Rifat Serdaroğlu (SERDARCA)

Tarih: 05.06.2024 01:00

ADLİYE SARAYLARI / İKTİDAR SARAYLARI

Facebook Twitter Linked-in

ADLİYE SARAYLARI / İKTİDAR SARAYLARI

Çürüme-Yolsuzluk-Rüşvet-Ahlaksızlık-Adaletsizlik tepeden başlarsa,
kademe, kademe tüm toplumu sarar!
Çürüme sonucu, o devlet mutlaka ama mutlaka çöker. Tarihte böylesine acze düşüp batmış çok sayıda devlet örneği vardır.

Devletin en büyük zenginliği adaletidir. Vatandaşların yarınlarından emin olmalarıdır. Gidin Torosların tepelerinde, bir göçer Yörük, çadırını kurduğunda ilk yaptığı iş nedir, onu görün;
Yörük, çadırını kurar kurmaz, ilk iş olarak çadırın tepesine TÜRK BAYRAĞINI
diker. Verdiği mesaj şudur; “Ben yalnız değilim. Türk Devleti, adaletiyle beni korur.”

İstanbul’da bir C. Başsavcısı, HSK’ya (Hakimler, Savcılar Kuruluna” yazı ile müracaat ederek, adliyelerdeki Yolsuzluk ve rüşvet olaylarını duyurmuş ve gereğinin yapılmasını istemiştir! Bu durum tam bir felakettir ve çöküşün işaretidir. Bu nasıl oldu, derseniz, anlatalım;
AKP Yüksek Yargıyı önce FETÖ’ya teslim ederek, büyük suç işledi. Paylaşım kavgası çıkınca, 5 Bin kadar Savcı ve Yargıcı meslekten uzaklaştırdı.
Yerlerine, AKP İl ve İlçe teşkilatlarında çalışan Avukatlardan binlercesini
“MÜLAKAT” denen alçaklık sayesinde yargı kadrosuna aldı. Bunlar, çapsız, ilkel, hukuktan haberi olmayan militanlardı. Geliş sebepleri, adalet dağıtmak değil, yol bulmak ve kısa yoldan zengin olmaktı!

Üzülerek ifade ederim ki, özellikle büyük şehir adliyelerinde, bazı yargıçlar ellerinde dosyalara göre, görüşecek adam aramaktadır!

Osmanlının Yükseliş Döneminde, HÂKİM nasıl olmalıdır, Mecellede şöyle anlatılır;
HÂKİM, hakîm olmalıdır. (Bilge, hikmet ehli)
HÂKİM, fehim olmalıdır. (Anlayışlı, zeki, olayları çabuk kavrayan)
HÂKİM, emin olmalıdır. (İnanan ve kendisine güvenen kişidir)
HÂKİM, müstakim olmalıdır. (Doğru kişi, dış baskılara kapalı kişi)
HÂKİM, mekin olmalıdır. (Sakin vakarlı, temkinli kişi)
HÂKİM, metin olmalıdır. (Dayanıklı, metanetli kişi)
HÂKİM, insanlar arasında milliyet-ırk-etnisite-cinsiyet-dil-din-sınıf-siyasi ve felsefi inanç ayrılığı yapmadan karar vermelidir.

Bir de Kanuni zamanında, Süleymaniye Camisine İmamlık yapacak kişilerde aranan şartlara bakalım;
İmam, Arapça-Latince-Farsça bilmelidir.
Belagat-Mantık- Hadis-Fıkıh-Kelam- Tevsi-Felsefe-Matematik-Astronomi bilmelidir…

Aziz Türk Milleti;
Neden böyle olduk? Bize ne oldu? Diye soruyorsunuz ya, anlatalım;
İmam olmak için en az 3 lisan bilme şartı koyan devletten, Arapça dahi bilmeyen, üstelik bu devletin kurucusuna ağır hakaret etmekten utanmayan Diyanet İşleri Başkanına gelmedik mi?

Demirel gibi, Türk insanının-devletinin-ülke coğrafyasının her yerini bilen, vatan sathını 250 BARAJ, 1000 GÖLET, onbinlerce fabrika ile donatan
“DEVLET ADAMLARINDAN”, Yurtdışındaki mal varlığı nedeniyle REHİN alınan siyasetçilere gelmedik mi?

Sultan Fatih’in bile ayakta ifadesini alan HÂKİM’DEN, uyuşturucu kaçakçılarının elemanı olmaya özenen Yargıçlara gelmedik mi?

Ya kendimize gelip, öz evlatlarımıza görev vereceğiz ya da dışardan beslenen
Küresel Çete elemanlarının yönetiminde yıkılacağız…
Takdir de, karar da Türk Milletinin…

Sağlık ve başarı dileklerimle 05 Haziran 2024
Rifat Serdaroğlu
DOĞRU Parti Eş Genel Başkanı


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —