Tarih: 21.06.2023 22:39

Sarı’dan PİNA uyarılarına devam

Facebook Twitter Linked-in

Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sarı, sahildeki bir çay bahçesinde, “Marmara’nın umudu PİNA” konulu söyleşi yaptı.

Bandırma Kent Konseyi etkinliği kapsamındaki etkinlikte açış konuşmasını Konsey Başkanı Serdar Polat yaptı. Polat, nesli tükenme tehlikesi içinde bulunan PİNA’larla ilgili olarak açık havada düzenledikleri etkinliğe konuşmacı olarak katılan Sarı’ya teşekkür etti.

MUSTAFA SARI KONUŞUYOR

Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sarı, Marmara Denizi sahilinde yaşayan 25 milyon kişinin denizi kirlettiğini belirterek, “Marmara Denizi’ne halen verilen kanalizasyon atıklarının yüzde 52’si biyolojik arıtmadan geçiyor. Yüzde 48’i ise arıtma sayılmayan fiziksel arıtmayla denize veriliyor” dedi.

MÜSİLAJ BİTMEDİ

2021 yılında, Marmara Denizi’nde yaşanan müsilajın bitmediğine dikkati çeken Sarı, şunları söyledi:

“Müsilaj bitmedi. Daldığımızda denizdeki görüş mesafesinin sadece 2 metre olduğunu görüyoruz. Bugün, gördüğünüz gibi Bandırma Körfezi kahverengi renkte, yani kirli. Bunun nedeni azot ve fosfordur. 2021 yılında, Marmara Denizi’nde yaşanan müsilajın ardından, 8 Haziran 2021 yılında Çevre ce Şehircilik Bakanlığımız, 28 maddeden oluşan Marmara Denizi Eylem Planı hazırladı. Bunun 14 maddesi kirlilikle ilgiliydi. Ancak bu eylem planı, ne yazık ki tam olarak uygulanamadı. Son 50 yıldan beri Marmara Denizi’nde sahili bulunan belediyeler, biyolojik arıtma sistemlerini yapmadı. Halen yapımı süren Bandırma arıtması 2023 yılı sonunda, Erdek’in ise 2024’te devreye alınacak. Denize yardım etmeliyiz. Çünkü Marmara Denizi’nin artık dayanacak gücü ve zamanı kalmadı.”

PİNALAR VE DENİZ YOSUNLARI

Midye çiftliklerinin, deniz kirliliğini temizlemeleri açısından yararlı olduğuna dikkati çeken Sarı, şöyle konuştu:

“PİNA’lar da büyük midyelerdir. 1 saatte 6 litre suyu filtre ederler. Yani bir günde 150 litre suyu temizleyebilirler. Boyları 120 santimetreye kadar uzayabilen, ancak yaşadıkları olumsuz ortam nedeniyle Marmara’da şu anda boyları ancak 70-80 santimetre olan PİNA’lar, denizlerin doğal arıtma sistemleri gibidir. Marmara Denizi, ikili akıntı sistemi nedeniyle Pinalar için en uygun ortamı oluşturuyor. Buna bağlı olarak Marmara Denizi ve özellikle Erdek Körfezi’ndeki Pinaları korumalı ve sayılarını artırmalıyız. Tabii, Pinaların, aralarında yaşadığı, bizim yosun dediğimiz deniz çayırlarını da çok iyi korumalıyız. Özellikle turizm işletmecileri, tesislerinin önündeki deniz yosunlarını kesinlikle yok etmemelidir. Bu deniz çayırları 50 milyon yıldan beri var. Akdeniz’de şimdi görülmeyen Pinalar da 50 yıldan beri varlığını sürdürüyor.”

PİNALAR İÇİN SON SIĞINAK MARMARA

Pinalar için son sığınağın Marmara Denizi olduğunu vurgulayan Sarı, şunları aktardı:

“Deniz yosunlarını yok etmeyelim. Onların içinde sadece Pinalar yaşıyor. Belediyeler, kıyı dolguları yaparak, Pinaların yaşam alanlarını yok etmesinler. Soframıza gelen bir balığın, 3 bin tür canlının sağlıklı bir ekosistemle soframıza geldiğini unutmayalım. Her şeye rağmen özellikle Marmara Denizi’nde, dünya ortalamasının 6-7 katı Pina yaşıyor. Pina projesini geçen yıl başlattık. Bu proje Pinalar için umut ışığıdır. Müsilaj kabusunun yeniden geriye dönmemesi için Pinaları başta belediyeler olmak üzere hepimiz korumalıyız. Önümüzde yerel seçimler var. Başkanlığa ve meclis üyeliklerine aday olacaklardan mutlaka Pinaların korunmasına sahip çıkacakları konusunda söz alın ve onları bu konuda sıkıştırın. Onlardan, kıyı dolgusu yapmamaları konusunda söz alın.”

Bandırma Körfezi’nin 6.700 yıldan beri var olduğunu belirten Sarı, “Ancak Bandırma Körfezi, ne yazık ki son 60 yıldır bu kötü duruma geldi” dedi.

Marmara Denizi’nin kurtulması için sırasına göre yapılması gerekenlerin kirletmeme, biyolojik arıtma tesisleri kurma ve sonra ekosistemin korunması için gerekli müdahale olduğunun altını çizen Prof. Dr. Mustafa Sarı, “Bu konuda herkes üzerine düşen görevleri yerine getirmelidir” diye konuştu.

MARMARA DENİZİ BALIKLARINI YİYEBİLİRSİNİZ

Marmara Denizi’nde avlanan balıkların gönül rahatlığı içinde yenilebileceğine işaret eden Sarı, şu değerlendirmede bulundu:

“Halen Marmara Denizi’nden çıkan ve bizim yediğimiz balıkların yüzde 90’ı, bu denizde yaşamıyor. Çünkü hepsi göç eden balıklardan oluşuyor. Midye çiftliklerinden de rahatlıkla midye yiyebilirsiniz.”

PUSULA DENİZANALARINA DİKKAT!

Marmara Denizi’nde görülmeye başlayan Pusula denizanalarının tehlikeli olduğunu vurgulayan Sarı, şunları söyledi:

“Bu denizanaları, uzun yıllardır Marmara Denizi’nde görülmüyordu. Tahminin, gemilerin balaj suları ile Marmara’ya geldi ve bu denizdeki kirliliği sevdi. Bu arada onları tehdit edecek büyük balıklar da yok. Marmara’da, geçen yıla göre Pusula denizanaları 3 kat arttı. Büyük balık avcılığını azaltıp, bilinçli avcılık yapmalıyız. Zehirli bu denizanalarına kesinlikle dokunmayın. Eğer dokunduysanız kesinlikle tatlı su ile değil, deniz suyuyla yıkayın ya da dokunduğunuz yeri amonyak veya sirke ile silin.”

OZAN ONUR KÜRSÜDE

Etkinliğin sonunda konuşan Bandırma Belediye Başkan Yardımcısı Ozan Onur, “Ne yazık ki, 100 yıldır Bandırma Körfezi’ni kirletiyoruz. Bandırma’da, Avrupa Birliği fonlarından yapımı süren arıtma tesisi, 2024’te tamamlanacak. Bu sistemi önce Avrupalılar işletecek, sonra bize devredecekler” dedi.

Ardından Prof. Dr. Mustafa Sarı’ya, günün anısına teşekkür belgesi verildi.

                                               ÖNDER BALIKÇI




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —