“Türkiye ve Türk Milleti olarak Suriye’nin ve Suriyeli kardeşlerimizin inşa, ihya ve toparlanma çabalarını tüm imkanlarımızla destekliyoruz. Şunu gönül huzuruyla ifade etmek istiyorum. Suriye DEVRİMİ son bir yılda en zoru inşallah geride bırakmıştır. İnanıyorum ki önce Yüce Allah’ın yardımıyla, sonra da Suriye yönetiminin basiretli, dirayetli, kuşatıcı, kucaklayıcı ve adaletli politikalarıyla bir daha eski kötü günlere dönüş olmayacaktır.”
Bu sözler, CB Erdoğan’ın sözleri!
Benzeri sözleri, Libya’nın ve Irak’ın işgalinden sonra da dinlemiştik.
Hem Erdoğan’dan hem de eşbaşkanlığını yaptığı “Küresel Çete” elemanlarından ve bunların köpekliğini yapan satılmış medyalarından!
Sonuç? Maalesef, milyonlarca ölüm, tecavüz, soygun, göç.
Libyalıların hepsi Sünni’dir. Yani orada bir mezhep savaşı yoktur. Fakat Libya’da bugün herkes birbirini boğazlamaktadır. Hemde “Allah Ekber” diyerek! Libya’nın yeraltı zenginlikleri paylaşıldı bile…
Ya Irak? Irak Devleti şimdilik ÜÇ PARÇAYA bölündü.
Irak’ın yeraltı zenginlikleri, 5 bin yıllık tohum bankası, el yazması tarihi eserleri hepsi çalındı…
Gelelim Suriye’ye!
Suriye’de sözde DEVRİM oldu da Suriye daha mı demokrat oldu?
Esad Süryani Diktatör idi, Sünnileri öldürttü!
Colani kendisi Sünni, Alevileri ve Dürzileri öldürtüyor!
20 milyon nüfusa sahip bir ülkenin 13 milyonu sığınmacı haline gelmiş.
CB Erdoğan ,Suriye’yi ayağa kaldıracağız, dedi!
Türkiye’de 60 milyon insan açlık sınırının altında yaşamaya, hayatta kalmaya çalışıyor. Bu insanları siz bu hale getirdiniz!
Kendi ülkenizi ayağa kaldırdınız da, sıra Suriye’ye mi geldi?
Aziz Türk Milleti;
Libya’da, Irak’ta, Suriye’de ve toplam 22 İslam Ülkesinde uygulanan proje, kelimenin tam anlamıyla emperyalist soygun projesidir.
ABD Ankara Büyükelçisi Tom Barrack’ın itiraf ettiği gibi, şimdiye kadar 93 ülkeye, darbe-kaos-ekonomik darbe yoluyla müdahale eden ABD, dünyanın en acımasız kovboyudur.
ABD-İngiltere-İsrail başta olmak üzere bu emperyal devletler, başka milletlerin varlıklarını, eserlerini, emeklerini, hiç düşünmeden alıp götürürler!
Kendi tarihini bilen ve vatanını düşünen devlet adamları ülkelerini Küresel Çetenin saldırılarından korumak için gerekli yasal ve kurumsal tedbirleri alırlar ve milletlerini korurlar.
Bizde, 2002’den beri hep tersi oldu.
Tarih ve Millet şuuru olmayan cahil yöneticiler, onurlu ilişkiler yerine, başta kendilerini olmak üzere, öz vatanlarını peşkeş çekip, “Eşbaşkan” olmayı matah bir şey sandılar ve üç-beş dolar uğruna kendi insanlarına büyük acılar yaşattılar.
Cumhur İttifakı denilen “Organize Suç Örgütü”, Cumhuriyete, Çağdaşlığa,
Laikliğe, Hukuk Devletine, Demokrasiye sarılıp-geliştirip, Hür Dünyanın itibarlı bir modern devleti olmak yerine, İNSANLIK DÜŞMANI Öcalan, Colani, Netanyahu, El-Kaide liderleri ile birlikte oyun kurmayı tercih ettiler!
Suriye Devleti, göz göre göre İsrail’e, kurban edildi! Bundan da en büyük zararı Türk Devleti görecek. Buna DEVRİM değil, KURBAN denir…
Türk Milletine GERÇEKLERİ anlatmak, milletimizin bütünlüğünü, kardeşliğini pekiştirmek için 27 Aralık 2025 Cumartesi günü saat 14.00’te Türk Milletinin Kurucusu Büyük Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün yanında, Anıtkabir’de olacağız.
Buluşma herhangi bir partinin organizasyonu değildir. Türk Milletinin kendi kaderine el koymasının başlangıcıdır. Mutlaka başaracağız.
Türk Milletine yakışan vakar ve cesaretle. Umuyorum, devlet görevlileri bize yardımcı olacaktır. Ne Mutlu Türküm Diyene ve Sözünden Dönmeyene…
Sağlık ve başarı dileklerimle 11 Aralık 2025
Rifat Serdaroğlu
DOĞRU Parti Kurucu Genel Başkanı
