“İşte içinde bulunduğumuz durum. Bu böyle gitmez. Ya doğruluğun, dürüstlüğün, gerçek demokrasinin, laik Cumhuriyetin çağdaşlığın olduğu bir düzen kuracağız, veya batacağız” cümlenin Türkçesi bu!
Dünya denen bu yer kürede, insanlar bir arada bulunmaya, aşiret-klan-topluluk-ulus olarak yaşamayı başarıp, “Devlet” olarak varlıklarını sürdürme aşamasına geçtikten sonra, çok sayıda devlet, tarih sahnesinden silinip gitti, yok oldu!
Savaşların, özellikle din savaşlarının, doğal afetlerin, salgın hastalıkların, kıtlıkları, ekonomik çöküntülerin neden olduğu bu yıkımlar koskoca devletleri, imparatorlukları yuttu!
Bu yüzyılda da “Kötü Yönetim-Kötü Yöneticiler-Yolsuzluklar-Siyasi Ahlakın yok olması” karşısında toplumların sessiz kalmaları, “Bana ne, bana dokunmayan yılan bin yaşasın” anlayışı, toplumların-milletlerin- devletlerin
çökmelerine sebep oldu, olacak!
T.C Devleti, son 23 yıllık AKP Döneminde tam da bu noktaya getirildi!
Ya Yolsuzluğun-Hırsızlığın-Ahlaksızlığın-Rüşvetin bizi çürütüp batırmasına razı olacağız, ya da Türk Milleti olarak, sorumluluk bilinciyle ayağa kalkıp, geleceğimizi mahveden Cehalet içindeki-Kötü niyetlilerden oluşan AKP Siyasi kadrosunu, demokratik yoldan defedip, kurtulacağız…
Aziz Türk Milleti;
Siyaset yoluyla HIRSIZLIK yapabilmek için ÜÇ GÜCÜN bir araya gelmesi şarttır. Siyasetçi-Bürokrat-İş İnsanı! Biri olmazsa yolsuzluk yapılamaz.
Bu yüzden bu “ÜÇLÜ SOYGUN ZİNCİRİNİ” kırmak gerekir.
Bürokrat ve İş İnsanını doğru yola getirmek çok zorlu ve uzun mesai gerektiren, yasal yeni kurumların Türk İdare sistemine monte edilmesi şart olan bir çalışma ister. Bununla ilgili, Çağdaş Devletlerdeki “Koruma Kurulları” incelemesi uzmanlarımız tarafından yapılmaktadır.
Öncelikli olarak SİYASETÇİ tayfasının düzelmesi lazım! Nasıl olacak?
Gayet basit! Siyasetçi dediğiniz kişiler, gökten zembille gelip, makamlara kendiliklerinden mi oturuyorlar? Hayır! Bizler seçiyoruz.
Elbette ki bu seçimlerin doğru-şeffaf-adil-eşit-katılımcı olması için yeni yasalar getirilmelidir ama, lütfen düşünelim;
Hiç olmazsa Partilerin Genel Başkanlarının mal varlıklarını-aile yapılarını- görgü ve ahlaki anlayışlarını incelesek ve buna göre oy kullansak, çok mu zorlanırız?
Kişi, Belediye Başkanı seçilmeden evvel tam bir fukara! Üstte yok, altta yok! Cep delik, cepken delik! Başkanlık bitince, kişinin 1,5 MİLYAR DOLAR serveti olduğu, en yetkili ağızlar tarafından açıklanıyor ve ülkenin en çok satan gazetesinde manşetten yazılıyor!
Kişi, “ne 1,5 Milyar Doları, yalan bu! Mahkemeye veriyorum” bile diyemiyor!
Türk Milleti, hırsızlığı tescillenmiş bu faniyi, tekrar seçip, başına taç yapıyor!
Kişi elbette ki tıynetinin gereğini yapacak. Hem çalacak, hem de konuşmasınlar diye Resmi-Sivil Bürokrasinin de çalmalarına izin verecek!
Kişinin oğlunun nasıl ve nereden bulduğu belli olmayan para ve mal ile kurduğu bir vakfa, Arap Vatandaş biri ve ülkenin yalaka zenginlerinin YÜZ MİLYONLARCA DOLAR bağış yapacak, bunlar belgelenecek ve hiçbir yasal yaptırım uygulanamayacak.
Yeryüzünde ADALETİ sağlamakla görevli C. Savcıları ve Yargıçlar sadece seyredecekler, sonra da toplum içinde rahat dolaşacaklar ha?
Bakın Değerli Türk Milleti;
Ülkemiz bugün, hür dünyada, en çok yolsuzluk yapılan devletler arasında sayılıyor! Bu gerçek! Hemen yanı başımızdaki yerel-genel siyasetçilerin nasıl aniden altı delik ayakkabıdan-süper lüks ciplere transfer olduklarını görüyoruz.
Eğer Allah’a veya hangi Kutsal’a inanıyorsanız onun rızası için söyleyin;
23 yıllık AKP iktidarında, dolandırıcıların önüne yatanları, devlet bankamızı tokatlayanları, başında olduğu Bakanlığı dolandıranları ve yüzlerce böyle örneğini görmedik mi? Yahu, BİR TANE “Devleti dolandırmaktan-İhaleye fesat karıştırmaktan-Yalan beyanda bulunmaktan” AKP Hükümeti tarafından Mahkemeye verileni gördünüz mü? Böyle bir dava var mı?
Hiçbir şey görmediniz, duymadınız diyelim. İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcısının isyanını, HSK’ya yazdığı yolsuzluk ihbar dilekçesini de mi görmediniz? Peki o zaman neden hala oy veriyorsunuz?
Soyulmaktan zevk mi alıyorsunuz?
Eyy Aziz Türk Milleti;
Ne bu dünyada, ne ahrette “Ben bilmiyordum” deme hakkınız yok!
Allah herkese akıl vermiş. İnsanoğlu olarak, yaptığımız her eylemden sorumluyuz. Hırsıza oy vermekle, dolandırıcıyı desteklemekle, aynı suçu sizler de işliyorsunuz!
DOĞRU Parti Kurucu Genel Başkanı olarak yarın, Türk Milletinin huzurunda
bu konuda yapacaklarımızı ve kısa dönemde ne yapmak istediğimizi anlatan bir ÇAĞRI yapacağız.
Lütfen takip edin ve “ARINMAK’TAN” korkan siyaset çakallarını iyi tanıyın…
Sağlık ve başarı dileklerimle 22 Eylül 2024
Rifat Serdaroğlu
DOĞRU Parti Kurucu Genel Başkanı
