Ne yazık ki bazılarımız dünyayı konuşurken genellikle büyük fotoğrafa göre değil kendi etrafında yaşananlara yani küçük fotoğrafa göre yorumlar getirmeye çalışırlar. Hâlbuki bizler ülke olarak devasa bir ülkede ve de 90 milyona yaklaşan nüfusumuzla beraber güncel hayatımızda yaşananlara baktığımızda yanlıştan doğruya dönük çok büyük bir olay çeşitliliğine sahip ülke konumundayız. Bundan dolayı herhangi bir olay veya fotoğraf hakkında değerlendirme ihtiyacı duyuyorsak eğer başkalarının fikir ve yorumlarına göre değil konu hakkında araştırarak, çok okuyarak sağlıklı bir değerlendirme yapabileceğimizi düşünüyorum.
Geçtiğimiz hafta vefat eden sınıf arkadaşım Kıbrıs gazisi, Em. Yzb. Hasan Kırcalı’nın cenazesine katılmak üzere Biga’nin Gümüşçay beldesine gitmiştim. Allah rahmet etsin, belde halkının katılımı defin merasimimizi yerine getirirken dikkatimi beldenin temizliği, tertip ve düzeni ile beraber sokaklardaki çöp konteynerlerinin görüntüsü dikkatimi çekmişti.
Sayın Belediye Başkanımızı cenazede uzaktan tanıma fırsatını yakaladım. Bu güne kadar hiç karşılaşmadık ama beldesinde yarattığı bu güzel görüntüler için gerçekten kendisini alkışlıyorum. Kim yaptı bilemem ama renkli taşlardan oluşturulan kentin sokaklarını çok beğendim. Bana yıllar önce gördüğüm Avrupa kasabalarını hatırlattı. Hele hele belde girişinden merkez camiinin önüne ve oradan mezarlığa kadar olan yolların temizliği bir harikaydı. Hatta arabada arkadaşlarıma, sizlerde çevreye bakın biraz acaba yollarda atılmış poşet, vs var mı diye de arkadaşlarımdan yardım istemiştim. Kimse bir kusur bulamadı, her taraf temizdi doğrusu.
Belki de en önemli fotoğrafın ben çöp konteynerleri olduğunu düşünüyorum. Abartmıyorum, yolumun üzerinde bir tek kapağı açık konteyner görmediğimi söylemek isterim. Hele hele yaşadığımız bu sıcak günlerde sağlıklı bir yaşam adına sinek ve böceklerle mücadelede çok faydalı ve de çok gerekli bir uğraşı olduğunu düşünüyorum bu çöp konteynerleri meselesini.
Bir ara bir tanesinin kapağını açarak içine baktığımda kentin temizlik işlerinin ehil ellerde olduğunu da düşündüm. Camiden mezarlığa kadar olan yolun itfaiye ile ıslatılması da topluma saygı olarak iyi bir görev olduğunu söylemek isterim.
Unutmadan, başarının küçüğü büyüğü olmaz, olmamalı da. Dolayısıyla ne iş yaparsan yap, hele hele bunlar sosyal işler ise hem yapan taktir edilmeli hem de toplum kazansın derim.