Yıllardır, yaz aylarında, kentimizde yaşanan en büyük sıkıntıların başlarında, "sokak düğünleri" geliyor. Sözü hiç eveleyip, gevelemeden ve "Ne yapalım? Fakir vatandaşın düğün yapacak parası mı var?" gibi popülist yaklaşımlara aldırmadan söyleyelim: Sokakta düğün olmaz! Çünkü, hastası var, üzüntülü olanı var, kafasını dinlemek isteyeni var, sabah işine erken gitmek için erken yatmak isteyeni var..Bu insanları rahatsız etmeye ise kimsenin hakkı yok!
7 Temmuz 2011 Perşembe günü akşamı, 17 Eylül Mahallesi`ndeki evimizin hemen yakınında, Derin Sokak`ta bir sünnet düğünü vardı. Annemizi kısa bir süre önce yitirmenin üzüntüsünü içimize atarak, çok yüksek, gürültülü müziği dinlemeyi sineye çekiyorduk ki, yine sürpriz yaşanmadı. İçtikleri alkolün dozunu kaçıran kişiler nedeniyle düğün, yapılan şikâyet ve polisin gelmesi nedeniyle 23.40 sıralarında yarıda kaldı. Yoksa kim bilir bu gürültüyü daha ne kadar çekmek zorunda kalacaktık?
Yukarıda da belirttiğim gibi, "Fakir vatandaş ne yapsın? Parası olmadığı için sokakta düğün yapıyor" şeklindeki duygusal ve popülist yaklaşım beni hiç ama hiç tatmin etmiyor. Çünkü bu sokak düğünleri, zaman zaman nişanları ve askere gidecek gençlerin sokak eğlenceleri, evlerinde oturan vatandaşlara verdiği çeşitli rahatsızlıkların yanı sıra, bu sokaklarda açıkça içilen alkole de paralel şekilde mutlaka bir kavga ve olaya yol açıyor. Bu arada, düğün veya eğlence yapılan sokağın, trafiğe kapatılması da işin bir başka olumsuz boyutu. Dünyanın hiçbir yerinde, bizdeki gibi çevreyi rahatsız eden sokak düğünü olduğunu tahmin etmiyorum.
Sayın Kaymakam ve Emniyet Müdürümün yerine olsam, sokakta düğün veya eğlenceye kesinlikle izin vermem.
Bu arada, Sedat Pekel` in başkanlığındaki belediye yönetimine de küçük bir önerim var.
Düğün salonu tutmaya ekonomik güçleri gerçekten yetmeyen vatandaşlar için bir yer belirleyerek, bu düğün veya eğlencelerin, ücretsiz olarak bu salonda gerçekleşmesini sağlasanız, hem yerinde bir hizmet sağlarsınız, hem de bu olumsuzlukların önüne geçersiniz. Bir düşünün, isterseniz.