SURİYELİLER GİTMEYECEK, HERKES BUNU KABULLENMELİ
Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü tarafından ?Dünyada ve Türkiye´de Göç ve Mültecilik´ konulu konferansta konuşan Türk-Alman Üniversitesi (TAU) İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı ve TAU Göç ve Uyum Araştırmaları Merkezi Müdürü Prof. Dr. Murat Erdoğan ?Türkiye´nin şu an yaptığı gerçekten muazzam ve göç çalışmaları konusunda örnek teşkil ediyor. Ancak devletin ve insanların şunu kabul etmesi lazım ki; gelen sığınmacılar ülkelerine dönmeyecek. Bu yüzden atılacak adımlar buna göre belirlenmeli? dedi.
SURİYELİLER ÜLKELERİNE DÖNMEYECEK
Türkiye´de Göç ve Göç Araştırmaları konusundaki en yetkin isimlerden biri olan Prof. Dr. Murat Erdoğan: ?İnsanoğlu Adem ile Havva´dan beri göç ediyor. Eğer insanlar göç etmeseydi bugün yüzde 1 bile ilerleme sağlanamazdı. Tekerleğin icadından tutun da bugün kullandığımız her şey göçün bir eseridir. Göç konusu son dönemde çok popüler, yeni akademisyenler araştırmacılar var ve bu beni mutlu ediyor. Ancak özellikle Suriyeli sığınmacılar konusunda akademik çalışmalar yapmak izne tabii tutuluyor ve genelde izin verilmiyor. Ben her şeyi göze alarak bu çalışmaları yapıyorum. Türkiye´nin şu an içinde bulunduğu durum çok özel ve farklı örnek olacak bir durum. Suriyeli sığınmacılar ilk kez 8 yıl önce geldiler. İlk başta devletin tüm yetkilileri ?1-2 aya giderler´ diyordu ama öyle olmadı ve olmayacak da. Kimse bir yere gitmeyecek ve ülkemize dışarıdan gelen bu insanlarla yaşamaya devam edeceğiz. Bunun getirdiği sorunları çözebilmek için uğraşmalıyız? dedi.
DAVUTOĞLU 67 BİN ÇOK DEMİŞTİ
Hükümetin yaptığı bazı uygulamalara da değinen Erdoğan: ? Ahmet Davutoğlu Başbakanken ?67 bin sığınmacı rakamı çok fazla. Bununla başa çıkamayız? diyerek Avrupa´ya çağrı yapmıştı. Bu tablo öngörülemedi, golü yedik. Bunun siyasi olarak hesabının sorulması lazım. Saf ve çocuksu bir politika izlendi. Türkiye´de cami yokmuş gibi Suriye´de haftaya namaz kılacağız açıklamaları yapıldı. Şimdi kimse çıkıp da bu işin siyasi sorumluluğunu almak istemiyor. ?Göndereceğiz´ diyorlar, ?bakın şu kadarı geri döndü´ diyorlar. Giden 2 hafta sonra geri geliyor. Çünkü gideceği yer yok Suriye´de. Bitmiş bir ülke Suriye, neden dönsün? dedi. Kimse şunu yadsıyamaz; Türkiye şu an sayısal olarak gerçekten çok büyük bir büyük altında ve durumu yine de iyi götürüyor. Ama kimse şunu hayal etmesin; bir sabah kalkacağız ve gelen sığınmacılar ülkelerine dönmeye başlamış. Böyle bir şey olmayacak? dedi.
DOĞRU BİLİNEN YANLIŞLAR VAR
Özellikle Suriyeli sığınmacılar konusunda toplumda pek çok yanlış bilginin olduğunu söyleyen Prof. Dr. Erdoğan: ?Suriyeliler hiçbir yerden maaş almıyor. Yalnızca yurtdışından gelen fonlardan sağlanan kişi başı aylık 150 TL yardım alıyorlar. Üniversiteye sınavsız girmeleri gibi bir durum da yok. Türkiye´de 150 bin yabancı öğrenci var. Bunların 28 bin´i Suriyeli. Lise düzeyine kadar 670 bin çocuk okullarda okuyor. Okula giden, topluma entegre olabilecek bu insanları gerçekten çok değerli. Çünkü iki kesim arasında bu insanlar köprü olacak. Baktığınızda onlar da burada yaşamaktan memnun değil. Dünyada hiçbir ülkenin yapamayacağını yaptık. Ama bazen kendimizi o kadar beğeniyoruz ki dünyada olan biteni görmüyoruz. Suriyeliler de Türkiye´de olmaktan memnun değil. En düzgün yaşamaya çalışanı bile ayrımcılık gördüğünü, dışlandığını söylüyor. Bunun yarattığı kin ve öfke patlamasıyla bir gün karşı karşıya kalacağız. Toplumumuzun kabul düzeyi yüksek ama ortak bir gelecek hayali yok. ?Gelsinler ama gitsinler´ deniliyor. Suriyelilerin yüzde 70´i vatandaşlık almak istiyor. Gelen insanların insan olduğunu unutmamalıyız ve uyum politikalarına ağırlık vermeliyiz. Bunu erteledikçe sorun daha da büyüyecek. Çeşitli yollarla vatandaşlık alacak Suriyeli sayısı önümüzdeki yıl 300 bin´i bulacak. Türkiye´de her gün 480 civarı Suriyeli bebek dünyaya geliyor? dedi.
GÖÇÜN ÖNÜNDE ENGEL OLAMAZSINIZ
Türkiye´de bir zamanlar insanlara klasik müzik dinletildiğini söyleyen Erdoğan: ?Arabesk müzik yasaktı, o yasak, bu yasak ne oldu? El altından yayıldı ve şu an neyi ne kadar yasaklayamazsanız göçü de engelleyemezsiniz. Dünyanın en büyük silahlı gücü NATO Ege ve Akdeniz´de koca koca gemiler ile plastik bot peşinde koşuyor. Engelleyebiliyor mu? Bir an önce uyum çalışmalarının yapılması gerekiyor ve bunun süreklilik arz etmesi gerekiyor. Türk toplumunun da bu konuda dayanıklılığının arttırılması gerekiyor. Örneğin: ?200 Suriyeli işe al maaşını ben vereceğim´ diyen devletler artık ?400 kişi işe al ama 200´ü göçmen olsun, ben maaşını vereceğim? diyor. Bu büyük bir çalışma konusu. Toplumumuz zor durumda olan insanlara kucak açıyor ama bir yerden sonra artık sorunlar yaşanmaya başlıyor. Devletin gözünü kapamadan, kulağını kapamadan ?nasıl olsa gidecekler´ demeden eğilmesi lazım? diye konuştu. Konferansa yoğun ilgi gösteren öğrencilerin ve akademisyenlerin sorularını yanıtlayan Erdoğan´a BANÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Suat Uğur günün anısına hediye takdim ederek "En kısa zamanda yeniden üniversitemize bekliyoruz" diyerek Erdoğan´dan söz aldı. OZAN ERTUĞRUL
