Prof. Dr. CENK YALTIRAK HOCAM FAY HARİTASINDA, BANDIRMA KÖRFEZİ AÇIKLARINDA 4.2 LİK DEPREM OLAN LOKASYONDAN SÜREKLİ BİR FAY HATTI GEÇMİYOR, ORADA SADECE LOKAL VE KISA BİR FAY DEMETİ VAR, 4.2 LİK DEPREM ORADA OLDU DİYOR...
BU DURUMDA NE DİYEBİLİRİM Kİ? BU KONUDA UZMAN OLAN CENK HOCA… SİSMİK KESİTLERİ İNCELEYİP ARAŞTIRAN, FAYLARI HARİTALAYAN CENK HOCA…
Biliyorum, Cenk hocanın bilimsel araştırmalarına karşı benim şüphelerim biraz hariçten gazel okumak olacak ama bana göre bu ezik fay zonunun bu lokasyonda bağımsız olarak bulunması bana biraz tuhaf geliyor. Bu ezik fay zonu Marmara faylarının (Cemaziyel evvelinin=geçmişindeki eski bir kalıntısının) günümüze kadar ulaşabilmiş bir parçası da olabilir (…mi acaba?). Bu yerel ve kısa fay demetinin üzerinde d=12,4 km derinlikte 4,2 büyüklüğünde deprem meydana geldiği için, bu fay demetinin en az 12 km derinlere kadar indiği belli oldu.
4,2’lik depremin iç odak merkezi, mektup zarfı şeklindeki fay düzleminin köşegenlerinin kesişim noktasında olduğuna göre fay düzleminin 12+12=24 km derinliğine kadar indiğini tahmin ediyorum. 17-20 km arası derinlikte Conrad süreksizliği olduğu için bu fay demeti en azından Conrad süreksizliğine kadar iniyor demektir. Bu fay demeti üzerinde günün birinde 6.5-7 büyüklüğünde bir deprem üretirse o zaman bunun lâlettayn (yani sıradan) bir fay demetinin değil, M>7 deprem üretme potansiyeli olan sürekli ve uzun bir fayın marifeti olduğu anlaşılır. O güne dek Cenk hocanın söylediğini doğru kabul etmek zorundayız.
Aklıma şöyle bir senaryo geliyor: KAFz çok çok çook eskiden kuzey kol ile değil, güney kol ile bağlantılı olarak çalışıyormuş, yani gerçekten de oradan sürekli bir fay hattı geçiyormuş. TEFz (Trakya-Eskişehir Fay zonu) ile KAFz (Kuzey Anadolu Fay zonu) Miyosen sonlarında (yaklaşık 3,5 Milyon yıl önce) çarpıştıktan sonra bu eski yapı bozulmuş, parçalanmış ve KAFz güzergâh değiştirerek kuzey kol ile yeni bir bağlantı kurarak kaynaşmış, deniz tabanında güney sınır fayı ve Marmara orta sırtı, üç adet çukurluk oluşmuş, aradan geçen uzun zaman diliminde bağlantı kolu deniz tabanında sürüklenerek kilometrelerce ötelenmiş, işte bu yüzden güncel sismik kesitlerde görünmüyor da olabilir. Bu biraz zorlamalı bir senaryo. Fakat olabilme ihtimali sıfır değil. Şimdi sığ-sismik kesitlerin ilk 1,5 km sinde görülen fay demeti de o zamanlardan kalma dinozor bir fay demeti görüntüsü veriyor olabilir. Altında yani daha derinlerde sürekli, uzun ve canlı bir fay, bu yapının altında gizleniyor olabilir. 4,2’ lik deprem de işte bu fay hattının canlı olduğunun kanıtı olabilir. 4.2’ lik depremin hiçbir artçısı olmadı, Daha önce de aynı lokasyon 3,7’ lik başka bir deprem de üretmişti. 2001 yılında Marmara Denizi'nde araştırmalar yapmak için gelen, sismik kesitler alan Fransız LéSuroit gemisi, Le Pichon ve Celal Şengör’ün kafalarında "tek fay modeli" ön yargısı ile geldikleri için sadece kuzey kol civarından sismik kesit almışlardı. Armutlu Yarımadası önlerinden güney Marmara sahillerine kadar olan alanda sismik kesit almadılar. Yani o bölgeyi araştırmadılar. Bildiğim kadarı ile bu kısımdan alınan mevcut sismik kesitler ise derinliği 1,5 km yi geçmeyen MTA'nın yaptığı ve bazı yabancı gemilerin petrol araştırma amaçlı 1976 yılında yaptıkları sismik kesitlerden ibaret. Bu sismik kesitler derin sismik verisi olmadığı için bu bağlantı kolu fay hakkındaki gerçeği tam olarak yansıtmıyor olabilir. Elimizde bu fayın 5-10 km derinlikli sismik kesiti olmadıkça ne ben bu fayın olduğunu ispatlayabilirim ne de Cenk hoca bu fayın olmadığını ispatlayabilir. Benim söylemimi destekleyen veriler: olan bu depremler ve Marmara Denizi’ndeki GPS vektörlerinin yönleridir. Fakat daha önce de söylediğim gibi günün birinde bu fay üzerinde M>6,5 magnitüdlü bir deprem meydana gelirse doğa bu fayın varlığını ispatlamış olur.
Marmara Denizi’nin jelolojik ve jeofiziksel yapısı çok karmaşıktır. Oluşumunda üst üste binmiş (süperpoze olmuş) eski ve yapılar vardır. Bu yönüyle “Marmara Okyanusu” yeryüzünde “unic”dir. Yani tektir, bir eşi benzeri daha yoktur. Yanlış yazmadım Marmara Denizi henüz bebek bir okyanustur. Tıpkı Kızıldeniz gibi 5-10 milyon yıl sonra Marmara Okyanusu haline gelecektir ama ne yazık ki biz bunu göremeyeceğiz!