Önder Balıkçı (YAKAMOZ)

Tarih: 19.08.2024 20:22

Ah, o 6 Edebiyat sınıfı!

Facebook Twitter Linked-in

Şehit Mehmet Günenç (ŞMG) Lisesi’nde okuyup da unutulmaz anıları olmayan hiç kimse yoktur.

ŞMG’li olmak, özel bir ayrıcalıktır, bu okulda eğitim-öğretim görenler için…

Geçtiğimiz günlerde, Mehmet Sabit Yılmaz’ın başkanlığında, bu okulun tarihinde ilk kez oluşturulan “Şehit Mehmet Günenç Lisesi Mezunlar Derneği”nin kurucu üyeleri arasında yer aldım. Dernek, kısa süre içinde gerçekleştirecekleri çalışmaları ve etkinlikleri planlayacak.

ŞMG Lisesi öğrencisi olmak özel bir ayrıcalıktır dedim.

1972/1973 eğitim-öğretim yılında mezun olduğum Şehit Mehmet Günenç Lisesi’ndeki 6 Edebiyat sınıfımız 60 kişiden oluşuyordu. Birbirine çok bağlı, renkli kişiliklerdeki öğrencilerin yer aldığı bir sınıf…Okulumuzdaki o son yıla müthiş anılar sığdırmıştık.

Kısa bir süre önce Bandırma’da karşılaştığımız Tülin Çetin, “Önder, ben 6 Edebiyat sınıfı ile ilgili bir watsaap hattı oluşturmak istiyorum, ne dersin?” deyince “Çok iyi olur Tülin” yanıtını verdim.

Sevgili Tülin, bu watsaap hattını hemen kurarak çok önemli bir adım attı. Ardından,6 Edebiyat sınıfında okuyan arkadaşlarımızla bağlantı kurma aşaması geldi. Şimdiden birçok arkadaşa ulaştık. Bundan sonra diğerlerine de ulaşacağımızı düşünüyoruz.

Bu grubun oluşturulmasından kısa bir süre sonra da ilk buluşmamızı, şimdilik küçük de olsa bir grupla Erdek’te gerçekleştirdik. Faruk Kayapalı, Veysel Bilgiç, Türkan Soylu gibi bazı arkadaşlarımızın da telefonla katıldıkları duygu yüklü buluşmamızda öğrencilik anılarımız dile getirildi. Unutulmaz öğretmenlerimizi andık. Zaman zaman güldük, vefat eden bazı arkadaşlarımızı anarak zaman zaman hüzünlendik. O yılımızın özgür eğitim-öğretim dönemini anımsadık.

6 Edebiyat sınıfı, ŞMG Lisesi müdür odasının hemen yanındaydı. 60 kişilik sınıfta belirli bir oturma düzenimiz pek yoktu. Çünkü hemen hemen birçok derste yer değiştirerek, değişik arkadaşlarla otururduk ve öğretmenlerimiz buna hiç karışmazlardı.

Buluşmamızda birçok öğretmenimizi andık. Hepsi çok değerli eğitimcilerdi. Ancak bunlardan ikisinin yeri ayrıydı: Türk Dili ve Edebiyatı öğretmenimiz Peyman Kırımlıgil ve Felsefe-Psikoloji öğretmenimiz Selma Barış. 

Halen Bandırma’da yaşayan ve benim de aynı branşta öğretmenliği seçmemde özendirici olan Peyman Kırımlıgil öğretmenimle yıllar sonra Bandırma Kültür ve Eğitim Vakfı Özel Lisesi’nde branşdaş-meslektaş olarak birlikte çalışma mutluluğuna ve gururuna eriştim. Peyman Kırımlıgil öğretmenim, bugüne kadar gerçekleştirdiğim kitap imza günlerimde de hep yanımda oldu. Kendisine bir kez daha yürekten teşekkür ediyorum.

Şu anda İstanbul’da yaşayan Selma Barış öğretmenimizi de hiçbirimiz unutamadık. Selma öğretmenimiz, o yıl derslerimize girdiği dönemde meslek yılının hemen başlarındaydı. Bizlerden en çok 2-3 yaş büyüktü, sanırım. Yaşımızın yakın olması dolayısıyla da bizi çok iyi anlardı. Onun dersleri çok zevkli ve düşünce tartışmalarıyla geçerdi. Herkes düşüncesini hiç çekinmeden, özgürce dile getirirdi. Hem de ne tartışmalar…Selma öğretmenimizin derslerini adeta iple çekerdik. Onun derslerini bugün bile nasıl özlüyorum, bilemezsiniz…

Ne yazık ki bugün dini vakıfların güdümünde olan çağdışı eğitim-öğretim sistemimizde felsefe dersini ara ki bulasın!

Hem Peyman Kırımlıgil, hem de Selma Barış öğretmenimize sağlıklı ve mutlu bir yaşam diliyorum.

Evet, 6 Edebiyat sınıfı buluşmamızdan bugünlük bu kadar…Aynı konuda daha sonra da sizlere ulaşmak dileğiyle…


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —