Tarih: 21.02.2015 00:14

Sarı; Bu komedinin artık bitmesi lazım.”

Facebook Twitter Linked-in

 


Erdek Belediye Başkanı Hüseyin Sarı, Erdek... paylaşan: Bandırma Manşet

28 Şubat'ta yapılacak Erdek zeytin Kooperatifi yönetimine talip olan Başkan Hüseyin Sarı, seçim çalışmalarını dürdürdüğü Erdek'te Kooperatif ve Birlikte yaşanan gelişmelere açıklık getirdi.

Sarı, kalabalık kitleler önünde yaptığı konuşmalarda belge ve bilgiye dayanarak iddialı konuştu, kooperatiflerdeki zarar ve kaybın yönetim kurullarındaki kifayetsizlikten kaynaklandığını söyledi.

İşte Başkan Sarı'nın Marmarabirlik ve Erdek zeytin kooperatifinde yaşanan olumsuzluk açıklamaları;

İlki 21'inde ikincisi 28'inde ikincisi yapılacak olan 162 sayılı zeytin satış koop. Kongresi önümüzdeki cumartesi olacak bende ekip arkadaşlarımla bu yola çıkmaya karar verdik. 10 yıl Belediye yaptığım 1999-2009 yılları arasında o dönemde Refi abi birlik yönetim kurulunda olduğu için 10 yıl destek verdik. Ve de Belediye başkanı olduğum için aday olamadım çünkü Refi abi birlik Başkanıydı ama 2009 yerel seçimlerinden sonra bildiğiniz gibi yerel yönetim arkasında durmadı için Refi abi istifa .”

2011 de yapılan genel kurulda da bir takım entrikalarla geçtiğimiz sene yapılan genel kurala kadar Erdek 4 yıl yönetim kuruluna giremedi. Bunun sebeplerini de daha önceleri anlattım. Erdek'in kendi iç çekişmeleri, senin adamın benim adamım durumları, bende 2011 de adaydım kongre sonrasında Refi abi seçimi kazandı ve mevcut yönetimi işbaşına getirdi.  Daha sonra Refi abi istifa etti ve birliğe aday olmak için talip oldu. Şimdiki arkadaşlar bilmiyor muydu Refi abinin birlik yönetiminde aday olacağını ve istifa edeceğini. Destekleselerdi.  Hidamet Asa 2011 kongresinden sonra yapılan genel kurulda Refi Taviloğlu yerine Mustafa Gümüştaş'ın adını yazar mıydı?”

Ben şimdi sorudum gazeteleri okumuşsunuzdur. Refi Taviloğlu,  Hidamet Asa'nın listesinde yoktu. Mustafa Gümüştaş vardı, Mustafa Gümüştaş adını o listeye kim verdi?” Mevcut Marmarabirlik yönetim kurumu mu verdi?  Yoksa o dönmedeki mevcut Belediye Başkanı veya başka bir güç mü verdi? Kim verirse versin. Erdek'in ikiye bölünmüşlüğünden, Erdek'in seçilmiş yönetim kurulunun birbirine hasetliğinden hem Refi Taviloğlu'nu hem de Mustafa Gümüştaş'ı harcadılar. Genel kurulda da Mustafa Gümüştaş üstüne çiziği yedi. Ve dört sene Erdek'ten kimse yönetim kurulunda olmadı. Şimdi gelelim mevcut yönetimdeki bizi temsil eden Erdek'ten arkadaşımıza Mustafa İlgen mevcut iktidar tarafından aldırıldığı söyleniyor. Ben şimdi yine soruyorum. 2011de hangi siyasi parti iktidardaydı AKP, ben o gün kongreyi kaybetmiş aday olarak Refi abi istifa etme dedim ve kendisini almayacaklarını söyledim, Mustafa ilgen'i önerelim tarafsız olur dedim. Ama o gün siyasi gücü yetiyor saydı Hidamet Asa'nın 2011 de niye yazmadı Mustafa ilgen'i bakan talimat verdiyse. Mustafa İlgen, ben seçimi kazandım mazbatamı aldım Hidamet Asa beni ziyarete geldi ve bana ben yönetime Erdek'ten birini alacam kimi alayım başkan diye bana sordu, şimdi Erdek'te makamda bana bu soruyu sormadığını iddia ediyorsa açıklama yapsın. Ama bir eli kuranda bir eli vicdanında doğruyu söyleyecek cesareti varsa çıksın açıklasın.”

