?1950 yazının 25 Haziran günü?
Kuzey Kore, Güney Kore´ye saldırdı?
Bunun üzerine Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Birleşmiş Milletler´e (BM), savaşı başlatan Kuzey Kore´nin cezalandırılması için çağrıda bulundu.
Böylece Kore´deki savaş, kısa sürede BM savaşı haline geldi. Savaşın devamı boyunca, Güney Kore ordusuna takviyede bulunmak üzere birçok
Batılı ülkenin silahlı kuvvetlerinden birlikler Kore´ye gönderildi?
Kore savaşının başlamasından bir ay önce Türkiye´de iktidar olan Demokrat Parti (DP) Hükümeti, Meclis´in onayına gerek görmeden Kore´ye, 4500 kişilik bir tugayın gönderilmesine karar verdi.
Böylece Türkiye, ABD´den sonra Kore´ye kara kuvvetleri gönderen ilk devlet oldu!..
Hatırlatmak gerekir ki; ll. Dünya Savaşı sonrasında Sovyet lider Stalin, Doğu sınırlarımızda Kars-Ardahan ile Boğazlarda hak iddia ediyordu. Bu durum karşısında Batılı ülkeler Türkiye´ye pek sıcak davranmıyor ve yeni kurulan Kuzey Atlantik Paktı´na (NATO) almıyorlardı. (Savaşa ilk girenlerden olmamıza rağmen, ancak 2 yıl sonra NATO´ya dahil edilebildik.)
29 Kasım 1950´de Kore´ye sevk edilen Türk Tugayı, ilerleyen evrelerde Kunuri başta olmak üzere birçok cephede çarpıştı?
1951 yılının 22 Nisan´ını 23 Nisan´a bağlayan gece, saat 23:30 sularında, Üsteğmen Mehmet Günenç yaralı olarak yattığı yerden telsizle topçu taburuna şu mesajı geçti:
?Dört tarafımız kuşatıldı. Şehidimiz çok. Telsizcimiz de şehit oldu. Koordinatları veriyorum; topçu bataryalarını buraya yönlendirin.´
Topçu irtibat subayı Refik Soykut şaşkındı. Güçlükle, ?Ama bu sizin şu anda bulunduğunuz yer´ diyebildi.
Aldığı yanıt inanılır gibi değildi: ?Evet, doğru, bilerek söyledim! Çünkü biz düşmana esir olmak istemiyoruz. Bizi onlara teslim etmeyin! Kendi ateşimizle şehit edin! Bu size vasiyetimizdir!..´
Telsiz konuşmalarını Topçu Tabur Komutanı Yarbay Kurtay, Binbaşı Ahsen Soya, Lemi Eralp, Yüzbaşı Alaaddin Haydaroğlu da dinliyordu.
Komuta heyeti ne diyeceğini bilemiyordu. Kısa sürede karar verildi:
Vasiyet yerine getirilecekti!..
Derken tüm toplar ateşlendi. Bataryalar gürlemiyor adeta hıçkırıyordu!..
O gecenin sonunda 5 subay, 3 astsubay ve 58 er şehit düştü. 35 yaralı ve 105 kayıp vardı. Üsteğmen Mehmet Günenç de şehitler arasındaydı?
Şimdi anısı memleketi Bandırma´da kendi adını taşıyan lisede yaşatılıyor??
Beyin ve Sinir Cerrahisi alanında ?Hocaların hocası? olarak ünlenen Prof.Dr. Cengiz Kuday´ın bu yazısı, bir gazetede yayınlandıktan birkaç gün sonra, çalıştığı muayenehanenin kapısı çalındı. İçeri yaşlı, hayli ciddi görünümlü ve dimdik duran bir beyefendi girdi. Elinde o gazete vardı. ?Bu yazıyı siz mi yazdınız´ diye sordu. Kuday Hoca ?Evet, yoksa bir yanlış mı var´ dedi.
Yaşlı adam kısık bir sesle ve hüzünle ?Hayır, yanlış yok ama eksik var´ diyebildi yavaşça.
?Ben o yok olan 9. Bölük´ün komutan vekili, Kıdemli Üsteğmendim. O gece benim Japonya´ya tayinim çıkmıştı. Ne yazık ki arkadaşlarım gibi şehit olamadım!..´
Hocanın gözleri yaşarmıştı. Ağlamamak için kendini zor tutuyordu. Kalkıp, bizim her zaman ve her konuda güvendiğimiz kahraman ordumuzun bu yiğit askerini kucakladı?
Gözyaşları arasında birbirlerine sarıldılar?
Bugün 29 Kasım?
Kore´ye asker gönderişimizin 68´inci yıldönümü.
Gerek Kore´de, gerekse bu güzel vatan uğruna şehit düşen tüm kahramanlarımızın aziz hatıraları önünde sevgi saygı ve minnetle eğiliyor, onları rahmetle anıyorum.