TARIMDA YENİ BOYUTLAR VE GDO

TARIMDA YENİ BOYUTLAR VE GDO

İsmet KOÇYİĞİT

Balıkesir il genel meclisi tarım ve Hayvancılık komisyonu üyesi

Bölgemizde son günlerde meydana gelen Bandırma limanında ithal mısır ile dolu iki geminin GDO lu 6.600 mısırına el konulması ile hukuki süreç başlamıştır

Sonucunu ileriki günlerde göreceğiz. GDO NEDİR ? ..Bir canlının gen diziliminin değiştirilmesi yada kendi doğasında bulunmayan bambaşka bir karakter kazandırılması yolu ile elde edilen organizmalara genetiği değiştirilmiş organizmalar, kısaca; GDO adı veriliyor. Bir canlıdan diğerine gen aktarımı bir çeşit kesme yapıştırma ve çoğaltma işlemini Frankeştayn gıda olarak ta niteleyebiliriz. İşte buna da GDO deniyor. Ben bir çiftçi üretici olarak ürettiğim hiç bir üründe veriminden bir mucize beklemem hava şartları toprağın durumu, bakımı, rekolteyi belirler. GDO bazı önemli şirketlerin aç gözlülüğü uğruna insan sağlığını hiçe sayarak geliştirdikleri tehlikeli bir serüvendir. Polianna`cılık yapıp ta iyi taraf aramamız kendimize ülkemize ve geleceğimize haksızlık yapmak demektir.

Tarihin en büyük buluşlarından olan atomu nasıl insanlığın aleyhinde kulandılarsa genetik bilimin keşiflerini de insanlığa hizmet etme bahanesi ile kara dönüştürdüler. Bomba bu sefer GDO adıyla bir kez daha insanlığın tepesinde patladı. İşte gerçekler bunlardır. 2010 yılı temmuz ayı İGM toplantısında meclis kürsüsündeki konuşmamda Bandırma Limanı`ndan ithal gelen tarım ürünlerini resmi rakamlara dayanarak açıklamıştım. Bir ayda 120 milyon dolarlık işlemin yarısı ithal tarım ürünü idi. Mısır, buğday, soya tohumlar yem bitkileri kepek tam hatırlayamıyorum. Onlarca ürün vardı. Yılda 2 milyon ton un ihracatımız vardır. Yurt dışına bizim ürettiğimiz buğdaydan olan unlarımızı alıyorlar. ne olduğu belli olmayan buğdaylarını bize satıyorlar. Çok akıllıca bir şey çünkü buğday tohumlarımız bizim kendi geleneksel tohumumuz ve unlarımızda yarı organiktir. Tahlil yaptığımız laboratuvarlarımız yeterli değil. Daha etkin tedbirler önlemler alınmalıdır. Tüketici haklarının korunması içinde tükettiğimiz gıdalara "yeli veya ithal üründen imal edilmiştir" diye bilgilendirme etiketleri ile tüketicilere seçme hakkı tanınmalıdır diye düşünüyorum. Son söz olarak ta yıllarca kullandığımız geleneksel tohumlarımızı uzun süreli saklama, koruma yöntemi ile Tarım Bakanlığı korumalıdır. Gün ola harman ola gün gelir ülke tarımının o tohumlara ihtiyacı olur. Saygılarımla