Tarih: 16.02.2016 20:37

SEVİNÇLİ GÜNLER

Facebook Twitter Linked-in

SEVİNÇLİ GÜNLER

?İncilâ Hanım´dan okuduğum ilk yapıt. ?Sevinçli Günler? çok zevkle, kısa sürede okunabilecek, eğitici ve öğretici yanı olan,  gençlere yönelik bir kitap. Marmara Bölgesi´nin özellikle güney kısmına ait yerlerin tarihî, coğrafî konumları, kültür zenginlikleri gençlerin dilinden, gözünden anlatılmış.  Belli yerlere çok eski gelenekler yerleştirilmiş, bu günle bağlantı sağlanmış. Buraları tanıyanlar ? Aynı benim gördüklerim gibi? diyebilir, iyi bir gözlemci yazarımız.

Tarih, özellikle Kurtuluş Savaşı ile ilgili kısımlar belgelere dayandırılmış. Sözcüklerin anlamları akış içinde verilmiş. Yöresel yiyecek adları, park, şifalı otlar, kaplıca, yardımseverlik, konuk giderken hediye götürme kültürü, dostluk, işbirliği kavramları yumuşacık dokunuşlarla işlendiği için ?ders veriyor edası´ hissedilmiyor.

Kitaptan alınan bazı örnekler içeriğe ayna tutabilir.

?Candan can kopan günlerdi o günler.?

?Gezginler, limandaki kamyonların ve otomobillerin çokluğu yüzünden devamlı yolu gözlerken güneşin yakıcı dilini alınlarında, yanaklarında duyarak parka girdiler.?

Kişilerin durumunu benzetmeyle vurgulamak anlatımı güçlendirmiş.

?Mitosun gerçeği sözdür. Mitos, sözün özünde, içinde, şiirindedir.?

?Bengi; sonsuz olsun anlamına gelir.?

Kısa tanımlamalar, bilmeyen gençler için kaynak oluşturmuş.

Tarihe ilişkin cümleler.

?Çocuklar, 7 Şubat 1923 yılında soğuk bir kış günü Mustafa Kemal Atatürk, Paşa Camisi´nde bir hutbe vermiştir.?

?Efendiler, camiler birbirimizin yüzüne bakmaksızın yatıp kalkmak için yapılmamıştır. Her şeyden önce, dünya için yapılması gerekenleri düşünmek, tartışmak için yapılmıştır.?

            Bergama gezisinde verilen çok değerli bir gelenek, bilgi bu gün bile tıpta, psikolojide önemini korumaktadır. Jung, Feud gibi bu konuyla ilgilenmiş düşünürler, bu gün de rüya ilmiyle uğraşmaktalar ve insan yararına kullanmaktalar.

?Havuzun çevresinde hastalar, banyodan çıkınca uyusunlar, diye odalar vardı.?

            ?Hastaların, rüya görmeleri sağlanırdı. Sonra da rüyaları yorumlanırdı.?

            Şifalı bitkilerle ilgili bilgi:

            ?Manisa mesir macunu da on beşinci yüzyılda da Hekim Merkez Efendi tarafından, kırk tür baharat karıştırılarak hastalara iyi olacakları telkin edilerek dövdürülür, kazanlarda şekerle kaynatılarak yapılırmış.?

            İlkçağ şairlerinin Anadolu´yu ve başka ülkeleri gezerek şiirlerini söylemeleri, bu güne de aşık geleneği ile yansımıştır. Aşık Veysel gibi.

            Siyanürlü altın arama, zeytinlerin yok edilmesi, maden faciaları ve deniz dahil çevre kirliliği işlenen konular arasında önemli bir dokunuş.

Kabak çiçeği dolması, kalamar, höşmerim gibi bölgenin geleneksel yemekleri, tarihi kimlikler, belgeler kitabın inandırıcılığına katkıda bulunmuş.

En etkili öğe bence Misya, Lidya, Karya, İyonya vb. kavimlerin aynı topraklarda bir arada devletler kurarak yaşamaları. O gün de kimlik savaşı vardı, bugün de. Olumlu tarafı geleneklerin, dillerin karışması birbirinde eriyip gitmesi ve bu güne Anadolu olarak gelmesi.

Elinize, yüreğinize sağlık, İncilâ Çalışkan.       AYŞE ERTÜBEY

                                         Egeli Kadın Yazarlar Platformu(EKYAZ) Üyesi




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —