İstanbul’un göbeğinde Temel’in karşısına çıkan yırtık pırtık elbiseli bir sığınmacı kolunu uzatıp avucunu açarak bozuk bir Türkçe ile:
“Beyim, Allah rızası için bir ekmek parası ver. Çoluk çocuğum evde üç gündür aç…” diye yalvarır.
Adama acıyan Temel, üzgün bir sesle:
“Şansın yok be arkadaş… Valla hiç bozuk param yok. Olsa verirdim” der.
Adam, pişkin bir sesle:
“Üzülme sen beyim” der. “Paranı bozar, üstünü veririm!”