Eski zamanlarda yapılan kaldırım yolların karpuz kabuğu gibi sırtı bulunması, ulaşım noktasında ağır tonajlı taşıtlardan etkilenip çökmemesi, yağan yağmurun yol üzerinde kalmayarak çevresine olumsuz etki bırakmamak adına yapılan çalışmanın emekçisine “Kaldırım mühendisi” deniyordu.
Bu tanımlama bir çok anlamda kullanıldığı ülkemizde bazen (T) ye alınma anlamında “Sen kaldırım Mühendisiminsin” de denmektedir.
"Delikli demir tüfek çıktı mertlik bozuldu" diyen Köroğlu, birde Arnavut kaldırımlarının üzerine asfalt döküldüğünü görse acaba ne derdi.?
İşte bu noktada yaşanan günümüzün sorunlarından Şeytanın gör dediği bir konu!..
Bugün saat 13.30 sularında tabiri caiz ise “Bardaktan boşaltırcasına” yağmur yağdı.
Yağan yağmur kent merkezinin en önemli güzergahlarında asfalt yolların "balık sırtı" olması ve bu yataylıktan akan suların yol kenarında bulunan mazgallar vasıtası ile kanalizasyona ulaşması gerekirken, öyle olmadığı ve yolları üzerinde biriken suların içinde geçen araçların tekerleklerinin oluşturduğu tazyik trotuarlarda yürüyen insanlara kadar ulaştı.
Önümüz kış, daha çok yağmur göreceğiz eski kaldırım mühendisleri sağ olsaydı, yeni asfalt mühendislerine yol gösterseydi iyi olacaktı!…