O günde ben ona mevcut delegeler arasında kongreye kadar Mustafa İlgen'in almasında mahsur olmadığını ben söyledim. Başbakan, Sanayi Bakanı aradığı için değil, ben söylediğim için o girdi yönetime. Ve kendisine o günde dedim ki, ben kooperatife adayım, direk bana, Benim koltuğumda gözün mü var?” Dedi bende sen rahat ol dedim. Bu günkü yönetimin Erdek kooperatifini getirdiği nokta 5 yılda 6 trilyon 700 milyar zarara getirdi. Bu 5 yılın 4 yılı zarar 1 yılı kar gözüküyor. Kanun derki bir kooperatif 3 yıl üst üste zarar ederse kapanır. Bu kooperatif kapanma tehlikesinde. Kendi yaptıkları kooperatifi getirdikleri durumu örtbas etmek için; Ben gittiğim her yede dedi-kodu lara cevap veriyorum. Hüseyin Sarı Başkan olursa Erdek kooperatifini birlikten çıkaracakmış. Buradan söylüyorum arkadaşlar Erdek kooperatifi kurucu üç birlikten birisi (Erdek, Mudanya, Gemlik)hiçbir güç genel kurul kararıyla dahi Erdek'i kooperatiften atamaz. Çünkü kurucu unsur, kurucu kooperatifiz biz, böle bir şey olabilir mi? birliği bugün marka yapan kurucu ilçelerden biriyiz biz. Bugün Marmarabirlik'in tüm tesislerinde, Başköy deki Hidamet Asa'nın saltanat sürdüğü odasında ve yine Hidamet Asa'nın BŞK plakalı lüks aracında hepimizin hissesi var.”

  Bundan bir hafta önce ben Bursa'da bir lokantada Hidamet Asa ile beraberdim. Erdek'teki yağhanenin durumunu sordum, yağhane nasıl yapıldı? Diye sordum.”

Erdek kooperatifi 1 yıl önce 1 trilyon 171 milyar lira kredi kullanmış. Bankadan kredi kullanmış. Tabi ben bilmiyorum sanıyor. Bu krediyi neden aldı? Dedim Hidamet Asa'ya, dedi ki Yağ fabrikasına be karşıydım, fondan parayla yapmaya kalktılar para yetişmeyince gittiler kredi aldılar. Ben uyardım sonrada gereğini yaptım.” Dedi. Gereği ne? Diye sorduğumda Savcılığa suç duyurusunda bulundum” Dedi. Şimdi sen bir kooperatifin yönetimindesin, bir yolsuzluğu tespit ediyorsun, savcılığa suç duyurusunda bulunuyorsun ve sonra onlarla kol kola Erdek'i Kapıdağ'ı geziyorsun. Ben Bursa'da konuştuğumuz her şeyi telefonuma kayıt ettim. Bir daha Kapıdağ'da köyleri gezsin Erdek'e giremeyecek hale gelir. O yüzü bulamaz.”

