İkinci dakikada yediğimiz gol bir kaza golüydü. Esen’in ayağının ucundan kaçırdığı topu kalemizde hiç beklemediğimiz bir anda gol olarak gördük.
Ama sevindirici görüntü bu çok erken gelen “şok gol” takımı bozmadı. Sanki golü yiyen Bandırmaspor değildi. Sanki maç hala 0-0 devam ediyordu..
Bir olumlu görüntü de takım çok mecbur kalmadıkça savunmada topu fazla tutmuyordu. Yani geride daha önceki maçlarda olduğu gibi bıktırıcı top çevirmelerini yapmıyorlardı. Hal böyle olunca hücum ataklarımız karşı tarafı zorluyordu.
Nitekim hücumlarımız etkisini gösterince beraberlik golünü atmakta fazla gecikmedik. Beraberlik golünün gol olduğunu yan hakem sayesinde öğrendik. Orta hakem bile topun çok hızlı girip çıktığını yani gol olduğunu yan hakemin bayrağını kaldırmasından anladı. Ben yan hakemi dikkati sayesinde tebrik ediyorum. Altı pas içinde o karambol de kalecinin topu içerden çevirdiğini görmesi gerçekten başarılıydı. Çünkü top öyle hızlıydı ki kaleye nasıl girip çıktığını çoz az kişi görebildi. Yan hakemin görüş mesafesi o kalabalıkta aslında çok zordu ama televizyonda izleyenler ağır çekimin sadece sağ taraftaki kamera sayesinde topun içerden çevrildiğini görebildiler.
Maç genelde ortada geçiyordu ama Ankara temsilcisi Keçiörengücü ikinci yarı yorgunluk belirtileri nedeniyle sık sık düş-kalkma taktiği işe yaramadı.
Bandırmaspor maçın sonuna kadar maça asıldı. İki takım da kaçırdığı pozisyonlar vardı. Atan galip gelecekti hatta beraberliğe bile iki takım da razıydı ama işte her zaman söylediğim gibi kornerler her zaman benim gözümde yarım penaltı gibidir.
İşte kornerden gole ayarlı gelen topa öyle bir kafa vurdu ki Atınç, sanki ayağıyla vurmuş gibi çok sert idi kafa golü..
Bandırmaspor maçın sonuna kadar oyundan hiç kopmadı elinden gelen en iyisini yapmaya çalıştı.
2 altın gol ile 3 puanla Ankara’dan yola çıkan Bandırmaspor tebrikler….