ABD seyahati öncesi son toplantıda, danışmanlarını fırçalıyordu;
“Lan oğlum, sizler ne iş yaparsınız yahu? Ben olmasam, sizi burada bir dakika bile tutmazlar! Uyanık olacaksınız, hep olayların arkasından geliyorsunuz! Sözüm ona Almanya’ya maç seyretmeye gittik. Rezil olduk!
Oğlum, Şeref Locasına eşofman-fanila ile girilmeyeceğini niye söylemediniz? Benim korumalar Bilal’i içeri almak istemeyen Almanları ikna edinceye kadar, elleri kan içinde kaldı! Bilal’e sevgi gösterisi nasıl yapılır, niçin anlatmadınız? Zavallı çocuk bilmediğinden, deve üstünde gider gibi sallanıp durdu yahu!”
O arada İç-Dış Güvenliğimizden sorumlu Bakanlar ve Asker-Sivil zerzevat (Zevat) salona alındı!
Başkan; “Siyasette önemli olan görüntüdür, şovdur. İtibardan tasarruf olmaz. O tasarrufu Emekliler-Asgari Ücretliler yapsın, biz mi yapacağız?
Biz ecdadımıza yakışır bir şekilde gezeceğiz!”
MİT’in Başına gönderilen Sazcı Kalın İbrahim söz aldı;
Başkanım, her seferde bu kadar çok arabayı uçakla götürmek çok masraflı oluyor ve çok eleştiriliyoruz. Bir önerim var.
Nasılsa ABD’de bir sürü binamız, gökdelenimiz, yüzlerce dönümlük çiftliğimiz, varlıklı vakıflarımız var. Çocuklar araba kiralama ki ona
Rent A Car deniyor, işine girsinler. Hem biz kazanırız hem de yine biz kazanırız, Vin -Vin yani. Ne dersiniz?
Başkan; “Geç İbo bu işi. Esas olan benim güvenliğim. Yemişim senin şirketini. Masraf oluyormuş, olacak tabi. Şükrü Bey, sen nakliye uçaklarını hazır et. Ama hepsini birden uçurma. Tek-tek gönder, tamam mı?”
Başkan, Vakıf arazisine kameriye yaptıran ailece 3 maaşlı Fahrettin’e dönerek, “Konuşma hazırlayanlara söyle;
-Elimizde S-400 olduğunu çaktırmadan vurgulasınlar.
-Anadolu’nun ileri hattını, Kuvayı Milliye ile eş tuttuğum HAMAS’IN koruduğunu mutlaka belirt.
-Anadolu’nun yakın hattını da ÖSO’nun koruduğunu bilsinler.
-Haa bir de o İngiliz-Kürt karışımı adama söyleyin, “Bizim Ekonomik Durumumuzun” iyi olduğunu Londra Bankerlerine söyletsin. ABD’de gazetelere ilan filan versinler. Kovalatmasın kendini yine!
-En önemlisini unutmayın! Bize kakaladıkları 15 milyon sığınmacıya, bir
5 milyonda ben eklerim, tümünü Avrupa’ya salarım, görürler ebelerinin damını- mamını. Sokağa çıkamazlar, sokağa. Biz onların cemazülevvelini iyi biliriz. Haydi, Ya Allah Bismillah…
Dönüş yolunda, Başkan’ın uçağının Basın Toplantısı salonundayız;
Başkan; Eee anlatın bakalım, nasıl buldunuz geziyi?
Özgür Gazeteciler; (Hep bir ağızdan)
Çok başarılıydınız Başkanım. Dünya Liderlerinin hepsi size hayran oldular!
Başkan; Sağolun, ne kadar da dikkatlisiniz. Evet bize hem hayrandırlar
hem de öğünmek gibi olmasın ama bizden çekinirler.
Off The Record (Yazılmamak kaydıyla) olarak söylüyorum. Bu liderler kim ya? Kaç paralık adamlar bunlar? Biden mi, bidon mu biri var, adam kafayı kırmış, bana hoş geldin Saddam Bey demez mi? Öteki bisiklete binmiş de, öyle ayrılmış da, çocukça şeyler bunlar yahu! Ben bunların hepsini, istesem dolar manyağı yaparım, apışır kalırlar!
Haa çocuklar, ben yokken Özgür Çocuk Srebrenica’da beni aslanlar gibi savunmuş. Boşnakların arasına sızan Sırp Ajanları benim video konuşmamı yarıda kesmişler. O “Yapamazsınız, Dünya lideri ağabeyimin konuşmasını kesemezsiniz” diye isyan etmiş! Duyurun, ona teşekkürlerim var!
Başkan; Hadi artık bu kadar sohbet yeter. Zaten birazdan sizlere yarın ne yazacağınız dağıtılacak. Kalın selametle…
Başkan, kendine ait bölüme giderken aniden döndü ve “Bazı etki ajanları,
bizle kimsenin görüşmediği yönünde kara propaganda yapabilirler.
Sizler şöyle yazın; NATO Liderleri, çekindiklerinden Dünya Liderinin yanına gelip konuşmaktan korktular…”
Ne diyelim Aziz Türk Milleti;
Ne kadar övünseniz az. Alem Başkan Görsün…
Sağlık ve başarı dileklerimle 12 Temmuz 2024
Rifat Serdaroğlu
DOĞRU Parti Kurucu Genel Başkanı