  Tehdit ediyorlar mı? Kimsenin hiçbir şey yapmaya gücü yetmez. Arkadaşlar 100 kişide 54 tanesi zeytincilikle geçiniyor. Yani ana geçim kaynağımız zeytincilik. Kooperatifi 1952 yılında küçük müstahsil, büyük müstahsil ve tüccar karşısında ezilmesin diye kurdular. Amaçları yardımlaşma teknik ve bilimsel çalışma yapabilme ve ürünlerini toplu indirim alabilme ve daha iyi şartlarda ürün satabilmek için kurdular, bugünse kooperatifin geldiği nokta ise bize destek olmaktan bize yardımcı olmaktan maddi ve manevi bilgi desteği sağlamaktan çıktı, şu haldeki kabzımaldan bir farkı yok, ha gidip kabzımala malını satmışsın, ha gidip kooperatife satmışsın aynı durumda. Bu amacının dışında bir anlayıştan kaynaklanıyor. Bundan sonraki dönemde kooperatif eğer ayakta duracak sa. Önce kendi üyelerine yani müstahsile, günümüzün teknik ve bilimsel şartlarına göre doğru tarım yapmayı öğretecek bir donanıma sahip olmak zorunda. Yani bir laboratuvar kurup toprak analizini yapmak zorunda, yaprak analizini yapıp ne ilaç atacağını, ne gübre atacağını, nasıl budama yapacağını, nasıl bakım yapacağını bilimsel olarak tespit edip üreticisine önce akıl olarak vermek zorunda ve bide biz bugün ürünümüzü topluyoruz ortalama 3 liradan veriyoruz. En yüksek rakam 180 taneyi 7 liradan alıyor, 7 liradan aldığı mal 21 liradan pazarda. Marmara birliğin sitesine girin online satış fiyatlarına bakın ekstra zeytin 800gr. 16.50 tl. Den satılıyor. Bu demek oluyor ki 1 kg. 21 lira civarı biz 7 liraya veriyoruz, aradaki farktan 60 yıldır bir delikli kuruş-sen bu ürünü yetiştirdin arkadaş, ne kadarlık gübre harcadın? Üç liralık gübre harcadın benimde bir liralık katkım olsun diye ne kooperatif, ne birlik bugüne kadar böyle bir şey söyledi mi?”

Kooperatif alın bu gübreyi alın bu ilacı diyor, Kuddisi Taner'de 10 kat daha ucuz gübrenin de, ilacında fiyatı. Birde Kuddisi sana aynı malı bir yıl vadeli faizsiz satıyor, Kooperatif aynı malı hem üç katı fazlasına hem de faizli satıyor.  Çünkü alacağından kerhen kesiyor, senin para götürüp vermene gerek yok ki. Nasıl olsa fatura kes, fatura kes. Sekiz tane kooperatif Marmarabirliğe bağlı bu kooperatiflerden hiçbirinde burada biz merkez üreticileriz ama köylerimizden gelen arkadaşlarımızda var, sekiz kooperatiften Erdek hariç hiçbir kooperatifte taşıma ücretini üreticiden almıyor. Hiç bir kooperatif almıyor. Yani Ballıpınar'dan üretici zeytin getiriyor veya oraya kantar götürüyorsun ama buraya taşırken faturayı vatandaşa kesiyorsun. Karşıyaka'dan ürün alıyorsun, kamyonla zeytini buruya getirirken kamyon faturasını üreticiden çıkartıyorsun. Bu uygulama hiçbir kooperatifte yok bir tek Erdek te var. Erdek'tekiler bizim tepemize binmiş hazır. Neden ama çünkü zarar ediyor. Zarar neden ediyor. Bu senen 6 milyon kilo zeytin aldı, siz sattınız artık o kooperatifin malı. Onlar ne yapıyor sarnıçlara döküyor, tuz koy, su koy sarnıçta tuzla. Şimdi bunu kim kontrol ediyor oradaki personel kontrol ediyor. Salamuranın tuzumu azaldı, tuzumu arttı, zeytin yumuşuyor mu? Bunu kim kontrol edecek arkadaşlar. Bunu bilimsel bu işin ilmini yapan veya oradan bir salamura numunesi aldığı zaman tahlil edebilecek ettiği zaman kriterlerini belirleyen ona göre önlem alacak bir teknik ekibe ihtiyaç var. Bu Ramiz İbrikçinin yapacağı iş mi? Bu Hüseyin Sarı'nın yapacağı işte değil. Doktor kanımıza tadarak mı bakıyor? Şekerin var kolesterolün var derken. Hayır, adamlar alıyor senin kanını gönderiyor laboratuvara tahlil yaptırıyor sonra sana diyor ki şekerin yüksek kolesterolün iyi falan ona göre 'de ilacını yazıyor. Bu artık bilimsel olmuş. Zeytin'de böyle bir şey."

