Hiç küçükken, ilkokul çağlarında, birinden hoşlandınız mı? çoğu kişi buna “evet” der, ne yazık ki toplumumuzda özellikle küçük yaşlardan itibaren romantik olarak sevmek, sevilmek ve sevgili olmak tabulaştırılmış ve ayıplanmıştır.
Romantizm, günümüz dünyasında neredeyse bir ihtiyaç haline gelmiştir. Bu romantizm ihtiyacı yalnız ergenlik döneminde başlamaz, çocukluk yaşlarında da görülebilir. Platonik olarak sevmek, sevgili olmak ilkokul yaşlarındaki çocuklarda da görülebilmekle beraber ergenliğin etkisiyle ortaokul ve lise döneminde artmaktadır. Daha ileriki yaşlarda bu romantik dürtüler cinsel dürtülere de dönüşmektedir.
İlkokul dönemlerinden itibaren çocukların aynı yaş grubundaki birinden hoşlanması hem aileler hem de okul tarafından genellikle hoş karşılanmaz. Okul, çocuklara herhangi birinden hoşlanmamaları gerektiğini söyleme eğilimindedir veya bu durumu ayıplarlar. Aynı şekilde öğretmenler öğrencilerinin birbirinden hoşlanmasını ve aralarında bir ilişki olmasını engellemeye çalışmaktadır. Aynı durum aileler için de geçerlidir. (Psikiyatride Güncel Yaklaşımlar - Hasan Atak, Nuray Taştan)
Bu durumlar, çocuklara sevmenin, romantizmin veya bir ilişkiye sahip olmanın "ayıp" veya "kötü" olduğu fikrini aşılamaktadır. Nihayetinde çocuklar aşılanan bu düşüncelerin etkisinde kalarak birinden hoşlanmaktan uzaklaşabilirler. Bu durum gelecekte de devam ederek, yeni nesillerin bir ilişkiye sahip olmaktan çekinmesine veya istememesine sebep olamaz mı?
Bu toplumsal normlar, çocukların ve gençlerin duygusal gelişimlerini etkileyebilir. Romantik duyguların bastırılması veya ayıplanması, gençlerin kendilerini ifade etmelerini ve sağlıklı ilişkiler kurmalarını zorlaştırabilir. Ayrıca, bu tür yaklaşımlar cinselliği de tabulaştırabilir ve gençlerin cinsel sağlık ve bilinç konularında eksik veya yanlış bilgilendirilmesine yol açabilir. bu nedenle, toplumun romantizme ve duygusal ilişkilere daha açık bir şekilde yaklaşması, gençlerin duygusal zekalarını geliştirmelerine ve sağlıklı ilişkiler kurmalarına yardımcı olabilir.
"onlar daha çocuk, hoşlanmak onların neyine?" diye soranlar olabilir ancak çocukların sevgisi yetişkinlerinkinden farklıdır. Onlarınki çok daha masum ve çıkara dayanmayan bir duygudur. Kendi duygularını yeni keşfettikleri yaşta duygularını baskılamak duygularını keşfedememelerine sebep olabilir.
-Hikmet Uyanık, 2025
