Hüsmen, yorgun argın geldiği otelde odasına çıkmış.
Saat de neredeyse gecenin yarısı…
Bitişik odada balayına gelmiş bir genç çift varmış.
Hüsmen, incecik ve izolasyonsuz duvarlar nedeniyle genç çiftin bütün konuşmalarını duyuyor, ne kadar çabalasa da seslerden bir türlü uyuyamıyormuş.
En çok da yeni gelinin defalarca:
“Ay şekerim, senin olacağıma inanamıyorum” deyişine takmış kafasına.
Sonunda dayanamamış, çıkmış yataktan…
Yandaki odanın kapısını çalmış…
Genç damat açmış kapıyı:
“Te be delikanlı” demiş. “İnandır şu kızcaazı, yoksa ben gelip inandıracam…”