önce zikredilir.

                Kısaca bir salevât-ı şerîfe: ?ALLÂHÜMME SALLİ ALÂ SEYYİDİNÂ MUHAMMEDİN VE ALÂ ÂLİ SEYYİDİNÂ MUHAMMED.´




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —