İnsanlığı her türlü kötülüklerden kurtarmak için gelen İslâm bağı gevşedikçe insanlık ruhu kararmış veiman nuru da yavaş yavaş küllenmiş, bunun yerini de her türlü NİFAK ve TEFRİKA FİTNELERİ istîlâ etmiştir. Kurtulmak ve lider ülke olmanın tek çâresi ise yeniden Asr-ı Saadette olduğu gibi İslâm’a tam mânâsı ile boyun eğmek ve onu harfiyen tatbik ederek yaşamaktır.
Biz İslâm’a harfiyen itaat etmeliyiz. Yoksa İslâm’ı kendimize itaat ettirmemeliyiz. Biz İslâm’a uymalıyız. İslâm’ı kendimize uydurmalıyız!..
Biz Kur’ân’ın emirlerine uymalıyız. Kur’ân ve İslâm’ı zamanımıza uymuyor zannederek TAHRİP etmeye kimsenin hakkı yoktur. İslâm dini kıyamete kadar bütün çağların ihtiyaçlarını görebilecek kuvvet ve kudreti muhtevî (Bir yere toplanan, içinde bulunan.)’dir.
Allah (c.c) ve Resûlü (s.a.v.) her şeyi bütün insanlardan elbetteki çok daha iyi bilirler…
Bütün tefrikalar Kur’ân nuruyla son bulur, bütün karanlıklar O’nun ziyasıyla (ışığıyla) aydınlığa kavuşur…
Bütün yarasa denilen hayvanlar Güneş’e düşman olsalar, O, yine ışığıyla dünyayı tenvir (Aydınlandırma) edecektir ve Allah’ın yardımıyla etmektedir de…
İman kervanı yürüyecektir inşallah…
Onların havlamaları bu kervanı durdurmaya muvaffak olamaz.
Yeter ki bizler ihlâslı olalım ve hakikate inanalım, ihtilâfa düşmeyelim…
Zira milletleri yıkan tefrika fitnesidir…
Yavuz Sultan Selim’in dediği gibi:
“İhtilâf-u tefrika endîşesî,
Kûşe-î kabrimde hatta bî- kârâr eyler beni;
İttihâdken savlet-i a’dâyı def’e çâremiz,
İttihâd etmezse millet, dağlar eyler beni…”
İslâm için bin ruhumuz olsa da fedâ etsek yine azdır.
Zira İslâm; sebeb-i saadet olduğu gibi bizzât faziletin de tâ kendisidir. İslâmın lutfettiği iman, hem nurdur ve hem de kuvvettir.
Hakikî imanı elde eden, bütün kâinât’a her zaman meydan okuyabilir.
Öyle ise ey insanlar!
Kur’ân’a sarılınız, bütün maddî ve manevî varlığınızla İslâmiyete sarılınız!
Küfür ehli bizleri yıkmak için bütün hilelerini kullanmakta, bizleri Kur’ân’dan soğutmaya çalışmaktadırlar. Zira onlar yıkılmamız için Kur’ân’dan ayrılmamızın şart olduğunu, aksi takdirde bizleri yıkamayacaklarını çok iyi biliyorlar.
Biz de her hâlimizde yıkılmamak, zayıflamamak ve parçalanmamak için kutsal kitabımıza sarılmalıyız.
Madem ki; Rabbimiz kardeş olmamızı emrediyor, öyle ise her türlü nifâk’ın karşısında tam bir İman ile birleşip Kardeş olmalıyız, saflarımızı çok sıkı tutmalıyız. O zaman düşman aramıza girip, bizleri parçalayamaz ve yıkamaz!
“Bizim düşmanımız Cehâlet, Zaruret ve İhtilâftır.
Bu üç düşmana karşı San’at, Ma’rifet ve İttifak silâhiyle Cihâd edeceğiz.”
Evet, ihtilâf düşmanına karşı sarsılmayan ittifâk, birlik-berâberlik silâhiyle cihâd etmeliyiz.
O vakit; Hak galip, bâtıl ise muhakkak mağlup olacaktır.
Her Müslüman birlik ve beraberlik için çalışmak, İslâmî kardeşlik ve Hakikat-ı İmân için gayret göstermelidir. Hatta bu yüce İslâm Dâvâsı için başımızın koparılacağını bilsek dahi bu ulvî dâvâdan âsla dönmemeliyiz. Çünkü bu, Allah (c.c) nizamının tahakkuk dâvâsıdır…
Madem ki; Bizleri yaratan, besleyen, büyüten, nimetlendiren Rabbimizdir ve yine O’nun huzuruna gidip, hayatımızın her ânının hesabını vereceğiz. Öyle ise, O (c.c)’nun emir ve şerî’atı (Dini) ve Kanunları uğrunda çalışmak ve yurdumuz da her mânâsıyle İslâm Kardeşliğini meydana getirmek, ırkçı ve yıkıcılara, Din ve Vatan düşmanı Mason ve Komünist uşaklarına asla fırsat vermemeliyiz!
“Dünya mâdem fânîdir. Hem mâdem ömür kısadır. Hem mâdem ebedi hayat burada kazanılacaktır, “Öyle ise iki Cihan Saadetinin yollarını bulmak ve bu yolda yürümeliyiz.”
“Elbette en bahtiyar odur ki; Dünya için AHİRETİ unutmasın. Ahiretini dünyâya fedâ etmesin, hayat-ı ebediyesini hayât-ı dünyeviye için bozmasın, mâlâyânî şeylerle ömrünü telef etmesin kendisini misâfir telâkki (Birbirene ulaşma. Kavuşup birleşme.) edip, misâfirhâne sahibinin emirlerine göre hareket etsin; selâmetle KABİR KAPISINI AÇIP SAADET-İ EBEDİYYE’YE GİRSİN.”
Milyonlarca başların fedâ olunduğu bu iman, Kur’ân ve İslâm kardeşliği dâvâsı için çalışmalıyız. Ve güzel vatanımızı ZINDIKLARA, MASONLARA, KOMÜNİSTLERE, BÖLÜCÜLERE VE VATAN HAİNLERİNE DEĞİL, TAM İMANLI TÜRK İSLÂM GENÇLİĞİNE TESLİM EDEREK, BU DÜNYADAN ÖYLECE GÖÇMELİYİZ.
Son Söz: Alah (c.c), yolu’nda çalışanların her zaman yardımcısıdır ve zafer Allah’a inananlarındır.
Yaşasın Türk İslâm’ı; Ezilsin, yıkılsın ve kahrolsun bütün kûfûr!..
Kur’ân Ne Diyor?
“Günahın açığını da gizlisini de bırakın!
Çünkü günah işleyenler, yaptıklarının cezasını mutlaka çekeceklerdir.” (6. En’âm Sûresi, Âyet/120)