"Türkiye'nin en büyük 500 firmasından biri, Bursa'nın ilk 50 firmasından biri bir tane gıda mühendisi yok, pazarlamayla ilgili bir tane uzman birim yok. Peki, ey Hüseyin Sarı bu aradaki makas nereye gidiyor? Be nereye gittiğini biliyorum, %40 bayi karı. Şuanda dünyanın vazgeçilmez en önemli şeyleri ne arkadaşlar petrol, altın, ana gıda maddeleri hangisinde bayi karı %40? Böyle bir şey var mı ya siz %40 kazanıyor musunuz. Arkadaşlar işleyiş ortada bu çapulcu mantığının bir ana önce, bilgisiz, sadece o koltuklara bir şekilde siyaseten oturmuş oradan 10 milyar maaş alarak hakkı huzurlar dahil. Ayda bir kere toplantı yap yılda 120 milyar para al. Erdek'tekilerden alanlardan bahsetmiyorum birliktekinden bahsediyorum. Yönetim kurulu üyelerinden bahsediyorum. 120 milyar para kazanan çiftçi var mı? Üreticinin kazanamadığı bir yönetim.  Ama sorarsan biz 260 milyara imza atıyoruz diyorlar. Atma kardeşim sana biz yalvarıyoruz mu gel 50 milyar maaş vereceğiz bu şirketin başında dur diye. Bak bizim gibi gönüllüler çıkıyor bırak. Maaş alacaksan bırak çek git. Yılda 1 trilyon sadece yönetim kuruluna maaş ödeniyor. Bura da Erdek'te olanlar asgari ücret alıyor. Bizim maaşa ihtiyacımız yok. Bu memleket bizi okuttu, yetiştirdi bizde hizmet için bu işe soyunduk. Yıllarca üye kotası, ürün kotası,  küçük üreticinin kooperatifi olsaydı bu kooperatif kimsenin malı olmazdı. Dışarıdan Akhisar'dan zeytin getirip onun bunun üzerine döktüğünü biliyoruz. 100 ağaç zeytinden 10 15 ton zeytin döktüğünü gördüğümüz yöneticileri de bulursan onlardan da hesabını soracağız."

