Dünyanın hiçbir ülkesinde Türkiye’deki kadar rahatlıkla yalan söyleyebilen ve rüzgar gülünü kıskançlıktan çatlatacak kadar hızlı dönüş yapan siyasetçi bulamazsınız!
Hele CB Erdoğan! Ona kimse yetişemez. Bu konuda gerçek dünya lideridir.
Söylediği yalanları ansiklopedi yapsak, Meydan Larousse Ansiklopedisi onunkinin yanında cep kitabı gibi kalır. Yani tüm yalanlar belgeli halde.
Bu yüzden Erdoğan, kendisine “Yalancı” diyenlere dava açmaz!
Erdoğan; “Yıllarca şahsıma diktatör iftirası atıldı! Diktatör kime denir görmek istiyorlarsa, Suriye’den gelen hapishane görüntülerini seyretsinler” dedi!
Erdoğan, Esat ve Babasının 61 yıldır var olan ve birer “İşkence Yuvası” olan cezaevlerini, dikta rejiminin tek örneği olarak gördüğünü söylüyor.
Başka bir deyişle, Erdoğan’a göre Türkiye’deki cezaevlerinin durumu, Suriye’dekilerden daha iyi ise, kimse Erdoğan’a diktatör diyemez!
Bunu doğru olarak kabul edersek, Erdoğan’a şunu sormak hakkımız olur.
Sayın Erdoğan, siz Esat ile kardeş iken, birlikte Bakanlar Kurulu toplantısı yapar iken, beraberce deniz banyosu yaparken, ESAT’IN İŞKENCE YUVASI olan hapishanelerin varlığını, insanların yargısız infaza tutulduğunu, öldürüldüğünü bilmiyor muydunuz? Biliyordunuz, biliyordunuz…
Bakın Sayın Erdoğan;
Bir yönetici, kendi toplumunu inancından dolayı bölüyor ise, halkından Hukuk Devletini, Sosyal Devleti, Laiklik İlkesini, Basın Özgürlüğünü, kardeşliği, zenginliği, eşitliği esirgerse, o kişi asla demokrat değildir.
Demokrat olmadıktan sonra, ister kendini şah, ister Padişah, ister Sultan ol,
eninde sonunda diktatör olursun…
Tele1 kanalındaki bir sözümden dolayı, hakkımda Üç adet dava açtırmıştınız;
1) CB’na hakaret 2) CB’na fiili saldırı 3) CB’nına suikast.
Sonunda beraat ettik! Demiştik ki; Dünya üzerinde yatağında ölen bir tane diktatör yoktur!
Tunuslu Bin Ali, Mısırlı Hüsnü Mübarek, Libyalı Kaddafi, Iraklı Saddam yataklarında mı öldüler? Esat’ın da akıbeti de Vladimir’in elinden olacak…
Ha bu arada haram parayla satın aldığın yandaş medyada şu haber var;
“Süleyman Şah Türbesini toprağına götürüyoruz” diye yazmışlar!
Süleyman Şah dirilse ne diyecek biliyor musunuz?
“Ulan, hadi bana saygınız yok! Hiç olmazsa mezarımda beni rahat bırakın yahu! Bir orada, bir burada! Seyyar Mahkemeyi Habur’da gördük ama, seyyar mezarı ilk defa görüyoruz. Oldu olacak, mezarımla Türkiye arasına tren yolu döşeyin. Bir de seyyar mezarımız olsun!”
Sağlık ve başarı dileklerimle 12 Aralık 2024
Rifat Serdaroğlu
DOĞRU Parti Kurucu Genel Başkanı
