Tarih: 18.04.2012 00:19

SU HAYATTIR

Facebook Twitter Linked-in




Dünyada var olan su sıkıntısı milyonlarca insanın yaşamını, yaşam kalitesini etkilemektedir.  Akdeniz ülkelerinde ise rakamlara döküldüğünde bu durum 200 milyon insanı etkilemektedir.

Akdeniz ülkelerinde su ihtiyacı talebini artıran unsurlar; nüfus artışı, gıda ihtiyacı, sanayi ihtiyacıyken, ekosistemin korunması, iklim değişimi, yetersiz su kalitesi ise arzı sınırlandırmaktadır.  Su kaynağı açığı ve su sıkıntısı, arz ve talep arasında dengesizliğe sebep olmaktadır ve bu durum da su kaynaklarıyla ilgili sıkıntı yaşanmasına yol açmaktadır. Bu durum karşısında söz konusu bu ülkeler yeni yönetim modelleri geliştirilirken, alternatif kaynak yaratma arayışı içine girmektedirler.

Su kullanımının verimliliğini arttırmak, su tasarrufu yapmak ve suyu transfer etmek; önlemler başlığı altında incelenirken, arazi ıslahı ve deniz suyu arıtma (desalinasyon) alternatif kaynak yaratma olarak da sunulmaktadır.

Akdeniz ülkelerinde su talebi 1950'li yıllarla kıyaslandığında iki katına ulaşmıştır.

Tarım, su kaynaklarının en yoğun olarak kullanıldığı alandır, rakamsal olarak da bu oran yüzde 80'dir.  Su fakiri olarak tanımlanan nüfus ( yılda kişi başına 1000 metreküpün altında suya ulaşabilen) 2005 yılında 180 milyonken, bu rakamın 2025 yılı öncesinde 250 milyona ulaşması beklenmektedir.

Bu nüfusun 60 milyonu yılda kişi başına 500 metreküpün altında suya ulaşabilen kesim içerisinde yer alacaktır. Bölge ülkeleri, artan su ihtiyacını karşılayabilmek için büyük su yapılarını da içeren projelere,  yenilenemeyen akiferlerin aşırı kullanımına ve atık su arıtımı, acı su ve deniz suyu arıtımına öncelik vermektedir.

Desalinasyon, avantaj ve dezavantajları kıyaslandığında;  sınırsız bir kaynak olarak da algılanabilmektedir ve talebe göre kolay bir şekilde adapte edilebilmektedir. Dezavantajları incelendiğinde, enerji bağımlılığı, yüksek maliyeti ve çevresel etkileri söz konusudur.

Dünya'da desalanisyonun boyutu incelendiğinde, dünyada yer alan 70 büyük kentin, 40'ı deniz kıyısında yer almaktadır. 60 milyondan fazla insan arıtılmış deniz suyunu içme suyu olarak kullanmaktadır.  Günlük olarak 75 milyon metreküp deseline su üretilmektedir.  2015 yılında bu rakamın günde 94 milyon metreküp olması beklenmektedir.  16,000'den fazla desalinasyon tesisi vardır. 150'den fazla ülke desalinasyon yapmaktadır. Desaline edilmiş suyun yüzde 70'i kentsel su ihtiyacını karşılamak için kullanılmaktadır. Dünyada desaline edilmiş su üretiminde en yüksek oranlara Suudi Arabistan liderliğinde körfez ülkeleri, ABD ve İspanya sahiptir.


Akdeniz ülkelerinde ise günlük desaline edilebilecek su potansiyeli 6 milyon metreküptür. İspanya, Cezayir ve İsrail'in bu üretim içerisinde oranı yüzde 75'dir. İspanya maksimum kapasitesine ulaşmışken, İsrail ve Cezayir'in geliştirebilecekleri kapasiteleri vardır. Libya, Mısır, Fas, Tunus ve diğer ülkelerin gelecek günlerde desalinasyon yapma ihtiyacının ortaya çıkacağı düşünülmektedir.  Akdeniz'de desalinasyon genel olarak su sıkıntısı çeken kıyı kentlerinde bir çözüm yolu olarak tercih edilmektedir. Desalinasyon sadece deniz suyunun arıtmak için değil acı su, bazı yeraltısularını kalitece kullanılabilir hale getirmek içinde kullanılan bir tekniktir.


Bir diğer (geleneksel olmayan) su kaynağı ise atık suyun tekrar kullanımıdır. Arıtılan suyun tekrar kullanımı tarım alanında sıkça kullanılmaktadır ayrıca sanayi, yeşil alan ve golf alanlarının su ihtiyacında da atık suyun tekrar kullanımı söz konusudur. 

İspanya bölge ülkeleri arasında örnek ülkedir.

Bölge de su kaynaklarının yetersizliği dikkate alınırsa, su ile ilgili genel planların için atık suyun tekrar kullanımına yer verilmesi gerekmektedir.  Ayrıca, Akdeniz ülkeleri sanitasyon, kanalizasyon ve yeniden kullanım sistemlerini geliştirerek, düzenli olarak güncellemeleri gerekmektedir. 

Ek olarak, yasal çerçeve, karar verme mekanizmaları sürecinde oriyantosyona uyumlu esnek hukuk yapısı içinde değerlendirilmesi tavsiye edilmektedir.

Talep yönetiminin yanında verimlilik, suyun fiyatlandırılması, arz ve talep arasındaki dengenin sağlanabilmesi için çözüm yollarının üretilmesi gerekliliği de dile getirilmektedir.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —