Kazdağları´ndan doğup, Bandırmaya bağlı Misakça Mahallesi´nin içinden geçen Gönen Çayı, kirlilik nedeniyle yıllardır alarm veriyor. Ancak bu yörede yaşayan çiftçiler ve balıkçıların feryatlarını yetkililer bir türlü duymuyor.
Döküldüğü Erdek Körfezi´nin de en büyük kirleticisi durumunda olan Gönen Çayı´na, birçok fabrika ve tesisin kirli atıklarını verdiğine dikkat çeken Misakçalılar, şunları söylediler:
?Eskiden su içtiğimiz bu çaya şimdi elinizi bile soksanız, zehirlenirsiniz. Bölgemizde kanser olayları da çok arttı. Eskiden bu çayda bol balık vardı. Şimdi, bu çayın aktığı denizimizde bırakın balığı, yengeç bile yaşamıyor. Kaplumbağalar bile ölüyor. Bu bölge ve Erdek Körfezi, balıklar için yavrulama, kuluçka alanıdır. Son 15 yıldır, kirlilik nedeniyle balık kalmadı. Misakça olarak en önemli geçim kaynağımız çiftçiliktir. Ancak artık çiftçilik de yapamıyoruz. Çünkü, sulamada kullandığımız Gönen Çayı nedeniyle yetiştirdiğimiz karpuz ve kavunlar bile koktuğundan alıcı bulamıyoruz. Eskiden, ülke düzeyinde bilinen, kokulu Misakça kavunumuz da artık yok. Buğday, mısır, patlıcan, biber ve çeltik de ekemiyoruz.?
İçme suyunu sağladıkların artezyenlere de Gönen Çayı´nın karıştığının altını çizen Misakçalılar, ?Zehirlenmemize yıllardır seyirci kalan yetkilileri vicdanları ile baş başa bırakıyoruz? dediler.
TURGUT KARTAL ANLATIYOR
Misakça´da, 1953 yılından beri balıkçılık yaptığını belirten 80 yaşındaki Turgut Kartal, şöyle konuştu:
?Sahilimizde yıllar önce levrek, çipra, istakoz, kefal, akbalık, tirsi, sarpa, barbunyaya eşdeğer tekir, mırmır, kupes, zargana ve Jumbo karides vardı. Denizimiz, adeta bir akvaryum gibiydi. Balıkları çok net görürdük. Her gece 100 kilo Jumbo karides alırdık. Şimdi balıkçılar, ağ paralarını bile karşılayamıyor. Şimdi, çayın ağzında da, denizimizde de canlı varlık göremezsiniz. Yengeç bile kalmadı. Denizimiz kokuyor. Zaten barınağımız da kirli atıklarla doldu. Suyun derinliği bir metrenin altına düştü.?
650 nüfusa sahip olan Misakça ile birlikte 10 mahallenin, 150 bin hektarlık arazisinin Gönen Çayı ile sulandığına işaret eden Kartal, ?Şimdi, çayın kirliliği nedeniyle ekim yapamıyoruz, tarlalar boş kaldı? diye konuştu.
Kartal, 1978 yılında, Erdek Harita Komutanlığı´nı yapan Cevat Ülkekul´un önderliğinde başlatılan balıkçı barınaklarının da yarım kaldığını belirtirken, Gönen Çayı´ndaki kirliliğin bir an önce önlenmemesi durumunda, Misakça´da yaşama şanslarının kalmayacağına dikkat çekti.
HAVUTÇA VE TÜM BÖLGEDE
Öte yandan, CHP Balıkesir milletvekilleri Mehmet Tüm ve Namık Havutça, Misakça´ya giderek, Gönen Çayı ile ilgili incelemelerde bulundular.
Konuyu birkaç kez TBMM´nin gündemine taşımasına karşın AKP Hükümeti ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı´na seslerini duyuramadıklarını vurgulayan Havutça, şunları söyledi:
?Bakanlık, Gönen Çayı´ndaki kirliliğin sorununu belirledi. Fabrikaların sanayi atıkları, Gönen kent kanalizasyonu ve Gönen deri sanayisi çayı kirletiyor. Bu nedenle çay yatağında da dip temizliği gerekiyor. Ancak sorunun belirlenmesi yetmiyor. Mutlaka ve acilen önlem alınması gerekiyor. Biz, bölgede üretim yapan fabrikalara karşı değiliz. Ama yasalara uysunlar ve Gönen Çayı´nı kirletmesinler. Bu çay, aynı zamanda balıkların üreme alanı olan Erdek Körfezi´ne de akarak körfezin en büyük kirleticisi durumunda bulunuyor. Yetkililer, artık bu yörede yaşayanların çığlığını duysun ve vicdani sorumluluğunu hissetsin.?
MEHMET TÜM: ?TÜBİTAK RAPORU VAR?
CHP Parti Meclisi Üyesi, Balıkesir Milletvekili, CHP Çevre Komisyonu Başkanı Mehmet Tüm de, TÜBİTAK´ın, 2013 yılında, bu çay için ?çok kirli ve ağır metallerle yüklü? raporu vermesine karşın bu raporun kimsenin umurunda olmadığını vurgularken, ?AKP Hükümeti, çevre sorunları konusunda da çok duyarsız? diye konuştu.
Milletvekillerinin Misakça ziyaretini CHP Balıkesir İl Başkanı Ender Biçki ve GÜMÇED Başkanı Gültekin Mutlu da katıldılar.