Yaklaşık 5 aydır süre gelen salgın nedeniyle sadece bizler değil tüm dünyanın büyük bir sıkıntı içinde olduğunu, basta sağlık düzeni olmak üzere ekonomik ve sosyal açıdan hemen hemen tüm alanlarda yeniden bir yapılanma adına büyük bir arayış içinde olduklarını görüyoruz. Özellikle kesin önleyici olarak görülen aşı ve tedavi için de bir ilacın daha henüz bulunamamış olması tüm dünyayı tedirgin etmeye devam ettiği gibi gelecek için de yeni planların ortaya konulmasını zorlaştırdığı söyleyebiliriz.
Türkiye olarak geçen şu son iki- üç aylık salgın ortamına baktığımızda dünyadaki pek çok ülkeden daha iyi işler yaptığımızı görüyoruz. Özellikle bir anda ortaya çıkan salgının yayılma emareleri ile beraber yurdun dört bir tarafına yapılan ve salgın sırasında kullanılan şehir hastanelerimizin tedavi konusunda büyük işler yaptığını uzmanlarımızdan öğreniyoruz.
Ve bu mücadele arasında yaklaşık bir ay önce Sayın Cumhur Başkanımız tarafından İstanbul’un iki yakasında hizmet vermek üzere iki salgın hastanesi yapılması talimatının verildiğine tanık olduk. 45 Günlük bir süre içinde tamamlanmaları istenen bu salgın hastaneleri üzerinden ne yazık ki şimdi de, ne gereği var gibi yeni tartışmaların başlatıldığını görüyoruz. Hatırlarsak eğer geçmişte Şehir Hastaneleri içinde benzer tartışmaların yapılmıştı ama ansızın ortaya çıkan şu salgın nedeniyle insan yaşamı için bu hastanelerin ne kadar gerekli olduğunu sonradan anlayabildik.
Gelelim bu güne; bakınız ülkemizin önemli bir deprem kuşağı üzerinde oturduğunu sanırım son yıllarda yaşanan depremler sayesinde hepimizin iyi bildiğini düşünüyorum. Özellikle İstanbul gibi 20 milyonluk bir büyük kent de depremin büyük yaralar açacağı, can ve mal kayıplarına neden olacağı uzmanların büyük çoğunluğu tarafından ifade edilmekte. Şimdi böylesine çarpıcı ve de korkutucu bir öngörü varken İstanbul’un iki yakasına dönük iki büyük hastane yapılması fikrinin çok yerinde ve de gerçekçi bir plan olmadığını söylemek ne kadar doğru olabilir ki? Hele hele hava alanı yanı başında olmaları da büyük bir avantaj gibi duruyor. Dahası bir depremde hasar görmemesi içinde tek katlı ve de modern bir yapı olarak düşünülmesi de övgüye değer bir durum.
Yapılacak olan salgın hastanelerinin ben bir diğer önemli katkısının da sadece bu salgın nedeniyle değil Allah korusun olası diğer salgınlar içinde geçerli olmak üzere salgınla mücadeleyi üstüne alarak diğer mevcut hastanelerin vatandaşların diğer tedavileri için kullanılmasına olanak sağlayacağını düşünüyorum. Bakınız bu gün pek çoğumuz daha henüz bu salgın nedeniyle acaba hastalık kaparmıyım korkusuyla hastanelerimize gidip tedavilerimizi yaptıramıyoruz. Bence İstanbul gibi büyük bir kent de böyle bir ayrıntının çok önemli olduğunu söylemek isterim.
İşin bir de ticari boyutu var biliyorsunuz. Salgının olmadığı zaman sağlık turizmi diyebileceğimiz dışa dönük çalışmalar gündeme geliyor ki önemli olabilir, ülkeye faydası da dokunur, parada kazandırabilir bu hastaneler,
Sonuç da dün şehir hastanelerinde olduğu gibi bugün, bu iki salgın hastanesinin yapılaması meselesinin de olumlu bir planlamanın eseri olduğunu düşünüyorum. Vatanımıza milletimize hayırlı olsun diyorum.
14.5 2020 - ERHAN GÖÇMEN