Rahmetli İlhan Selçuk; “Nal uğur getirse, beygire getirirdi” derdi.
Ne doğru söz! Beygirde bir değil, üstelik dört tane nal var ama hayvanın ömrü yük taşımakla geçiyor!
24 senedir Erdoğan liderliğindeki İhvancı takım, ülkemizin başında!
Başımıza gelmeyen bela kalmadı. Daha da neler gelecek, henüz bilmiyoruz!
Trump’ın dostları o kadar cahil, o kadar kötüler ki kendilerine bile hayırları yok, kaldı ki Türk Milletine hayırları olsun! Erdoğan’ı Saray’a her gün 40 atın çektiği 160 nal eşliğinde götürsek bile bunların Türk Milletine bir hayırları olmayacak.
24 yılda bastıkları her yeri kuruttular…
Şimdi lütfen beraberce 2002 yılına gidelim. Hani Erdoğan’ın “Eski Türkiye” deyip, düşman olduğu ve aklı sıra değiştirmeye kalktığı “Türkiye’nin 2002 yılına” dönelim.
-2002 yılında, Türkiye bölgenin huzur ve barış adasıydı!
-2002 yılında, Türkiye tüm komşuları ile iyi ilişkiler içindeydi!
-2002 yılında, Türkiye PKK terörünü sıfıra yakın bir düzeye indirmişti!
-2002 yılında, kimse komşusunun etnik kökenine bakmazdı. Bir arada Türk Milleti idik!
-2002 yılında, Cumhuriyet’in tüm değerlerine ve kurucularına saygılı bir toplumduk!
-2002 yılında, Cumhuriyetin tüm eserleri, bizimdi!
-2002 yılında, Dolar 1,58 TL idi, şimdi Dolar 42 TL seviyesinde!
-2002 yılında, İç + Dış Borç= 159 Milyar Dolar idi, şimdi 600 Milyar Dolar borç var! Cumhuriyetin tüm eserleri satıldığı halde!
-2002 yılında, FETÖ, devletin kılcal damarlarına nüfuz etmemişti!
-2002 yılında, IŞİD-DEAŞ gibi sapık örgütler yoktu, var mıydı?
Ve Ümmetçilerin yönetiminde 24 yıl geçti…
-Devletin tüm kadroları Erdoğan ve AKP tarafından “FETÖ’cu” militanlarla dolduruldu.
-Türk Ordusu Komuta heyeti perişan edildi.
-Türk Polisi tamamen siyasallaştırıldı.
-Bağımsız Türk Yargısı, defalarca işgal edildi.
-Türk Ordusunun bir kısmı, kendi milletine kurşun sıkar hale geldi.
-Türkiye, terör örgütlerinin bomba ve ağır silah deposu haline getirildi.
-Çevremizde ve Avrupa’da kavgalı olmadığımız tek devlet kalmadı.
Eyy Türk Milleti, bu durum iyi mi?
Cumhuriyet tarihimizde ilk kez Türk Ordusunun bir kısmı kanlı bir darbe girişiminde bulundu. Şimdi sanki Olağanüstü Hal yönetimindeyiz. Sorgusuz-sualsiz insanlar tutuklanıyor, mallarına el konuluyor.
İstanbul’da “Abi el konulmuş AVM var, Fabrikalar var, komisyon karşılığı satılır” diye dolaşan ayakçı Bademler türedi!
Her gün onlarca gencimizi, askerimizi, polisimizi bombalara kurban veriyoruz…
Değerli Okurlar;
Siyaset sonuç alma sanatıdır. Bu iş için gerçek sanatçılar gerekir. Nalbant çıraklarıyla, eski amatör topçularla Türk Devletini yönetmeye kalkarsanız, işte sonuç böyle olur…
Ülkeyi yöneten Ümmetçilerin, Türk Milletine mazeret sunmaya hakları yoktur.
Başarısız olmuşlardır. Yapılacak ön yargılama sonunda, tüm icraatlarını bilerek yaptılarsa “Vatana İhanetten” , aksi ise “Görevlerini kötüye kullanmaktan” Yüce Divan’da yargılanmalıdırlar.
Sağlık ve başarı dileklerimle 28 Ekim 2025
Rifat Serdaroğlu
DOĞRU Parti Kurucu Genel Başkanı
