Hayatımdaki yanılsamalardan biridir ; benim tanıdığım sevdiğim yazar ve şairleri herkesin tanıyor ve seviyor olduğunu sanmak Öyle de olsun istiyorum.
Çağdaş şiirimizin en önemli kadın şairlerinden Birhan Keskin’in şiir kozmosundaki diline yansıyan duygusu benim şiir mozaiğimin yapıtaşlarından biri olmuştur. Onun kadar cüretkâr bir kadın şair daha var mı ?diye sormuyorum bile . Çoğu şair şiirini Halk şiiri ve Divan şiirinin zenginliğinin üzerine harf harf dizmiştir ve kendi öz şiirini ancak bu şekilde kurabilmiştir. Ben Halk şiirinin ve tasavvuf şiirinin parmak izini şiirlerine bu kadar ustalıkla işleyen bir kadın şair okumadım.
Her iki şiirin de ortak söylemi olan “aşk” kavramını Birhan Keskin’in şiirinde tanımak ,irdelemek gerek ve Kadınlar Günü’ne dair bütün kadınların içinde kök salan o duyguyla “aşk”…
Aşkı bir ideoloji sayan Birhan Keskin’ in aşkı , Yunus Emre’nin aşkı ilim sayması kadar gerçektir . İnsanın iki aklı yok mudur zaten ? Biri kafada biri kalptedir. Kalbin aklına kulak veren yolunu bilir ve dermanı bulur . Yaşar Kemal ‘in bir sözünü de hatırlatmak da gerek iki cümle arasında “ Şairin kalbi aklında ,aklı gözlerindedir .”
Şair ve okur arasındaki ilişkiye baktığımda Birhan Keskin’in okurları ile böylesi uzlaşımsal bir noktada bulunması bende hayranlık uyandırmıştır çoğu zaman .
“Sen yanmak gör , ben kendimi kül ettim…” Gülümsedim biraz ! Ütü başında yanan ,ocak başında yanan, çocuk başında yanan ,yandıkça yanan kadınları düşündükçe. Bir sözleşme imzalamamız gerek .
Madde 1: Benim taş kaldıracak , Madde 2 : Benim taş taşıyacak , Madde 3 : Benim taş atacak halim mi var ?
Tabii Birhan Keskin kül olmanın paha biçilmez ligini şöyle devam ettiriyor “yoluna baş koyup buzdaaa / kan kusanı…”
Kalbindeki sabrı aşkla kuran , sevmenin en yücesi ile seven şair , bu ramazan ayının uhrevi günlerinde bana sanki bir sufi abası giydiriyor bir yandan da .
“Dünyanın işine karışmadım/ beni avutmaz dünya, beni tutmaz da dolanıp içinde kirinin/ yine temiz geldim.” Bu kadar ikrarla huzura temiz gitmenin rahatlığını hissettirecek başka bir dize okumadım. Ağzımın kenarında duran dua ve ayaklar altındaki toprağa dökülen gözyaşları kadar inandım ben bu dizeye.
Halk dilinde kadınların sabır taşının çatladığı anlarda öfkeyle söyledikleri bir söz vardır : “Saçlarımı senin için süpürge ettim.” Bu sözün hakkını vermeli elbette. Kadınların fedakârlıklarını ,cefalarını uzun uzun anlatır bu basit cümle.
Bakınız Birhan Keskin ne diyor :
“Kalbimden ayağınaydı yolum/...söktüm senindir, sana bağışladım/ ağaran saçımı, senindir, al.”
Sevdiğiniz uğruna her şeye katlanmak aşkın kaçıncı boyutu acaba? Sevgide ,aşkta adaleti ve eşitliği istemeyecek kadın yoktur ama eskiden beri var olan sevgide ,birliktelikte kadın köleliği Birhan Keskin’den önce halk şiirinde de karşımıza çıkıyor
“Ben canım esirgemem yar senden/ Götür sat pazara kölem var diyü”
Aynı kültürle çevrelenmiş kadınlar olarak bizler ,Birhan Keskin’in deyişiyle Barbar’ız .Aşkına bağlı ,inanan, unutmayan ,bağışlayan ,vazgeçmeyen …
Kadınlar gününe dakikalar kala içinizdeki narı dürtmek istedim
Beyaz gömlek giyenlerden affola ! GÜNÜMÜZ KUTLU OLSUN