Bandırmaspor Kulübü Sportif Direktörlüğünden istifa eden Süleyman Takunyacıoğlu, ?İstifam, sağlık sorunlarımla ilgilidir. Arkasında başka şey aranmasın? dedi.
Bandırmaspor´un, 3-0 kazandığı Sakaryaspor maçında sezonun en iyi futbolu sergilediğine dikkat çeken Takunyacıoğlu, şunları söyledi:
?Grubumuz, diğer gruba göre daha zayıf takımlardan oluşuyor. Zor olan ilk 8 maçımızı en az hasarla atlattık. Önümüzdeki 8 maçta daha kolay rakiplerle oynayacağız. Bu arada yeni kurulan ve biraz yaşlı oyunculardan oluşan bir takım olmamız nedeniyle ilk 8 maç, takımımızın oturması için önemliydi. Bu süreci iyi atlattık. İlk yarıyı rahatça lider olarak kapatacağımıza ve sezon sonunda şampiyon olacağımıza inanıyorum.?
BELEDİYE DESTEĞİ KAÇINILMAZ BİR GEREKLİLİK
Bandırmaspor´un bu sezon şampiyon olmasının elbette ki kulübün içinde bulunduğu çok zor ekonomik koşullar açısından önemli bulunduğuna dikkat çeken Takunyacıoğlu, şöyle konuştu:
?1. Lig´e çıkmak elbette ki Bandırmaspor´a yeni gelirler getirir ama bunu başarsak bile işimizin çok zor olduğu bir gerçek. Çünkü kulüp, geleceğini tehdit eden çok büyük bir borç yükü altında. Bu durumdan kurtulması için de mutlaka belediyenin desteği gerekli. Birçok kulüp artık belediyelerin desteğiyle yaşıyor. Keşke Göksel Karlahan, başkanlığa talip olmasaydı. O zaman belediye zorunlu olarak kulübe sahip çıkacak ve bu borç yükünden kurtulmak daha kolay olacaktı.?
Sportif direktörlük görevinin, futbolcu ile yönetim arasında önemli bir köprü olduğunun altını çizen Takunyacıoğlu, ?Bu görevi, benden sonra mutlaka futbolun içinden gelen, kendini kanıtlamış bir kişi devralmalıdır. Yönetim içinden bu görevi kimse yürütemez? diye konuştu.
Asbaşkan Onur Göçmez´in Bandırmaspor´a maddi-manevi katkılarının inkâr edilemeyeceğine işaret eden Takunyacıoğlu, ?Ancak bu ekonomik yükten kurtulmaya Göçmez´in de gücü yetmez. Kulübe belediye ve işadamlarının mutlaka desteği zorunludur? diye konuştu.
Sakaryaspor maçında seyircinin, Bandırmaspor´a desteğinin takdire değer olduğunu vurgulayan Takunyacıoğlu, ?Bu destek hep sürmeli. Ancak ne yazık ki, maçlarda kendi oyuncusuna küfür ve hakaret eden seyirciler var. Futbolda ve her kurumda eleştiri, uygarlığın bir parçasıdır ama küfür ve hakaret asla doğru değildir? değerlendirmesinde bulundu. ÖNDER BALIKÇI