"Çünkü onlar Akhisar'dan zeytin getirip burada döküyorlar. Biz kapı dağdan yetişen ürüne talibiz. Kimsenin karakaşına kara gözüne talip değiliz. Kooperatifçilikten bahsediyorum, kendi şahsımdan değil. Kooperatif bu coğrafyada yetişen zeytin mahsulüne talip. O zaman Ahmet amca olmuş, Mehmet amca olmuş o önemli değil. Tabi onlar baş tacı ama kim bu coğrafyada zeytin üretiyorsa kooperatif onun ürününü alır. Bizim bir sürü bahçemiz vardı sattık zeytinlik kalmadı. Sattım Bandırmalı birine adam buraya üye olamaz mı ya olur, olabilmeli kanun zaten buna müsaade eder. Her yerde aynı örneği veriyorum bütün kapı dağdaki bahçe sahipleri bahçelerini Karacabeylilere sattı, diyelim bu alan adamlar burada zeytinini veremeyecek mi? Marmarabirlik kepenk mi indirecek. Kimden ürün alacak o zaman. Bahçesini satan adam 300 ağaç veya 200 ağaç olarak arsasını satıyor. Sattıktan sonra kooperatiften hissesini alıyor mu? Orada müstahsilin hissesi var ortağı. O ortaklık hissesini de devretmesi lazım. Aynı bugün kü rayiç bedelle. Fakat ne diyor kooperatif son yıl verdiği ürüne göre para veriyor, ama ben oraya 60 sene ürün döktüm. Sen bugün Başköyde o tesisi yaptıysan benim ürünümden elde ettiğin parayla yaptın. İznik teki, Mudanya'daki üreticinin hakkıyla yaptın. Bu komedinin artık bitmesi lazım. Buna tabi biz vesileyiz. Genel kurullarda kaldır elini indir elini ne dendiğini dahi anlamadan oylama yapıyoruz. Sorana da kızıyoruz ya işimiz var bahçeye gideceğim diye. Arkadaşlar öyle değil bu işler. Yağ fabrikasına gelirsek. Neyle yapıldı yağ fabrikası. Bir dedikoduda bunda Hüseyin Sarı gelirse Recep Eren kar etsin diye yağ fabrikasını kapatacakmış?"

"Arkadaşlar Erdek'te 5 milyon kilo zeytin varsa bunun 700 ton yağlıktır. 700 ton yağlık zeytin için öyle bir fabrika yapmak haramdır. Ama yapıldı, nasıl yapıldı, bizim yardımlaşma fonu adı altında 10 yıldır toplanan paralarla yapıldı. İki senedir de faal. Gecen sene ve bu sene kooperatife sattığınız yağlık zeytinden 1 kg zeytin o yağhanede sıkılabildi mi? Sıkılmadı. Siz vatandaş olarak kendi yağınızı sıktırma istiyorsanız gidip orda sıktırabilirsiniz. Çünkü o yağ fabrikası kimin olduğu belli değil. Fonun ve birliğe devri olması lazım. Birlik kendi fabrikası olmadığı için bir kilo yağ sıkamadı bizim Erdekli olarak verdiğimiz yağlık zeytinler kamyonlar Başköy'e gitti, Baş köyde sıkıldı. Şimdi hal böyleyken bu kurum kar edebilir mi? Arkadaşlar. bu fabrika hangi parayla yapıldı 3 trilyon maliyeti olan bu fabrikanın bir buçuk trilyonu banka kredisi, kalan yarısı da bu fonda toplanan parayla yapıldı. Bundan sonra yapılması gereken ne bu fabrikayı fondan Marmara birliğe devreden biz paramızı alırız kalan parayı da isterseniz sizlere geri öderiz, isterseniz bu fonda tekrar birikmeye devam etmesini sağlarız. Buna da kim karar verecek? Genel kurul karar verecek.”

orda işte dinlemeksiniz ne olup bitiyor diye. İşte o yüzden yağhane ve kooperatif zarar ediyor bu zarar kimden çıkıyor bizden. Sermaye artırımı. bu sene zarar olmaması için sermaye arttırdılar yani 5 milyarlık zeytin verdin 500 lira sermaye artırımı 4500 sana 500 onlara niye sermaye arttırdık zarar kapatıyoruz. Zarara siz ortaksınız, kara başkaları. gübreyi siz atıyorsunuz meyvayı başkaları yiyor. Artık bu düzenin değişme zamanı geldi. Ekibimde ise Fahrettin Pektaş, Süleyman Eren, Abdullah Şenol, Ömer Saçıl, Türkan Akdağ bulunmakta. Dedikodulara kulak asmayın bizim Hidamet Asa ile aramızda en ufak bir husumet yok. Sadece burada konuştuğu ile orda konuştuğu birbirini tutmuyor, ondan dolayı kızıyorum, şahsi hiçbir sorunum yok. Hayırlısı neyse o olsun.”  Dedi

 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —