(devam) Kuşların olduğu sandığı alıp kucakladım. Kadınla birlikte, bitpazarından çıktık. Güvercinleri, arabanın arka koltuğuna koyup, kadınla birlikte sur içinden Fındıkzade’de bulanan bankamatiklerin önüne kadar geldik.
Ben bankamatikten paraları çekip arabaya geldim. Kadının istediği parayı verdim. Kadın; Beni evime götürebilir misin dedi. Tarif ettiği yöne doğru yola çıktık. Yolda evindeki iki bavulu alıp otogara gideceğini söyledi.
Evinin olduğu sokağa oradan da eski bir apartmanın önünde durduk. Beş dakika sonra iki büyük bavulla geldi arabanın arka koltuğuna bavulları zor bela yerleştirip otogara doğru yola çıktık. Otogara geldik.
Mardin Seyahat yazıhanesinden kadına bir bilet aldım. Bavullarını otobüsün altındaki son kalan birkaç boşluğa yerleştirip kadınla helalleştik. Ben arkamı dönüp birkaç adım atmıştım ki, kadın arkamdan seslendi dur hele…
Kuşları neden aldın? Arkadaşımın oğluna aldım dedim. Arkadaşımın da, Mardinliydi. Şehit düştü. Oğluna cenaze töreninde söz vermiştim ona kuş alacağımı ama alamamıştım. Senin kuşlar nasip oldu şimdi. Yani sen rahat ol, oğlunun kuşları yine hem şehirlisinin oğlunda güvende olacak. Bende yardım edeceğim, kuşları uzun süre yaşatıp, büyüteceğiz. Belki de, kuşların yavrularını yapar, çoğaltırız dedim…
Kadın derin bir oh çekti. Yanıma geldi sarıldık birbirimize. O otobüse bindi ben otogardan ayrıldım.
Yarım saat sonra arkadaşımın evinin önündeydim. Oğluna güvercinleri teslim ettim. Büyük bir yükü indirmiştim sırtımdan.
Bir anne oğlundan kalan son hatırayı da satıp, yol parası edip memleketine gidiyordu bu şehirden…
Canım arkadaşımın ailesi kalıyordu tek başına bu şehirde…
Ve kara gözlü oğlu dalgalansın bayrak diye şehit düşen babasının mezarı vardı artık bu şehirde…
Rahat uyu, can arkadaşımın rahat uyu…
Senin getiremediğin Mardin kuşlarını, ben alıp kara gözlü yiğit oğluna getirdim...
Gittiğin cennetten kalk bak oğluna
Uçuruyor kuşları evinin bahçesinde
Her birine ayrı isim koydu kuşlarına
Kimine Fırat, kimine Mardin, kimine Vuslat
Gittiğin cennetten kalk bak oğluna
Uçuruyor kuşları evinin bahçesinde
Bakınca gökyüzüne kanat çırpan kuşlara
Babam cennetin kuşlarını gönderdi Murat amcamla…(son)