Tarih: 22.06.2024 22:55

Şeytanköy'dü, Kayıp Cennet Ormanlı oldu.

Facebook Twitter Linked-in

Atatürk'ün Mübadele göçmenleri için "Kaybedilmiş topraklarımızın aziz hatıralarıdır." diyerek 1923-24 te gemilerle Anavatan'a taşıdığı Mübadillerin Selanik-Serez sakinleri ilk ayak bastıkları Kapıdağ'ın kuzey yakasındaki vadi'de hava sert bir takvim ile örtüşünce köyün ileri gelenleri “Bizi nereye getirdiler, burada şeytan durmaz.” deyince köyün adı “Şeytanköy” olarak sicile işlendiği yakınımızdaki diyar. 

Ormanlı…

Günler günleri, aylar ayları kovaladı, kimsenin aklına bu köyün adını değiştirmek geçmedi. Rumelinin mahzun insanı kaderine razı bir şekilde At ve Katırlarla ormandan kesilen odunların, köy-körfezinde demirli teknelere taşıyarak Zonguldak'ta kömür madenine direk temin ediliyordu.

Cumhuriyetin ilk yıllarında böylesine insan üstü bir çaba ile günlük nafakasını sağlamanın mutluluğunu yaşayan Şeytan köylü'ler zamanla Malya'dan oduncu yoluna, Muhle'den Arnavut köy'e uzanan ilk yollarını açarak deniz yolu ulaşımını 2. alternatif olarak kullanılmaya başladı.

Yeni nesil bu meşakkatli serüveni bugün hikaye gibi dinlerken, Şeytan köyün eskileri de artık dağ yolu için cesaretleri olmadığını söylüyor. Turanköy ve Ballıpınar üzerinden açılan 2 arter bugün asfalt yol olarak saklı cennet Şeytanköy'ün günümüz tatilcileri tarafından fark edilmesine neden olmuş.

Ünlü yapımcı Yılmaz Güney'de bu isimden yola çıkarak Yunanlı sanatçı Tina Ros ile Şeytanköy, Manastır koyunda çektiği Şeytan kayalıkları filmi bir anlamda Şeytanköy'ün saklı bir cennet olduğunun tanığı olmuş.

Yıl 1983… İhtilal sonrası demokratikleşme hareketi içinde dönemin köy muhtarı içine yara olan isim hakkının değiştirilmesini dönemin Kaymakamına açmış…

Düşünülmüş, taşınılmış Şeytanköy'ün tarihi derinliklerinden gelen Orman + odun bağlamından hareket ile Şeytanköy'ün isminin Ormanlı olarak değiştirilmesine karar alınmış.

100 yıl yani mübadelenin 1. asrında Ormanlı, şeytanları mazide bırakıp Cennet-Ormanlı olarak insanına bolluk, bereket, huzur ve güven vermeye başlamış…

Toplamda 350 dönüm tarla üzerine kurulan Ormanlı'da bugün 40 hane sürekli kalıyor, 215 nüfus, 165 seçmeni var. İlçe Merkezine mesafesi 26 km. Vadisinde Zeytin, Mor soğan, Kuru Fasulye, ve ticari olmayacak şekilde tüm bahçe ürünleri ve meyve üretimi mevcut.

Son yıllarda Pansiyonculuğa yönelik faaliyetlerin yoğunlaşması hayvancılığın yanı sıra 700 ton mor soğan üretimi 150 ton'a, 20 ton olan kuru fasulye 2-3 tona kadar geriledi.

Yurdun 4 bir tarafından tanınan bilinen ve tatillerini burada geçirmek için binlerce km yol kat ederek Ormanlıya gelen tatilciler için bugün faaliyette olan 350 pansiyon var….

Bu işletmelerde yaklaşık 1500 yatak var, ancak Kurban Bayramı'nın 9 günlük tatil süresi tüm sahillerde olduğu gibi Ormanlı'da da izdihama neden oldu ve burada da çadır+kondular mantar gibi kumsalı istila etti.

215 Nüfuslu Ormanlı'da 5 bin dolayında tatilci ağırlanması marketlerde ihtiyaçların aksaması, otomobillerin park sorunu, asayiş-güvenlik zafiyeti gibi bir çok olumsuzluğun yanı sıra Belediye tarafından düzenli çöp toplandığı, sinek+ilaçlama faaliyetinin eksiksiz giderilmesi, Baski'nin su temini anlamında sıkıntı yaşatmadığı ancak yeni depoya ihtiyaç olduğu Ormanlı muhtarlığı tarafından tespit edilen beklenti veya çözüme kavuşturulmuş beklentiler olarak sıralanıyor.

Gelelim asıl meseleye…

Okul çağına gelen çocuklarını okutabilmek adına Ocaklar, Erdek ve Bandırma'ya yerleşenler köye dönseler Ormanlı'nın nüfusu bin'in üzerinde olur tahminleri var… 

Köyün ilçe ile bağlantısını komşu köyün otobüsü sağlıyor. Her gün Ormanlı'dan 08.00, 13.30 ve 18.30 da, Erdek'ten ise 12.15 ve 16.30 da 2 servis var, Taşımalı eğitimde ise sadece 2 öğrenci var onlarda bu servislerle Ocaklar'a taşınıyor.

Veeee, geldik zurnanın Zııııırrrttt. dediği yere

Yakınımızdaki, uzak cennet Ormanlı 85 milyon Türk insanı tarafından biliniyor, seviliyor, tatil için geliniyor ama!…  Bir biri ardına tarım arazilerini betonlaştıran yapılanma için İmar izinleri yok…

Böyle gelmiş böyle gider!… yöntemi ile komşunun bahçesinden yok, Komşunun damından elektrik, filancanın tarlasından su yolu, ve her tapu sahibinin kendine özgü bahçe çit'i yorumu!… 

Oysa en büyük ve en güzel arsalar, kına gibi toprağa sahip, akasyalar altında ve bedava MEZARLIKTA !… bulunuyor.. 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —