Ulusal kalkınmamızın can damarı şeker fabrikalarının satışa sunularak kapatılması ardından, ulusal şeker ihtiyacının Carcill´in insiyatifine terk edilmesine karşı çıkan çalışma ve sendika hayatı bir bir ardına yapılan açıklamalarla şeker Fabrikalarının satışına yönelik yazılı, görsel ve eylemsel hareket içine girerken eylemsel-protesto kervanına Petrol İş sendikası da katıldı.
Petrol İş Sendikasından yapılan yazılı protesto açıklamasında;
Ülkemiz son derece hassas günlerden geçerken büyük bir yanlışa imza atılmakta, tarım sektörü ve ekonomiye darbe vuracak bir özelleştirme uygulaması gündeme getirilmektedir. Özelleştirme bir ekonomik işgal hareketidir, ülkemiz sınırları içerisinde bir işgal cephesi açılmaktadır.
Hükümet Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş.´ye (TÜRKŞEKER) bağlı 14 fabrikanın özelleştirilmesi için ihale sürecini başlatmıştır. Ülkemizin dört bir yanında kurulu bulunan şeker fabrikaları, kısa vadede gelir elde etmek adına satışa çıkarılmıştır.
Bu satış kararına en çok sevinenler uluslararası tekeller ve sermaye sınıfı olacaktır. Çünkü şeker fabrikaları ve şeker üretimi, Cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren tekellerin giremediği ve belirleyemediği stratejik bir faaliyet olmuştur.
Yine başta Cargill olmak üzere sağlığa zararları bilinen Nişasta Bazlı Şeker (NBŞ) lobisini oluşturan tekellere karşı şeker fabrikalarımız ülkemizde sağlam birer kale işlevi görmektedir.
Bu satış kararıyla, Cumhuriyet döneminde şeker pancarı ekiminden şeker üretimine kadar kamu eliyle entegre bir yapıyla kurulan şeker endüstrimiz ortadan kaldırılmaktadır.
Tek tek satılacak olan fabrikalar, arazilerine göz diken sermayedarların ve asıl amacı nişasta bazlı şeker üretmek olan tekellerin insafına terk edilmektedir. Bu satışların ardından birçok fabrika kapanacak ve ülke pazarını ele geçirmek isteyen tekeller amacına ulaşacaktır.
Pancar üreticisinden fabrikadaki fedakâr işçiye büyük bir toplumsal örgütlenme kuran ve Cumhuriyetin mirası niteliğindeki şeker fabrikalarının satışı büyük bir hata olacaktır. Fabrikaların bulunduğu bölgelerde pancar üreten çiftçilerden esnafa, kooperatiflerden işçilere her kesim bir toplumsal yıkımla karşı karşıya bırakılacaktır.
Gıda sektöründe stratejik bir özelliğe sahip olan şeker fabrikalarının satışından derhal vazgeçilmelidir. Stratejik bir faaliyet yürüten KİT´lerin kâr/zarar hesabıyla değerlendirilmesi doğru değildir. Kaldı ki, TÜRKŞEKER entegre yapısıyla kâr getiren bir faaliyet yürütmektedir. Yıllardır nice fedakarlıklarla ülkemize büyük katma değer kazandıran şeker fabrikaları, bize güçlü ve köklü Cumhuriyetimizin mirasıdır. Şeker fabrikaları Cumhuriyet demektir.
"Yerli ve milli" ekonomik politikaları benimsediğini belirten hükümetin, bu özelleştirme kararıyla bir mirasyedi gibi davranarak yabancı tekellerin ve sermayedarların önünü açması büyük bir çelişkidir. Geçmişteki özelleştirme uygulamaları ile yabancı sermayeye birçok stratejik değerimiz satılmışken, bugün özelleştirmelerin "yerli ve milli" politikalarla nasıl bağdaştırıldığı açıklanmaya muhtaçtır!
Şeker fabrikalarının satışının yeni bir özelleştirme furyasının ilk adımı olmasından ve başta Varlık Fonu´na devredilmiş olan KİT´ler olmak üzere yeni kamu kuruluşlarının özelleştirilme portföyüne alınmasından kaygılıyız.
14 şeker fabrikasının satış süreci durdurulmalı, ülke ekonomisine büyük zarar verecek bu satış kararı ve yeni özelleştirme planları geri çekilmelidir. Şeker fabrikaları özelleştirme portföyünden çıkarılmalı, TÜRKŞEKER çatısı altındaki şeker fabrikalarına gerekli yatırımlar yapılmalı ve entegre yapı güçlendirilmelidir. Ülke çıkarı ve toplum sağlığı bunu gerektirmektedir.
Petrol-İş Sendikası olarak, şeker işçilerinin ve Şeker-İş Sendikası´nın bu satışa karşı verdiği mücadeleyi destekliyor, kendileriyle dayanışma içerisinde olduğumuzu belirtiyoruz.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur,
Petrol-İş Sendikası
Merkez Yönetim Kurulu