Eğitimci yazar Soner Atabek yazdı


Din, Siyaset ve İnsan: Üçlü İttifakın Gölgesinde

Din, Siyaset ve İnsan: Üçlü İttifakın Gölgesinde


Herkes şiddetle, hırsla, öfkeyle, tutkuyla doludur; ama iktidarı olmadığı için masum olarak kalır. Saldırgan olmak için iktidara sahip olman gerekir. Açgözlülüğünü doyurmak için iktidarda olman gerekir. Tutkularını tatmin etmen için iktidarda olman gerekir. Kısacası birçok kötü duygunun tatmini için güçlü yani iktidar sahibi olman gerekir. 

O nedenle iktidar eline geçtiğinde, tüm uyuyakalmış, bastırılmış duyguların harekete geçer. İktidar senin için bir fırsata dönüşür, iktidar insanı çürütmez, çürük olan sensin. İktidar sadece senin çürümüşlüğünü açığa vurur. Sen birisini öldürmek istedin; ama öldürmek için bir iktidarın yoktu; fakat şayet bir iktidara sahipsen öldüreceksin. Seni kötülük yapmaktan alıkoyan şey aslında güçsüzlüğündü. 

Seni çürüten şey iktidar değil, içinde taşıdığın çürümüşlüktür; iktidar sadece sana canının istediği şeyi yapma özgürlüğü verir. Bu özgürlüğün nedeni de aslında hesap vermeyeceğine olan inançlarıdır. 

Çocuklarımızı eğitmek için hayatın üçte birini çöpe atıyoruz. Bu sayede üniversiteden mezun olduklarında ve bir yerde bir türden iktidara sahip olduklarında---birisi bir polis komiser olacak, birisi bir vali olacak, birisi bir bakan olacak, yetiştirilirken hırs, ego, zehirli ne varsa eğitim sisteminde yüklenilen iktidar olduğunda onu harekete geçirecek ve kötüye kullanacak. Ahlaki değerler eğitimi almamış insanlar için gücün zehirlemesi kaçınılmazdır. 

İktidar iyi bir insanın elinde olursa faydalı olacak. Bilinçsiz bir insanın elinde olursa lanet olacaktır. Biz yıllardır iktidarı kötülüyoruz. Kötülenmesi gereken iktidar değil, iktidara sahip kişiler bugün gider yarın başkası gelir fark etmez. Asıl sorun içi zehir dolu insanları iktidara getirmek. Böyle insanlar da iktidarı her zaman kötüye kullanacaklardır. İktidarı insanların elinden alamazsın; birileri anne olmak zorundadır, birileri baba olmak zorundadır, birileri öğretmen olmak zorundadır.

Temiz bireyler yetiştirildiği zaman iktidar asla kötüye kullanılmaz. 

Biz hırslı olmaya programlanmış durumdayız. Ve politikada budur. Bu sadece sıradan politika dünyasında böyle değildir, bu hayatta günlük hayatını bile kirletmiştir. Küçük bir çocuk bile anneye, babaya gülümsemeye başlar; sahte bir gülümseme, politikacı. O henüz beşiğinde ve sen ona politikayı öğretmişsindir.

Nerede  birisi bir iktidar numarası çeviriyorsa bu politikadır. Politikacılar ve din adamları kesinlikle uzaydan gelmiyor; onlar bizim aramızdan yetişiyor. Bizde aynı güç arzusuna, aynı diğerlerinden daha kutsal olma hırsına sahibiz. Onlar bu hırslar ve arzular söz konusu olduğunda en başarılı insanlardır. 

Kesinlikle biz de sorumluyuz; fakat bu bir kısır döngüdür; tek sorumlu olan bizler değiliz. Başarılı politikacılar ve din adamları yeni kuşakları aynı hırslar için koşullandırmaya devam ediyor; onlar toplumu üretiyor, onlar onun zihnini yetiştiriyor ve koşullandırıyor. Asıl sorumlu onlar; ve onlar sıradan insanlardan daha çok sorumludur. Çünkü sıradan insanlar onlara dayatılmakta olan her çeşit programın kurbanıdır. 

Çocuk dünyaya hiçbir hırsı, hiçbir güç arzusu, daha yüksekte, daha kutsal, daha üstün olma fikri olmadan gelir. Kesinlikle o sorumlu olamaz. Onu yetiştirenler, anne babalar, toplum, eğitim sistemi, politikacılar, din adamları, aynı çete çocuğu sömürmeye devam eder. Elbette sırası geldiğinde o da sömürecektir…. Fakat bu bir kısır döngüdür. Bunu nerden kırmak gerekir? Ben din adamlarını ve politikacıları sorumlu tutmada ısrar ediyorum; çünkü bu döngünün kırılacağı yer burasıdır. Dünyaya gelen masum çocukları sorumlu tutmanın faydası olmayacaktır. Sıradan kitleleri sorumlu göstermekte yardımcı olmayacaktır; çünkü onlar zaten koşullandırılmıştır; onlar sömürülüyorlar. Onlar acı çekiyor, onlar mutsuz. Fakat hiçbir şey onları uyandırmaz onlar derin uykudadır. Sorumlu tutmamız gereken nokta, güce sahip olanlardır; çünkü onların gelecek nesilleri kirletme gücü vardır. Şayet onlar durdurulabilirse yeni bir nesile sahip olabiliriz. 

Herkesin sorumlu olduğunu biliyorum; ama herkes bu döngüyü kırmaya muktedir değildir; bu yüzden de sürekli olarak din adamlarını ve politikacıları işaret ediyorum. Politikacılar ve din adamlarından arınmış bir ülke daha özgür ve ferah bir ülke olacaktır. Savaşsız, hiç kimsenin görmemiş olduğu şeyler uğruna gereksizce savaşılmadığı…

İnsanların binlerce yıldır birbirlerini Tanrı adına öldürmüş olmaları son derece aptalcadır ve din adamları sorumludur. Onların hiçbiri görmemiştir, hiçbirinin hiçbir kanıtı yoktur. Onlar insanlığa insanları öldürerek hizmet etmeye çalışıyorlar. 

Politikacılar savaş üzerine savaş yapıyorlar. Ne için? Ben bir anlam veremiyorum. Biz insanı sessiz, huzurlu, sevgi dolu yetiştirebilirsek tüm çirkin politikacılar ortadan kalkacaktır. Bizim din ve politika, din adamı ve politikacı arasındaki gizli ittifakı bozabilirsek bu gerçekten büyük bir değişim, bir devrim olacaktır. Ve henüz gerçekleşmemiştir. Bunun için savaşlar devam ediyor, kan ve gözyaşı dinmiyor.

  • BIST 100

    9681,11%0,30
  • DOLAR

    34,71% 0,07
  • EURO

    36,43% -0,81
  • GRAM ALTIN

    2945,85% -0,53
  • Ç. ALTIN

    4801,56% -0,57
  • Salı 10.1 ° / 7.8 ° Orta kuvvetli yağmurlu
  • Çarşamba 9.1 ° / 8 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Perşembe 12.7 ° / 5.8 ° false

Balıkesir

03.12.2024

  • İMSAK 06:36
  • GÜNEŞ 08:05
  • ÖĞLE 13:03
  • İKİNDİ 15:30
  • AKŞAM 17:52
  • YATSI 19:15