Tarih: 23.09.2012 11:29

Vekil Gümüş sesini yükseltti

Facebook Twitter Linked-in




CHP balıkesir milletvekili Haluk Ahmet Gümüş partisinin genişletilmiş bölge toplantısında yaptığı konuşma ile gündeme geldi.

Vekil Gümüş son yargı kararlarına ilişkin sert çıkışı toplantıya katılan partililerinden büyük alkış topladı.


CHP Milletvekili Haluk Ahmet Gümüş Edremit`te gerçekleştirilen toplantıda şunları söyledi.

``Değerli misafirler, çok kritik bir dönem yaşıyoruz.


Bir yanda, başarısız ve uluslararası güçlere teslim olmuş hükümet, Cumhuriyetimizin tüm değer ve kurumlarının dönüştürülmesi, siyasallaşmış bir hukuk sistemi, iktidar tarafından alt - üst edilen devlet kurumları.

Diğer yanda, başarısız ve hiçbir söylemini gerçekleştirememiş onursuz dış politika uygulamaları. Dış politikalarımızın başında şimdiki durumu analiz edemeyen, dolayısıyla bölgemizin ve dünyanın hangi yöne doğru gittiğinin farkında bile olmayan bir dışişleri bakanlığı ve onun isabetsiz uygulamaları.

Öbür yanda, ekonominin bozulan dengeleri. Öyle ki bu dengeler hem halk katmanlarında hem de ekonominin genel yapısında çok önemli sinyaller vermektedir.

Hem mikro dengeler hem de makro dengeler bozulmuştur.

Ülkenin başında, ekranda öfke nöbetleri geçiren, tutarsız bir Başbakan vardır.

Cumhurbaşkanını hiç sormayın! Ne yapar?, Nasıl çalışır?, Ülkenin sorunları ve dünya meseleleri hakkındaki görüşleri nelerdir? Kimse bilmez!

Hakkında bildiklerimiz ve kendisinden duyduklarımız; İngiltere kraliçesinin yatında kraliçe tarafından madalyalandırılması, olağanüstü olaylar karşısında "Endişe edilecek durum yok! Her şey normal! Sizi sükunete davet ediyorum" gibisinden yorumlarıdır.

Cumhurbaşkanı hakkında en detaylı konu kulak sağlığıdır. Halkımız Cumhurbaşkanı`nın; ülke sorunları hakkında, yaklaşmakta olan kriz şartları hakkında, her gün çoğalarak gelen şehit cenazeleri hakkındaki görüşleri yerine Cumhurbaşkanı`nın kulağıyla meşgul edilmektedir.
Biz de Cumhurbaşkanı`ndan ilham aldık ve kulağımız üzerine yattık bir yorum gelecek mi diye; bekliyoruz; tık yok!

Başbakana gelecek olursak; zaten zatı alilerine adeta diyecek yoktur. Afyon`da cephanelik patlar 25 şehit veririz. Başbakan derki; "Sakın şüphe etme. Şüphe eden orduya zarar verir."

Ey Başbakan! Sen kendini adeta savcı yaptın, avukat yaptın. "Yargıya talimat verdim" dedin.

Biz sana ne diyelim Sayın Başbakan? "Suriye`ye iç işimizdir" dedin. Hangi diplomasi kuralından ilham aldın?, Nereden öğrendin?, Kim öğretti bu lafları?

Arkadaşlar sizlere, "Bunların halk üzerinde etkileri vardır. Karizmatik kişiliklerdir" derler. Sakın inanmayın!

Olan bitenler; sindirilmiş bir basın, işini kaybetmiş ve hapsedilmiş gazeteciler ordusuna sahip bir ülkenin içler acısı bir manzarasında gerçekleşmektedir. Gerçekten ülkemizin manzarası içler acısıdır.

- Karşımızda ben yaptım oldu diyen bir Başbakan vardır.

- Bilgi, analiz, siyasi derinlik ve siyasi erdem hak getire.

- Hiç bir konuda ilkesi yoktur.

- Hiç bir konu onun zihninde kalıcılık göstermez.

- Üç günde değil, yarım saatte tükürdüklerini yalarlar.

- Televizyonlar maaşlı propagandacılarla doludur. Hep bir ağızdan CHP`nin gözü üzerinde kaş ararlar.

Buradan sesleniyorum:

Tüm yaptıklarınız artık nafile! Bozduğunuz devlet aygıtı, tüm verileri ile alarm vermektedir. Evet; bu arada söyleyeyim; size resmi bir ünvan almadan sarayların kapısını açan ve devlet töreni düzenleyen büyük güçler varya, onlara da güvenmeyin.

"Topal atla kimse çay geçmek istemez."

Kapitalizm tüketim üzerine kurulmuştur; kullanılan her şeyin bir son kullanım tarihi vardır. Miyadınız dolmak üzeredir beyler.

Evet süperlerin Ortadoğu politikası da başarısız ilerlemektedir. Bu projeler yapılırken Dünya tek kutuplu bir gücün hegomonyası altında algılanıyordu. Bugün ise, artık Dünyamız tek kutuplu bir gücün hegomonyası altında değildir. Dünya çok kutuplu güçlerin etkisi altına girmiştir.

