Pazartesi;
Hafta sonu ev temizliği, çamaşır derken öyle yoruldum ki bugün kimse gelmesin diye dua ediyorum. Bedenim ofise geldi ama kafam evde, yataktan hala kalkamadı. Bana niye şu evde çalışılan işlerden biri denk gelmedi ki.
Salı;
Pazartesi sendromu yaşayıp evraklarda hep eksiklik yapmışım. Bugün o kadar yoruldum ki. Eve gidebilmek için dua ediyorum bir an evvel eksikleri kapatıp. Ya da aklımı başıma getirecek bir dua etmeliyim.
Çarşamba;
Hiç aklımda olmayan bir iş fırsatı çıktı bugün. Ya rahatımı bozup gideceğim ya da burada kalıp her gün eve sağlıklı döndüğüm için dua edeceğim. Sahi ben bu işi almak için ne kadar dua etmiştim üç yıl önce.
Perşembe;
Dün akşam kiralık ev bile baktım sitelerden. İş yerinde henüz kimseyle paylaşmadım. Kararımı etkilemelerinden korkuyorum. Yarın yanıt vermem gerekiyor muhtemel yeni patronuma. Duanın bu boyutuna hiç gitmemiştim. Niçin dua edeceğimi bilmiyorum.
Cuma;
Masamı topluyorum. Kişisel eşyam neredeyse yok gibi. Çekmecede ki atıştırmalıkları mutfağa bıraktım. Benim olduğunu kesin anlayacaklardır. Çerçevedeki resmi çıkarıp (kayaların üzerine oturmuşum yoga pozisyonunda) kitabımın arasına koydum. (Virginia Woolf un Deniz Feneri) Arkamdan dua ediyorlar. Tanrı yardımcısı olsun diye. Benim duamsa sadece sağlık. Hala dua ediyorsanız, hepimizin duaları kabul olsun. F.K.