Toplumun orkestrasının akordu bozuldu.
Şef yok, şefin sihirli değneği de…
Herkes bildiğini çalıyor. Kimin ne çaldığı belli değil…
X X X
Toplum orkestrasının notaları olan hukuk, adalet, demokrasi, gelenek-görenek, paylaşma, dayanışma, sevgi ve saygı, insan hakları, suç ve ceza dengesi bozuldu, kayboldu. İnsanlar, artık bu notalarla ilgilenmiyor. Toplumun ortak şarkısını oluşturan kültür ve sanat gündemden düştü. Cehalet, ortalığı sildi, süpürdü. O çaldığımız ortak ulusal melodiyi arar oldu toplum bilinci.
Ortalıkta cehalet ve korku sessizliği…
X X X
Toplumun orkestrasının akordu bozuldu.
Artık o her yere aydınlığın ışığını taşıyan flüt sesleri, viyolonselin hüzünlü nağmeleri, çalanı ve dinleyeni ruhunun derinliklerine taşıyan, sürükleyen kreşondolar, yaylılarla çılgın sevişmeleri, davulların o muhteşem tok vuruşlarının yürek oynatmaları, kemanların ruhları okşayan aşk ezgileri…
Hepsi kayboldu…
X X X
Toplum ve sanat, cahillik ve ilkelliğe yenildi.
Bu toplumda artık, toplumun uyumlu çeşitlemesinin nedeni olan tüm değer yargıları alabora oldu.
Artık bir gümbürtü duyuluyor yalnızca, armonisiz, çalapala bir sağırlar gümbürtüsü…
Toplumun orkestrasının akordu bozuldu.
Sevgi ve saygının yerini kaba bir tehdit, yalakalık, vurdumduymazlık, kapkaççılık aldı.
Yetenek ve başarı terk edildi.
Beş paraya satılan onur, orman kanununa teslim olmuş bir doğa, korkuya teslim sokaklar…
Manzarayı umumiye bu…
X X X
Aslında bu muhteşem orkestranın notalarının çimentosu adaletin terazisiydi.
Terazinin kefelerinin dengesi bozuldu.
Emeksiz yemek yendi, haklının hakkı yendi, güçlü zayıfı ezdi, hırsızlar ve katiller cezasız kaldı, hırsızlıklarla gurur duyulur oldu, vergiler çarçur edildi, devlet devlet olma niteliğini yitirdi.
Ve gelindi bugünlere…
MÜLKÜN TEMELİ OLAN DEVLET ADALETİNİN VE TOPLUMUN ORKESTRASININ AKORDU BİR KERE BOZULMAYA GÖRSÜN… TOPLUM ÖYLE BÜYÜK ACILAR ÇEKER Kİ…