İşte bu yüzden Dünya`nın dev güçleri küçük bir Suriye karşısında fren yapmak zorunda kalmıştır. Suriye Dünya`nın yeni güçleriyle karşı karşıya gelinen bir alandır. Suriye yönetimi bu yüzden kendi gücünden daha etkin bir direniş sergilemektedir.

ABD ve AB Suriye`de Dünya`nın yeni güçleri ile karşılaşmışlardır. İşte bu yüzden içerideki ve dışarıdaki Türkiye düşmanı fırsatçılara sesleniyorum. Suriye`yi fırsat bilip ülkemizi bölme sevdanızdan vazgeçiniz.

Şartlar sizin beklediğinizden çok farklı şekilde gelişebilir. Nitekim öyle de gelişecektir. Suriye`de yönetim değişse bile dengelerin değişmesi çok zordur. Ülkemizin evlatlarını boşuna heder etmeyiniz. Boş hayallerle, onun bunun dürtüklemesiyle anaları ağlatmayınız.

Hükümet hem içeride hem dışarıda olağanüstü başarısız bir döneme girmiştir. İçeride tüm ekonomik ve sosyal dengeler ümitsizce bozulurken dışarıda uygulanan politikaların başarı şansı da azdır.

Nitekim Dünya`nın büyük güçleri de Ortadoğu ve Akdeniz`deki hedeflerinin başarısızlıkla sonuçlanacağını görmeye başlamışlar ve Dünya dengeleri için çözümü kuzeyde ve kuzey ülkeleri arasında oluşturulacak iş birliklerinde aramaya başlamışlardır.

Hükümetin yurtdışındaki imaj kaybı, dış dengelerin değişme eğilimi Erdoğan tarafından da yavaş yavaş algılanmaya başlanmıştır.

İşte kurumların içindeki kavgalar, "mit yasası" bunun ilk belirtileridir. Hükümeti kuran temel koalisyon dağılmıştır. Liberaller bir tarafa, cemaatler bir tarafa, milli görüş öbür tarafa, Erdoğan ise saha dışına doğru gitmek üzeredir.

Arkadaşlar hazır olunuz! AKP hükümeti zayıfladıkça CHP üzerine atılan iftiralar artacaktır. Biri bin gösterecekler, pireyi deve yapacaklardır. Bunlar özellikle bir takım basın tarafından körüklenecektir.

Hükümetin büyük sorunları küçültülecek, CHP`ye toplu saldırı gündeme gelecektir. Karşı propaganda ne kadar güçlü olursa olsun bunlara kendimizi kaptırmamaya dikkat etmeliyiz.

Özellikle CHP`yi zayıflatmak isteyenlerin değirmenine su taşıyacak eleştirilere prim vermemeye özen gösterilmelidir.

- Zaman kenetlenme zamanıdır.

- Zaman birlik zamanıdır.

Biz iktidara giden yolda kadrolarımızı sağlam kurduk ve bundan böyle kucağımızı daha geniş açacağız. İktidara giderken halkın büyük bir kesimini kucaklamak üzere yola çıkmış bulunuyoruz.

Biz bunları yaparken, Cumhuriyet`in temel ilkelerinden taviz vermeyeceğiz.

İlkelerimizi özümsemeyen ve Büyük Önderimiz Atatürk`ü benimsemeyen kişilerin yanımızda yeri olmayacaktır.

Bizim terörle mücadele ve terörü yok etme konusundaki kararlılığımız tamdır. Kesinlikle teröre tavize karşı duracağız.

Biz kitle partisiyiz. Yalnızca bir bölge ve kesimin partisi gibi davranamayız.

Amacımız ülke ve ulusal bütünlüğümüzü korumak ve her vatandaşımızın kişisel ve sosyal özgürlüğüne saygı göstererek demokratik hukuk devletinin temellerini yeniden sağlamlaştırmaktır.

Bu anlamda AKP tarafından bozulmuş devlet yapısını yeniden onarıp geliştireceğiz.

Önümüzdeki bir kaç yıl ülkemiz açısından ve AKP hükümeti açısından sıkıntılı bir dönem olabilir. Zaten de önümüzdeki yıllar AKP`nin bitiş yılları olacaktır.

Dünya`daki dönüşüm ve değişimler gösteriyor ki bu zor dönem atlatıldıktan sonra ülkemiz açısından bir çok fırsatların yakalanacağı yeni bir çağa girilecektir.

Önümüze çıkacak fırsatları değerlendirip, Türkiye`yi tıpkı kuruluş felsefesinde olduğu gibi; yeniden ışıklı ve onurlu bir geleceğe taşımak CHP`nin işi ve görevi olacaktır.

Bu yüzden Edremit`ten haykırıyorum:

- Yaşasın tüm güçlükler karşısında dimdik duran Cumhuriyet Halk Partisi.

- Yaşasın bu ülkenin en önemli ve en öndeki umudu.

- Yaşasın bu ülkenin yürekli vatanseverleri.

- Yaşasın devrimci ruhumuz ve

- Yaşasın ufukta belirmekte olan CHP iktidarı.`` diyerek sözlerini noktaladı.







Orjinal Habere Git
— HABER SONU —