(Devam…) Liman iskelesinde bekleyen üç kişi, biz geliriz ama anca beraber, kanca beraber biz üç kişiyiz. Başka türlü olmaz demişler. İkinci kaptan, o telaşla ne yapalım tamam demiş. Ancak, siz ne iş yaparsınız izah edin hele demiş. Bizim üç kafadardan en büyük olanı başlamış anlatmaya. Efendim ben çok iyi görürüm. Fırtına, rüzgâr, kapalı hava fark etmez, yüz deniz mili ötesini görecek bende gözler var demiş. İkinci kaptan şok. Nasıl olur, yüz mil ötesini çıplak gözle nasıl görebilirsin? Adam, benim yeteneğim bu siz hiç merak etmeyin kaptanım. İkinci kafadara sormuş kaptan, sen ne iş yaparsın. Adam başlamış anlatmaya. Efendim bende yüz mil ötedeki deniz feneri bekçisinin ayak seslerini duyacak kadar hassas kulağa sahibim demiş. İkinci kaptan yine bir şok daha yaşamış. Nasıl olur fenerin bekçisinin ayak seslerini duyabilirsin. E, bende yetenek var, çok iyi duyarım demiş. İkinci kaptan üçüncü adama aynı soruyu yöneltmekten imtina edip, büyük olana sormuş. Peki bu üçüncüsü ne iş yapar demiş. Çok iyi gören hemen lafa atılmış. Efendim bu hiçbir iş yapmaz, bizim yanımızda öyle aylak aylak dolaşıp canı sıkılır sürekli demiş. Üçüncü adam tam konuşmaya başlayacakmış ki, yanındaki iki adam onu susturmuş. Canı sıkılan adam başını öne eğip, ikinci kaptanın söylediklerini sessizce dinlemiş…
İkinci kaptan üçüncü adama dönüp; Ne alaka, bunca iyi yetenekli arkadaşların var. Senin neden canın sıkılır. Sen bizim işimize yaramazsın demiş. Birinci kafadar o zaman bizde gelmeyiz demişler. İkinci kaptan gemi bir iki dakika sonra hareket edeceğinden elemansızlığı göze alamamış. Tamam artık üçünüzde gelin gemiye demiş. Ama gözümün önünden ayrılmayın, bir yere de kaybolmayın çünkü size işlerinizi tarif edeceğim değip, kaptan köşküne çıkmış.
Gemi ağzına kadar yolcu dolu. Okyanus ötesi rotasını çizip yola koyulmuşlar. Aradan haftalar geçmiş. Üç kafadar bırakın çalışmayı, kendilerini gören bile olmamış. Bir akşam birinci kaptan ani rahatsızlanmış ve vefat etmiş. İkinci kaptan geminin yönetimini devralmış. Ancak, aksilikler ardı ardına gelmiş. Hava bozmuş, gemi rotasından çıkmış, gemide salgın hastalık başlamış, derken ciddi bir kaos hali ile karşı karşıya kalınmış… (Devam edecek)
