Sen benim çocukluğumun süpürgelik bağlarında çiçek açan mor sümbülüm, arpa tarlasında rahmetli babaannemle teneffüs ettiğimiz rüzgârımdın. Birlikte nefes aldık üç basamaklı kalın duvarlı, toprak kokulu, kerpiçten yapılı evimizde. Ablamdın, dere kenarlarında hoş kokulu, yarpızım, nanem, aşağı çayırda toprak kokusuna karışmış çimenimdin. Nisan ayında açtığı çiçeklerle adeta beyaz duvaklara bürünmüş köyümün ağaçları. Kız arkadaşlarında aşağı şeyh yolunda cacık toplayan arkadaşımdın.
Kerpiçten yapılı evimizin damında gece tarhana beklerken gökyüzünde kayan yıldızım, imecelerde söylenen türkülerimdin. Çamurdan yaptığımız oyuncaklarımız, hala ellerimden gitmediğine inandığım, içime çeke çeke kokladığım çamur kokusu, çayırlarda yayılan kuzuların sesleri hala kulaklarımda,
Hani sen benim harman yerinde açan bembeyaz papatyamdın. Hani evimizin önünde Mürsel kardeşimizin öbür aleme göç ederken, küllükte medet beklediğimiz halamıza olan feryadı figan ettiğimiz çığırışlarımız ve akıttığımız göz yaşları,
Köyümün özgür havasıyla yetişmiş kardeşin ne yazık ki, şehrin havası ve gürültüsünü taşıyamayarak devasız bir hastalığa yakalandı. Sekiz yıl yataklara mahkum oldu. Allahtan yaşamak için bir şans istedi. Umutsuzca dua bekledi sevenlerinden ama ömrümü verdiğim ve çok sevdiğim sen ve çocukların hiç aramadı biliyor musun?
Çok riskli ve çok uzun bir beyin ameliyat geçirdim o gece seni çok bekledim umutsuzca, ama gelmedin, olsun yinede sen benim ablamsın. Ama hakkımı evlatlarıma etmeyeceğim gibi sana da etmeyeceğin ve kimseden de helal etmesini beklemiyorum.
Ömrümün sön günlerini yalnız kah içi boş bir evde duvarlarla konuşarak, kah hastane köşelerinde yapayalnız şiirlerimi dinleyen hastalarla geçiriyorum.
Anladım ki çayırlarda büyüyen bir köy çocuğu şehirlere hapis edilmezmiş. Ölmeden önce köyümü son kez bir daha görmek nasipse bana, süpürgelik bağlarını gezip, köyümün boz torağını öpeceğim.
Eğer bunları yapmadan ölürsem de vasiyetimdir. Beni köyümün yeni mezarlığındaki canım annemin yanına gömün. Cenazemi bel harmanından başlayarak köyümün tüm sokaklarını dolaştırın. Ceviz ağaçlarının altından geçirin. Cenaze namazını ailem için yaptırdığım arpa tarlasındaki iki katlı evimin önünde kıldırın. Sonra annemin sıcak kucağına koyun. Sıcak kucağına?
Hakkım helaldir tüm geçmişlerime, ( Ailem, ablam ve ikiyüzlü yakın akrabalarım hariç) sizde helal ediniz size hasret bu kardeşinize?
04.05.2019 Ömer Kılıç