Bana, ne yazıyorsun,
Dedi
---Kendimi yazıyorum,
Dedim.
Güldü.
Gitti.
X X X
BİR GÜN…
Oturduk
O güzel insanla
Oturduk yer sofrasında
Mesavla deresi kıyısında
Yüzümü yıkadım
O soğuk suyla
Ustam,
Bahtı karalı gibisin, dedi
Arz ettim memleketin halini,
Konuştuk şiir üstüne,
Konuştuk öyküler üstüne,
Konuştuk insan üstüne,
Yüreğin pırıl pırıl, dedi
Şiir düşür halkının üstüne, dedi
Verdi bana elini,
Verdi bana nefesini,
Kalemini verdi bana,
Çekip gitti.
Dere olup akmak için bir yerlere.
X X X
ONLAR
Bu gelenler
Beyaz, temiz yüzlü insanlardı,
Güzel, temiz, sevgi dolu,
Her biri yüreğini çıkardı,
Yüreklerinde güzel sözler vardı,
Sevdalar saçıldı kentimin dar sokaklarına
Onlar
Uzaktan
Gelmişlerdi.
Hayata
Sevdalar ilan edildi
Geceler beyazdı
Gündüzler serin,
Sözleri döktüler kentin çıplak sokaklarına,
Sonra mı
O kara insanlar geldi
Öldürdüler
O beyaz insanları,
O güzel,
O sevgili,
O şiir kokan insanları,
Karanlık yüreklerinde,
Ve
Sonra mı Ahmet abi,
Ölüm yenildi sözlerin güzelliğine…
ONLAR
O GÜZEL
İNSANLAR
BEYAZ
ATLARINA
BİNİP
ŞİİR ÜLKESİNE
GİTTİLER.
Bu kent,
Bu zavallı kent,
Ne kadar yalnız.
Ve ne kadar çaresiz.