Rifat Serdaroğlu (SERDARCA)

Tarih: 21.05.2024 21:40

BÜROKRATİK VESAYET

Facebook Twitter Linked-in

Vesayet; Hükümlülerin, akıl hastası kişilerin, velisi olmayan küçüklerin hak ve menfaatlerini korumak, demektir!

Bademler, nesillerdir kendi başlarına bir iş yapamazlar. Tarih bunu böyle yazar. Ya emperyal devletlerin ve onların istihbarat örgütlerinin elemanı olarak yaşarlar, ya da Türkleri arkadan vuran Arap Krallarının eteklerinin altına sığınırlar.

Bademlere göre, yabancı devletlerin istihbarat örgütlerinin emrine girmek
“Vesayet” sayılmaz! Onların kaliteleri-rütbeleri-bilgileri-hedefleri ne olursa olsun, Bademlerin “İş Ortaklarıdır.” T.C Devletini yıkmak ortak hedefleridir.

En çok korktukları vesayet şekli ise, Askeri Vesayettir.
Onlara göre, kara cahil bir yobazın, Türkiye’de siyasi konularda bir beyanat vermesi demokrasi gereğidir. Ama, en az iki lisan bilen, konusunda muhataplarının uzmanlığını tanıdığı ve saygı duyduğu bir Kurmay Subay’ın
aynı konuda fikir belirtmesi, demokrasiyi zedeleyecek bir vesayet tarzıdır!
Güçlü, saygın, modern bir Türk Ordusu Bademlerin ve emperyalistlerin ortak düşmanıdır!

Şu gerçeği herkesin çok net olarak görmeli ve buna göre herkes siyaseten yerini konumlanmalıdır!

-Bademler, asla DEMOKRAT değildir. Yapıları gereği BİAT-KARŞILIKSIZ İTAAT isterler ve biat etmeyi, İLK ŞART olarak isterler ve uygularlar.
Siz hiç, herhangi bir AKP’li Cumhurbaşkanını, eski Başbakanı, eski-yeni Bakanlardan birini, muhalefetteki muhataplarıyla medenice bir fikir tartışması için TV’lerde gördünüz mü?
Göremezsiniz! Çünkü, Bademlerin karşı fikre tahammülleri yoktur.

Siz hiç, son 22 yılda “Yolsuzluk” sebebiyle Yargıya verilmiş üst düzey bir Bürokrat gördünüz mü? Ya siyasetçi gördünüz mü?
Göremezsiniz! Çünkü Bademler, hesap vermek istemezler. Çok sıkıştıklarında söyleyecekleri yalan şudur; “Bizim abdestimizden kuşkumuz yok ki, namazımızdan olsun! Biz sadece Allah’a hesap veririz!”

Demokrat olmayan, kullandıkları Türk Milletinin parasının hesabını vermekten kaçan bir Siyasi Parti (AKP) bu ülkenin dostu değildir…

Halkın diliyle yani basitçe anlatalım. Bademler hangi vesayetten ne için korkarlar?
-Askeri Vesayet;
Bademler; Türk Ordusu Komuta Heyetinin, “Kurmay Aklı” kullanmasını, Cumhuriyet ve Atatürk’ün İlke ve Devrimlerine sahip çıkmasını, Demokrasiye inanmış, bölge ve dünya gerçeklerini bilen onurlu Subaylardan
oluşmasını istemezler. Bunu “Askeri Vesayet” olarak kabul ederler!
Fakat Tarikat- Cemaat ve Dini Vakıfların, kafa kesici militanlarını Türk Ordusuna yerleştirmeyi, demokrasinin gereği olarak görürler.

-Yargı Vesayeti;
Bademlere göre Yargı, Anayasa ve Yasalara uygun kararlar vermek yerine İktidarın kullanacağı SOPA gibi olmalıdır. At dediğini atacak, tut dediğini tutacak, verilen her emri yerine getirecek, engizisyon giyotini gibi olmalıdır.

-Bürokratik Vesayet;
AKP ve Bademler 22 yılı tamamlayıp 23’ncü yıla girmek üzere.
Bu sürede AKP, bürokratik kadroları hallaç pamuğu gibi attı. Liyakatı bırakıp
zırcahil kişileri devlet kadrolarına doldurdu!
Neredeyse AKP’den önce bürokraside çalışan devler memuru (23) yıl kalmadı. Hepsi emekli oldu.
Bademleri hala Bürokratik Vesayetten şikayet etmeleri tam bir YÜZSÜZLÜKTÜR…

Aziz Türk Milleti;
Yıllardır Türkçe yazdık, Türkçe söyledik anlatamadık!
Kuş dili ile söyledik, anlatamadık!
İşaret alfabesiyle söyledik, yine anlatamadık!

Demokrasi-Cumhuriyet-Türk Milliyetçiliği-Atatürk-Çağdaşlık düşmanı,
bu Ortadoğu kaçkını Arap Milliyetçileriyle, normal demokratik düzendeymişiz gibi mücadele etmek, onların ekmeğine yağ sürmektir.
Bugünkü muhalefetin yaptığı iş, Azrail ile dalga geçmektir. Sonu ölümdür. Anladıkları dilden, onların yaptıklarının misliyle yaparak mücadele etmek gerekir. Bunu yapabilmek için, önce bilmek, yakın tarihi hatmetmek, Türk İnsanını çok iyi tanımak ve cesur olmak zorundasınız. Kolay mı?
Türk Vatanına düşman emperyal bir güruh ile mücadele edeceksiniz.

Ağzı süt kokan acemi, yüreksiz, ham siyasetçiler gibi, “Rejim ve Cumhuriyet düşmanı” kadrolar ile müzakere ederek bir adım ileri gidemezsiniz.

Siyaset “Deneme-Yanılma” yöntemiyle yapılmaz. Hele bu coğrafyada asla yapılmaz. Ya yaparsınız ve Türk Tarihine “Görevini Başarmış” yöneticiler olarak geçersiniz, ya da tüm hainlerin yeri olan esfel-i safilin’e düşersiniz…

Sağlık ve başarı dileklerimle 22 Mayıs 2024
Rifat Serdaroğlu
DOĞRU Parti Eş Genel Başkanı


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —