Bugün sosyal ve siyasi hangi açıdan bakarsak bakalım gelişen iletişim olanakları sayesinde dünyanın dört bir tarafında yaşanan her türlü gelişmenin takip edilebildiğini sanırım hepimizin iyi bildiğini düşünüyorum. Özellikle bizim bulunduğumuz Orta Doğu coğrafyasında son çeyrek asırda yaşananlara baktığımızda başta batılı siyasetçiler olmak üzere gerek batılı stk’lar gerekse batılı yayın organlarınca başta ülkemiz Türkiye hakkında olmak üzere Irak, İran, Suriye gibi yerel devletler üzerinden olumsuz propagandalar yapmaya çalıştıklarını çok iyi bildiğimizi düşünüyorum.
Ne yazık ki böylesine sonuçları ağır olan müdahalelerde ülke olarak liderini bulamamış, içerde de birlik ve bütünlüğünü koruyamamış olan devletlerin çok ciddi sonuçlarla karşılaştıklarını gördük ve de hala görmeye devam ediyoruz.
Örneğin son günlerde bir Fransız yayın organı olan LE POİNT gibi bir haber portalının son sayısının kapağında 2025 yılı içinde dünyaya yön vereceğini iddia ettiği Başkan Trump, Başkan Putin, Başkan Şi Cinping ve Başkan Recep Tayyip Erdoğan’ın fotoğraflarını vermiş.
Bu arada aynı yayın organı olan Le Point’in 2018 yılında yaptığı bir haber de Sayın Cumhurbaşkanımızı Diktatör olarak gösterdiğini hatırlayınca insan acaba diyor, ne değişti de bu gün Sayın Erdoğan’ın bir lider olarak dünyaya yön verebileceği iddia ediliyor.
Aslında hakkımızdaki gerçeklikler olarak özellikle 2020 yılından sonra gerek uluslararası diplomaside gerekse savunma sanayi gibi çok teknik konularda ve hatta enerji gibi batı dünyasını çok yakından ilgilendiren konularda attığımız adımları görmeye başladıklarını söylemek istiyorum.
Bu arada Fransa’dan söz etmişken aklıma 2-3 yıl önce Fransa’da yaşayan bir vatandaşımızın çay bahçesinde bana anlattıklarını yazdığım makalem geldi. Uzun yıllar Fransa’da yaşayan ve hala orada bulunan vatandaşıma, oradan, Fransa’dan Türkiye nasıl görünüyor diye sormuştum. Biraz bekledi ve bana dönerek, bak evlat sana ne anlatacağım, iyi dinle dediğinde meraklandığımı da söylemem gerekiyor.
Hatırlarsak eğer 2020 yılının yaz aylarında Libya’da yaşanan iç harp nedeniyle Akdeniz’de Libya açıklarında Türkiye tarafından iki harp gemimiz refakatinde Libya’ya gönderilen bir yardım gemisinin Fransız harp gemileri tarafından önünün kesilmesi hadisesi olmuştu biliyorsunuz. Ama harp gemilerimizin etkin sinyal karıştırıcıları vasıtasıyla Fransız gemilerinin görevlerini yapamadıkları ve ardından yardım gemimizin Libya’ya ulaştığı haberlerini öğrenmiş ve bu haberler dolayısıyla çok da sevinmiş ordumuzla gurur duymuştuk doğrusu.
İşte bu olayı Fransız mağaza sahibi evine giderken yolda durduğu komşusu olan vatandaşımıza anlatıyor ve ekliyor, bu adam diyor (sayın cumhurbaşkanımızı kastediyor) neler yapıyor, tebrik ederim sizleri dediğinde vatandaşımız olayı bilmediğini ama bizleri tebrik ettiği için ülkemle inanılmaz şekilde gurur duyduğunu bana aktarmıştı. Ve ardından evine dönerken omuzlarının nasıl dik kaldığını, gururla evine nasıl döndüğünü anlatırken sanki o anları tekrar yaşamakta olduğunu gördüm. Evine döner dönmez de oğlunu arayarak bu gemi olayını öğrenip kendisine anlatmasını istemiş.
Sonuç olarak uluslararası diplomaside son 5 yıl içinde büyük gelişmeler sağladığımızı, Azerbaycan’dan Balkanlara, Ukrayna’dan Somali’ye, Libya’ya, Orta Doğudan Türk Cumhuriyetlerine, Pakistan’dan Güney Doğu Asya ülkelerine ve daha başka ülkelere kadar etkinliğini gösteren Sayın Cumhurbaşkanımızın küresel manada bir lider olarak işaret edilmesinin doğru bir adım olduğunu değerlendiriyorum.
24. Şubat 2025 Erhan Göçmen