TAVLA OYNARKEN FİNCAN KULLANMAK
Türk insanın her oyunun hilesini ya da kolay yönünü bulma gibi bir huyu vardır. Aklınıza gelebilecek her türlü oyun için bu geçerlidir. Kolay yoldan kazanmayı severler ya da ekstra efor sarfetmekten hoşlanmazlar. Tabii bu durum tavla için de geçerli olmuştur.
Tavlanın Türk kültürümüze girişinden itibaren, insanlar karşı tarafı yenmenin pratik yollarını aramaya başlamışlardır. Tavla zar, pul ve zeminden oluştuğu için de bu yollar çok sınırlıdır. Ya tamamen iyi bir taktik uygulamak ya da hilesini kullanmak zorundasındır.
İskambil oyunlarında sonradan kart ekleme ve kart değiştirme, okey oyunlarında taş çalma ve masanın altından taş değiştirme gibi bir çok hile ya da daha sempatik deyimi ile pratik yol bulan Türk insanı tavla içinde elbet bir çözüm bulacaktır, bulmuşturda. Bunu düşünen Türk halkı zamanla bu hileyi bulmuşlardır; “zar tutmak”. Zar tutmak hileden ve kısa yoldan daha çok yetenektir… Herkes bu yolu kullanamaz. Zarın üzerinede ki boşluklarları elleriyle okumayı başabilenler tarafından uygulanan bu yol zaman içinde yaygınlaşmıştır. Zarı elleri ile okuyup avçlarına sıkıştıran ve sallıyor gibi yapıp da sallamadan atan bu insanlar çoğu zaman istedikleri zarları atabiliyor ve bu sayede de oyunu kazanabiliyordu. İlk başlarda sınırlı sayıda insan bu taktiği bilirken, zamanla yaygınlaştı. Hem de tavlanın yaygınlaşmasından daha da hızlı bir şekilde…
Zar tutmayı başaramayan ya da bilmeyen insanlar, sürekli kaybetmeye başladı. Oyunun eğlencesi ve anlamı kalmamaya başladı. Bu tavla oynama durumu bile azaltmıştı. Daha sonra insanların aklına farklı bşr yol daha geldi. Tavla oynamayı öğrenin Yellowclub.net
“Kahve fincanı”. İnsanlar zar tuttuğundan şüphelendiği insanlarla tavla oynarken zarları atmak için kahve fincanı kullanmayı istiyordu. Boyut olsarak da küçük olan bu fincanlarda zarlar rahatlıkla karışıp tavla zeminize atılabiliyordu. Bu rakipler arasında eşitlik sağlıyordu. Daha sonra elle zar atma uzunca bir süre unutuldu yerini kahve fincanları aldı. Kahve fincanları bazen oyunu daha da eğlenceli hale getiriyordu. Hatta Türk Yeşilçam filmelerine bile konu olan zar tutma, fincan kullanma olayı komik hatıralar bırakmıştır.
Bunun en güzel örneği, Kemal Sunal ve Şener Şen’in başrolünü paylaştığı bir Yeşilçam Filminde geçen karşılıklı tavla oynama sahnesidir. Bü saynede tavla oynarken aynı anda kahve içen ikili zar atmak içinde fincan tercih etmiştir. Bir iki el sonra fincanları karıştıran Şener Şen, zar olan fincanı içmiş, kahve olan fincanı da zar fincanı diye sallayıp zemine dökmüştür. Ve ortaya eğlenceli, Şener Şen’in karakteri içinde biraz sinir bozucu olan bir sahne çıkmıştır. Bu sahneden sonra fincan ile zar atan insanlar arasında “dikkat et zarı yutma” diyip güldükleri bir espiri gün yüzüne çıkmıştır.
Günümde de hala büyük bir ilgi ile oynan tavlanın gelecek yıllarda da aynı ilgiyi görebileceğinden eminim. Kimi zaman fincan kullanma olayları devam etse de artık bu eğlence için yapılıyor. Eskisi kadar zar tuttan yok. Ama günlük hayatta, arkadaşlaımız arasında hala karşımıza çıkabiliyorlar. Olsun! Bu da tavla oyunun eğlencesi…
