Sabah Gazetesi köşe yazarı Hıncal Uluç, 13.07.2018 tarihli köşe yazısında eski Erdek izlenimlerini yazdı.
Uluç´un yazısı şöyle:
?Alaçatı, Erdek mi olacak?? diye endişe edenler var. Etmesinler. Bu ikisi arasında zerre kadar benzerlik yok çünkü. Türkiye ve dünya, Ege ve Akdeniz´i keşfetmeden, İstanbullu, İstanbul plajlarından başkasına gitmezken, özellikle biz Ankaralılar, Erdek´e gider, oradaki mahruti çadırlardan kurulu, ya da saz barakalardan ibaret kamplarda kalırdık. Ben, 1960-1969 arası tüm tatillerimi Erdek´te yaptım. Sonra Bodrum keşfedildi. Ardından Özal devrimiyle Akdeniz ve Ege, Türk Rivierası oldu. Erdek öldü.
Neden öldü?
Denizi Marmara, tuzlu Akdeniz´e göre çok daha muhteşem olduğu, havası asla bunaltmadığı halde Erdek niye çöktü? Çünkü Akdeniz´de sezon, hatta 10 ay sürerken, Erdek nereden baksan iki ayda tükeniyordu. Bilemedin, yarısı yağmurlu 3 ay?
Sezon kısacık olunca, kimse Erdek´e milyonluk, milyarlık yatırımlar yapamadı.
Mahruti çadır kampları da, 5 yıldızlı de luxe tesislerle rekabet edemedi tabii.
Alaçatı, uzak, sessiz plajları, dünyanın en güzel sörf koyları ve eğlencenin dibine vuran merkeziyle tam bir dünya cazibesi? Hele de dalından koparılmış meyve ve sebzelerle taşan mutfaklarıyla? Mevsimi de hatta 10 ay!
Ülkemizi ille de kötülemekten vazgeçin dostlarım. Bir dünya cenneti Türkiye´mize nankörlük etmeyin!
Eleştir. Tamam. Ama ?İlle de batsın´ acımasızlığı ne? Sanki 10 tane daha Türkiye varmış gibi!?
