ÇAKALLAR, leş yiyicilerdir.
Ölmekte olanın, ölenin başına çullanırlar.
Güçlü olana saldırmazlar.
Güçlü olan, güçten düştüğünde, çöktüğünde, bu anı sabırsızlıkla bekleyen çakallar, güçten düşmüş, düşürülmüş zavallıyı parçalarlar, bölerler ve yiyip bitirirler.
Hele güçlü olan bir diz çöksün, sen o zaman gör çakalların bayramını.
X X X
Bu dünyada, bu acımasız dünyada, insan olarak, tek olarak ve toplum olarak özgür, güçlü, başı dik yaşamak istiyorsan, güçlü olacaksın, çok güçlü. Bilimin ipine tutunacaksın, teknolojik gelişim ve değişimlerin içinde çağdaş bir insan, bir toplum yaratacaksın.
X X X
Kişi olarak, toplum olarak, devlet olarak…
Gericiliğin gelgitinde, ilkel, zavallı, çağdışı kalırsan, önce yanı başındaki çakallar ulumaya başlar, giderek bu ulumalara büyük çakallar da katılır.
Çökerler tepene.
Ha, bilesin.
X X X
Çakallar, leşle beslenir.
Sabırla güçlü olanın gücünü yitirmesini beklerler.
Hepsi gizli bir birliktelikte…
Güçlü olan hele bir diz çöksün.
Önce çaktırmadan, sonra yavaş yavaş, cesaretlendikçe daha çok ulumaya başlarlar. Ve güçlendikçe ulumaları daha çok, daha çok yükselir. Karanlığa sürükledikleri güçlüyü önce parça parça ederler, sonra yiyip bitirirler. Ortada güçlü olan diye bir şey kalmaz.
X X X
Tek ve birlikte yaşayan güçlü, bilimin aydınlığında, mutluluğu ve sevinci yaratmanın uğraşında olan güçlü, yükselen çakal seslerini duyup, anlamalıdır.
Çakallar çoğalıyor.
Çakallar güçleniyor.
Ulumalarını dinleyin.
İyi dinleyin.