Hangi açıdan bakarsak bakalım bugün iktidar ve muhalefet yerel yönetimleri olarak topluma dönük hizmetler konusunda ben şahsen hijyenik bir yaşam için çalışma gereğinin en önde gelen görevler arasında olduğunu düşünüyorum. Dolayısıyla böylesine hassas bir konuda başta arıtma tesislerinin kurulması ve çalıştırılması olmak üzere kentin temizliği, alt yapı ihtiyaçları, atık toplama gibi yıllardır üzerinde konuştuğumuz ve genellikle maddiyat gerekliliği nedeniyle kronik olduklarını düşündüğümüz pek çok konuda yetersizlikler söz konusu olduğunu iyi bildiğimizi düşünüyorum.
Dolayısıyla son günlerde tartışma haline gelen konser ödemeleri konusunda yapılan tartışmaların toplum içinde oluşan iyi bir çalışma beklentisinden ziyade tas tamam siyaset açısından gündemlere taşındığını da görmemiz gerekiyor. Ne yazık ki bunun sebebini de ben yine seçmen olarak bizlerde görüyorum. Yani genel seçimlerde olduğu gibi yerel seçimlerde de genel manada hizmete bakmadan sadece taraf olduğumuz siyasi parti üzerinden tartışmalara bakmamız nedeniyle sorunların giderilmesi noktasında gecikmeler, büyük boşluklar yaşadığımızı özellikle belirtmek isterim. büyük
Örneğin özellikle kentlerimizde merkezden kenar mahallere doğru sokak aralarını kontrol ettiğimizde sokaklarımızda bulunan çöp konteynerlerine yakından baktığımızda birçoğunun son derece bakımsız, kirli ve de temizliğe ihtiyaç gösteren çöp kutuları olduklarını görüyoruz. Bu konuda ciddi tedbirler alınarak belli periyotlar içinde otomatik olarak temizlik yapma adına Türkiye çapında bir makineleşmenin şart olduğunu düşünüyorum.
Çöp toplama derken bu bağlamda son yıllarda üzerinde çok konuşulan geri dönüşüm alanında mutlaka yapılmalı anlamında bir sıfır atık projemizde oldu biliyorsunuz. Sayın Cumhurbaşkanımızın eşleri Emine hanımın başarılı çalışmaları sonucu BM vasıtasıyla dünya gündemine taşıdığımız SIFIR ATIK Projesi’ne de değinmemizin gerekli olduğunu görüyorum. Sıfır atık derken AYRIŞTIR, DÖNÜŞTÜR VE KAZANDIR PROJESİ OLARAKTA BAKTIĞIM ve önemli bir sosyal dayanışma ve hatta çağdaş normlarda da iyi bir eğitim amacını taşıyan ve 2017 yılında Bakanlığımız tarafından uygulamaya geçilen bu önemli proje çalışmasına baktığımızda bugün bizler ülke olarak hangi noktadayız acaba?
Ne yazık ki ülkemiz adına çok önemli sayılabilecek bu proje son yapılan belediye seçimleri sonrası hız kaybettiğini bu manada herhangi bir çalışmanın toplumun dikkatini çekecek şekilde ortaya konulmadığını da görüyorum. Yani birçok konuda olduğu gibi yine siyasete alet edilerek unutulmaya bırakıldığını söylersem eğer yanlış söylememiş olurum.
Ve kentlerimizin temizliği derken geçmiş dönemde Marmara Denizinde yaşadığımız gibi yine önümüzde bir MÜSİLAJ TEHLİKESİNİN varlığı söz konusu biliyorsunuz. Bu konuda bilim insanlarımızın görüşlerini alarak gerekli önlemlerin acil olarak alınabilmesi için iktidar ve muhalefet belediyelerinin devlet kurumlarıyla yan yana gelerek gecikmeden yapıcı bir hareket içinde birlikte olmalarının şart olduğunu görmemiz gerekiyor.
Sonuç olarak her yönü ile çevre konusu denildiğinde işin kolaya alınamayacak şekilde çok ciddi ve de çok pahalı bir çalışma alanı olarak görülmesi gerektiğini ve üzerinde mutlaka bilimsel programların yapılarak uygulamalara konulması ile ancak başarının gelebileceği çok özel bir kamu görevi olduğu noktasında ortak bir anlayışın kabul görmesinin şart olduğunu düşünüyorum.