23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramınız kutlu olsun!
Cumhur İttifakının yaptığı yolsuzluklar-hırsızlıklar ortaya çıktıkça
SARAY Beslemesi olan atamalı Danışmanlar, “Bu haberin aslı yoktur. Bu yapılan iktidarımıza karşı bir DARBE GİRİŞİMİDİR” der. Derler, derleeer!
AKP 2022’de tek başına iktidar oldu. AKP’de devleti yönetmeyi bilen “Devlet Adamı” yok denecek kadar azdı. Olanlar da, meselelere “Tarikat-Cemaat” penceresinden bakıyordu. Tayyip Bey de Belediye’deki ekibini hükümete taşıdı.
Fakat, Belediye Meclisi ve Encümeni yönetmek ayrı, binlerce yıllık Türk Devletini yönetmek apayrı bir iştir.
AKP sıkıştıkça, çuvalladıkça CIA tarafından eğitilmiş FETÖ elemanlarını Hükümete ve Bakanlık kadrolarına doldurmaya başladı. Hatta Ankara Kızılay’da CIA uzmanları için bir bina tutuldu. Ülkede sanki iki yönetim vardı. Biri seçilmiş yönetim, diğeri paralel bir yapılanma.
ON BİR yıl, CIA-FETÖ-AKP-Tarikat-Cemaat ortaklığı Türk Devletini işgal etti.
Tapu Dairelerden KOZMİK Odaya kadar girdiler ve talan ettiler.
Paylaşımda kavga çıkınca, birbirleriyle kanlı-bıçaklı oldular!
FETÖ, AKP’ye “Ya benimsi ya da kara toprağın” dedi ve birlikte yaptıkları yolsuzlukları açıkladı! Tarih 17/25 Aralık 2013 idi.
Hacının oğlu ile yaptığı (Gerçekliği sonradan ispatlanmış) telefon tapeleri, görsel delillere ve yakalanan çuvallarla-bavullarla dolar-avrolara rağmen SAVCILAR suçlu, HIRSIZ BAKANLAR temiz vatandaşlar oldu ve AKP’den yapılan açıklama şöyleydi; “17/25 olayı bir HIRSIZLIK-Yolsuzluk-Rüşvet olayı değil, Hükümeti yıkmak için yapılan BİR DARBE GİRİŞİMİDİR…”
Geçen hafta, çok daha önce Organize Suç Şebekesi Lideri Sedat Peker tarafından kamuoyuna açıklanan KIBRIS Türk Devletindeki YOLSUZLUKLAR-HIRSIZLIKLAR-RÜŞVETLER, AKP’nin dibinden başına, AKP’li Bakanlardan veletlerine, eski Paşalarına kadar bulaştı. Sanki AKP Genel Merkez Binasında ve SARAY’DA kanalizasyonlar patlamış, her tarafı b.k sarmıştı!
Bu ciddi iddialar karşısında CB Erdoğan adeta LÂL oldu, bazı Bakanlar “İftira, Yok Böyle bir şey” diye geçiştirdiler!
Aziz Türk Milleti;
Gelişmiş demokrasilerde namuslu insanlar şu şekilde aklanır!
Mesela ben Dışişleri Bakanı olsaydım ve böyle suçlamalara muhatap olsaydım nasıl davranırdım, anlatalım mı?
Önce bir basın toplantısı düzenler ve eğer SUÇSUZ isem, elimdeki bilgileri
kamuoyu ve basınla paylaşırdım. Hakkımdaki iddialar, Türk Devletine LEKE getirebilecek kadar ciddi ise, olay aydınlatılıncaya kadar Bakanlıktan İSTİFA ederdim. Basın toplantısından sonra, Avukat arkadaşlarımla hazırladığım dilekçe ile, “HAKKIMDA SORUŞTURMA AÇILMASI” için başvuruda bulunur ve yargılamanın sonunu beklerdim…
AKP ve Cumhur İttifakındaki siyasi figürlerin suratları KÖSELE, mideleri İŞKEMBE olduğu için, Hırsızlığı “Darbe Girişimi “olarak geçiştirmeye çalışırlar.
Peki, Aziz Türk Milletine soralım;
AKP-MHP-HÜDA PAR-DEM partilerinden oluşan “Küresel Çete Kalıntıları” içinde, ibret olacak BİR TANE DÜRÜST VE DOĞRU siyasetçi var mı?
Hiç uğraşmayın, kırk yıl arasanız bulamazsınız.
İki yıl önce ne söylediysek, yine aynı noktadayız.
DOĞRU Parti Türk Milletinden yetki alırsa, TRT ADALET kanalını kurduracak ve insanlarımızı soyanlardan Bağımsız Yargı önünde hesap sorma işleminin tamamını, TRT ADALET kanalından yayınlayacağız.
İnanıyorum ki, en çok izlenen kanal olacaktır. Sonra? Sonra sırada
İHANET MÜZESİ kurulması var. Ankara’da ve Lefkoşa’da…
Sağlık ve başarı dileklerimle 23 Nisan 2025
Rifat Serdaroğlu
DOĞRU Parti Kurucu Genel Başkanı